LİSTERİYOZ

LİSTERİYOZ

Tanım:

Özellikle immun yetmezlik gösteren kişilerde ve yeni doğanlarda granulomatöz lezyon ve abselerle seyreden spesifik bir bakteri hastalığıdır.

Etiyoloji:

Etken Listeria monocytogenestir. Basiller gram (+), kapsüisüz, sporsuz, mikro-aerofilik, 20°C’de belirgin hareketli, 4°C ile 42°C arasında üreme yeteneğine sahip olup, beta hemoliz yaparlar. Trifeniltetra-zoliumu redükte ederler ve morfolojik olarak Corynebacterilere benzerlik gösterirler. Mutad besiyerlerinde üretilebilirler. Bakterinin toksini yoktur. Dış şartlara ve ısıya oldukça dirençlidir. H ve O antijenlerine göre serotiplere ayrılır. İnsanda en çok tip 4b, 1b ve la hastahk yapmaktadır.

Epidemiyoloji:

Dünyada yaygın olarak bulunur. Bakterinin doğada topraktan, lağım ve dere sularından, bitkilerden, kemiricilerden, kümes hayvanlarından ve kuşlardan, seyrek olarak insan feçesinden izole edilmesi mümkündür. Enfeksiyonun ülkemizde de zoonoz yaptığı ve insan vakalarının mevcudiyeti gösterilmiştir.

Hayvanlarda insanlardakine benzer hastalık oluşturabilir. Bulaşma yolu açıklığa kavuşmuş değildir. Ancak özellikle enfekte hayvan sütleriyle (mastit) gastrointestinal yoldan geçebileceği gösterilmiştir. Pastörize süt ve süt ürünleriyle bulaşması da mümkündür. Bakterilerin bir kısmı sütte mononükleer fagositler içinde canh kalabilir. Süt buzdolabında bırakıldığı takdirde, az miktarda bakteri soğukta üreyerek çoğalır ve enfeksiyon eşiğine ulaşarak enfeksiyonu başlatabilir. Etken gebelerde fötüse geçebilmektedir. Bunun dışında insandan insana geçiş nadirdir.

Vakalar en sık ilkbahar ve sonbahar aylarında görülür.

Patogenez ve Patoloji:

Hastahk daha çok gebelerle, immun
yetmezliği olanlar, immunosüpresif ilaç alanlar, maliyn hastalar, diyabetli ve tüber-külozlularda görülür.

Patogenezi çok iyi bilinmemekle beraber, hücresel bağışıklığın deprese olması enfeksiyonun deklanşe olmasında önemli rol oynamaktadır. L monocvtogenes fakülta-tif intrasellüler bir parazittir. Fagosite edildiği makrofajlarda canh kalır ve çoğalabilir. Bu bakımdan tüberküloz, brucella ve salmonella enfeksiyonlarına benzerlik gösterir. T lenfosit fonksiyonunun baskılandı-ğı hallerde (gebelik dahil) makrofajlarm bakterisidal fonksiyonları zayıflar. Bizzat L monoeytogenes’in de iramunsupresvon yaptığı gösterilmiştir.

Bakteri MSS’ne ve plasentaya özel bir tropizm gösterir.

Patolojik olarak fokal granulomatöz lezyonlarla süpürasyon ve abse oluşumu dikkati çeker.”

Klinik Bulgular:

Listeriyoz, yetişkinlerde görülen vakaların yansında pürülan menenjitle seyreder. Vakaların beşte biri serebritle (abse veya diffüz ansefali tik lezyon), bir o kadarı belir-

li bir foküs olmaksızın yüksek ateşli primer bakteremik formada (tifoid listeriyoz) seyreder. Vakalann küçük bir bölümü ise en-dokard, karaciğer, deri gibi diğer organlarda abse oluşumuyla karakterizedir.

Perinatal listeriyoz erken ve geç tip olmak üzere iki klinik formada gidiş gösterir. Erken tipte intrauterin enfeksiyon sonucu granulomatozis infantiseptica (ateş, hepatosplenomegali, alt ekstremitelerde koyu kırmızı papüller, diyare, kardiyorespira-tuvar distres, otopside yaygın abse odaklan veya granulomatöz lezyon), doğum kanalından bulaşma sonucu geç tipte, doğumdan sonra 2-4 hafta içinde gelişen menenjit tabloyu oluşturur.

Gebelerde düşük görülebilir. Enfeksiyon inaparan da geçebilir.

Tanı:

Düşüklerde Rh uyuşmazlığı, sifiliz, toksoplazmozis ve diğer nedenler ekarte edilmelidir.

Bakteri korinobakterilerden, Erysipelo-thrix rhuziopathiae, streptokoklar ve sapro-fitik listerialardan ayrılmalıdır.

Etkenin primer izolasyonu güçtür. Materyelin bir kısmı + 4 C de birkaç hafta bırakıldıktan sonra kanlı ağara ekildiğinde üreme olasılığı artmaktadır.

