Masalların Derlenmesi

MASALLARIN DERLENMESİ

Masallar sözlü nitelikleri gereği, hem kalıcı hem geçici bir sanatsal üretim olma özelliği taşır. Her anlatış bir öncekini yok edip bir yenisini canlandırır. Ancak yakın zamanlarda, görsel-işitsel araçlar sayesinde sözlü masal anlatımının bütün özellikleri kaydedilebilmiştir.

Masalları yazıya geçirme düşüncesiyse oldukça eskidir. Aslı Sanskritçe bir masal derlemesine dayanan (Kelile ve Dinme başlıklı Arapça hayvan masalları derlemesi III. yy’dan, Hint masalları derlemesi Pançatantra VI. yy’dan kalmadır. Binbir Gece Masalları kesin biçimini Mısır’da 1400’e doğru almıştır ama, Yakındoğu ile Ortadoğu’da çok önceleri derlenmiş anlatıları içermektedir. Fransa’da halk masallarının edebî uyarlamaları Orta-çağ’dan itibaren yapılmıştır (fabliau’larla veya Roman de Renart ile). XVII. yy Fransası’ndaysa peri masalları modadır. Charles Perrault’nun halk anlatılarından hareket ederek masalları kaleme alması da bunun bir kanıtıdır. XIX. yy’ın başındaysa Almanya’da Grimm Kardeşler’in derlemeleri dikkati çeker. XIX. yy’m sonuna doğru Avrupa’da halk gelenekleriyle (masallar, efsaneler, şarkılar) ilgili derlemeler yayımlanır: Fransa’da Franço-is Luzel’in, Jean-François Blade’nin ve Faul Sebillot’nun derlemeleri bunlar arasında sayılabilir. XX. yy’m ilk yarısıysa büyük folklor araştırmacılarının dönemidir: Arnold Van Gennep, Paul Delarue, Henri Pourrat vb.

Türkiye’de de halk masallarının derlenmesi, incelenmesi, sınıflandırılması alanında Pertev Naili Boratav’m çalışmaları ön sırada yer alır: Eberhard ile birlikte hazırladığı ve yukarıda sözünü ettiğimiz masal katalogu dışında Boratav, Zaman Zaman İçinde (1958; 2. basımı 1992); Az Gittik Uz Gittik (1969), vb çalışmalar da yapmıştır. Türk masalları derleyen öbür araştırmacılar arasında da Macar Ignacz Kunos, Naki Tezel, Tahir Alangu, Eflatun Cem Güney, vb sayılabilir.

Günümüzde sanayileşmiş ülkelerde geleneksel masal hemen hemen ortadan kalkmıştır (Batı’da son yıllarda bazı festivallere profesyonel masal anlatıcılarının çağrıldığı görülmektedir), ama başta Afrika olmak üzere sözlü geleneğin hâlâ canlı olduğu yerlerde çok sayıda masal derlenmiştir. Etnologlar ve dilbilimciler masalları özgün dillerinde derlemeye ve bunları üretildikleri kültüre ve toplumsal bağlam içine oturtmaya çalışmaktadır. □

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*