Serolojik tanı çok güvenilir değildir.

tanıda kullanılmakla beraber Staphylococcus aureus ile çap-ıvon vermesi, aglütininlerin spesi-ı fansnı azaltır. Ancak listeriyozda IgM sınıfından olmasına karşı-|jpafilokok enfeksiyonlanndan hem IgM ıfcG antikorları oluşur. Serumun 2-mer-ile muamele edilerek IgM’lerin veya S aureus ile absorbsiyonu «pesifitesini arttırabilir. Titrelerin ı« özerinde olması tanıda anlamlıdır.

: tavşanların konjonktival kesesine ı matervel inoküle edilirse 3-5 günde njonktivit oluşur (Anton testi).

listeriyozunda monositoz ’^jek değildir. Çoğunlukla nötrofili ile lökositoz görülür. Menenjitte i fcnlgnl in diğer pürülan menenjit bul-ı benzer. *

tedavide en az 7 gün süre ile 20 milyon Ü/gün i.v. ve tobrami-‘ »g/kg/gün i.v. iyi bir kombinasyon-. Diğer aminoglikozitler, ampisilin, erit-rifamisin alternatif olarak kullanı-t

Prognoz:

Teni doğan ve yaşlılarda, immun yet-gösterenlerde mortalite hayli yük-

Korunma:

özel bir yöntem bildirilmemiştir. Has-ı geçirenlerde hücresel tipte sürekli bir : oluşur.

TETANUS

Tanım:

Kontraksıyonlarla seyreden, prognozu ,akut toksienfeksiyöz bir hastalıktır.

Etiyoloji:

Etkeni 4-8 x 0,3-0,8 mikron büyüklü-it, hareketli, gram (+), oblieat anaeı terminal sporlu bir bakteridir. Boyan-. sporlu bakteri bu nedenle topuz veya i görünümünü taşır.

C tetani hemolizin ve tetanospasmin iki eksotoksin nlııytımır- 1Vb»nr>T-

nia_fotana hastalığından sorumlu

tnörotoksik eksotoleşindir.

Epidemiyoloji:

Hastalık bütün dünyada yaygındır. En-foaa genel bir duyarlılık vardır. Bak-q>arlan toz, toprak içinde, hayvan ide, otlaklarda bulunur. Sporlar
doğada uzun süre canlı kalırlar. Bazı bölgelerde toprakların daha çok sporlu olduğu kabul edilir (Marmara bölgesi).

Etken insana değişik yollardan girebilir. Genellikle sporların, yaralanma sonucu deri yolundan alınması sözkonusudur. Kas içine yapılan enjeksiyonlar, diken batması, cerrahi girişimler, enfekte katgütle konan dikiş, yeni doğanların göbek kordonlarının enfekte oluşu (tetanus neonatorum), enfekte düşükler (puerperal tetanus) tetanusa yol açabilirler.

Patogenez ve Patoloji:

Sporlar yaralanma sonucu doku arasına girip de vegetatif hale geçerek üreme şansı elde ederse şiddetli toksin oluştururlar. JBaktOTnM^nvazifto^amJol^ggğâ; lir. Hastalık nedeni bu eksotoksindir. Sporların vejetatif hale geçerek üremeleri için yara yerinde oksido-redüksiyonu düşüren ve oksijen tansiyonunu azaltan şartların oluşması gerekir.

Nörotoksin ilk etkisini lokal periferik sinirlerde gösterir ve kas spazmlahna neden olur. Bunu takiben kan yoluyla ve peri-nöral doku aralığı aracılığı ile MSS’ne ulaşır ve omurilik, beyin ve beyin sapında gangliosidle birleşir. Tnksin MSSVİp rrmtnj nöron sinapslarından inhibitör medivatörle-rin salınmasını jnhihp g.rWpk ptVili nh]^ Periferik olarak toksinin miyonöral blokaj oluşturabileceği ve sinirlerde aksiyon potansiyeli olmaksızın direkt etki ile kas kontraksiyonu yapabileceği de gösterilmiştir.

Normalde istirahat halinde müsküler ton üs, âf/poze çalışan kas gruplarının oluşturduğu sabit bir gerilimle sürdürülüp (pos-^ türal tonisite). Tetanusta toksin erksftat’er impulslerin inhibisyonunu kaldırarak kas rijiditesi doğurur. Aşırı refleks ve basit uyaranlara bile iskelet kaslarının şiddetli spazmla cevap verdiği görülür.

Sinaptâk inhibisyonun blokajı, oppoze çalışan kas gruplarının kasılmalarındaki al-ternasyonu da kaldırabilir. Mesela normalde kol fleksiyon hareketi yapacaksa biseps kasılır, ekstansör kas olan triseps stimuljıs^^^ almaz veya tersi. Bu normal bir alternis-yondur. Tetanusda oppoze kaslar stimulus-la hep beraber kasılabilirler ve postür güçlü kasın oluşturduğu yönde oluşur.

Tetanusda önemli bir histo-patolojik bulgu saptanmaz.

Klinik Bulgular:

Hastalığın kuluçka süresi 4-10 gün k

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*