Milyarlarca Yıl öncesi
Bütün türleriyle ve bütün güçleriyle durmaksızın fotosentez ile meşgul olduklarından, su yosunları bizim oksijen, giyim ve barınak kaynaklarımız oldular ve öylece de devam ediyorlar. Aynı zamanda mekanize olmuş dünyamızın en önemli ihtiyacı petrolün de oluşumunda temel unsur olarak su yosunları vardır.
İlim adamlarının da ortak görüşü olarak hayatın başlangıcı dünyanın ilk devirlerinde organik moleküllerin belli bir şekilde ve uygun bir ortamda birleşmesi ile olmuştur. Bir iç metabolizmanın ve üreme yeteneğinin olması canlının en önemli karakteristiğidir. Böylece ilk canlının güneş enerjisini kullanmayı öğrenip kendisi için en uygun çevreye yerleşmek üzere hareketlilik kazanmış olması gerekiyor. Bundan sonradır ki canlı sürekli bir mutasyon deneyine girip bir öncekinden daha iyisine yönelmiştir. Bu eski ve kompleks mekanizmanın aydınlatılmasında da su yosunlarının büyük katkısı olacağı muhakkaktır, zira bazı cinsleri “yaşayan fosiller” olarak kabul edilmektedirler. Bunlar dünyanın ilk zamanlarından beri hemen hiç değişmeden kalabilmişlerdir.
Su yosunları daha ilk zamanlardan beri klorofil denen mucizeyi kendi yaşamları için kullanmaya başlamıştır. Hangi esrarengiz kuvvetlerin böylesine karmaşık bir molekülün “icadını” gerektirdiği sorusu ise hâlâ daha bilimsel hayal gücünü kökünden zorlamaktadır. Klorofil bütün su yosunlarında bol miktarda bulunmasına rağmen onun karakteristik yeşil rengi diğer pigmentler tarafından kısmen veya tümüyle maskelenmiş olabilir, örneğin, “Trichodesmium” denilen bir su yosunu kırmızı renklidir ve yeteri kadar bol olduğunda geniş su alanlarını kırmızıya boyayabilir.
Su yosunlarının çoğu fazlasıyla yararlıdır. Sudaki karbondioksidi alıp oksijen verirler,
bakteri kontrolü ile meşguldürler ve suda yaşayan canlıların en önemli besin kaynaklarıdırlar. Sert kabuklu pek küçük bir cins su yosunu da şehir sularının ana rezervuardan almışında filtre olarak kullanılmaktadır. Bu cins su yosunu yüz milyon yıl kadar önce ortaya çıkmış olup son derece dayanıklı iskeletleri zamanımıza kadar gelmiştir, örneğin, Kaliforniya’da Lompoc yakınlarında 300.000 tonluk dev bir rezervden her sene büyük miktarlar endüstride kullanılmak üzere alınmaktadır. Buradan elde edilen toz başlıca izolasyonda, şekerin rafine edilmesinde, gümüş cilâsı ve çeşitli çok ince delikli filtre yapımında kullanılır. Ayrıca bu maddenin çok düşük açılarda dahi ışığı yanşıtabilme özelliğinden dolayı karayollarındaki trafik çizgi boyalarının içine katılır. Karadaki bitkilerin çoğunun ilâç endüstrisinde kullanılması yanında su yosunlarının da en az aynı potansiyele sahip olduğu düşünülebilir ve nitekim bu yöndeki araştırmalar da artık yoğunluk kazanmış bulunmaktadır.
Yüzen Adalar: Sargassum
Masallarda Sargasso Denizi adında bir yerin geçtiğini hatırlarsınız herhalde. Güya, eski Ispanyol kalyonları burada yosunların arasında sıkışıp kalmışlar ve tayfaların iskeletleri hâlâ daha zırhlarının içinde güvertede durmakta ve gemilerinin kurtulmasını beklemektedirler. Burada doğru olan bir şey var ki o da gerçekten Kuzey Atlan- tiğin ortasında kilometrelerce uzanan bir Sargassum Denizi vardır. Ağır ve çevresel akıntılar Sargassum denilen bu cins su yosunlarının orada birikip kalmasını sağlamaktadırlar. Bu bölgeyi ilk defa Kristof Kolomb buldu. Bugün deniz biyologlarınca çok ilginç bulunmakta ve yüzen bir hayvanat bahçesi olarak değerlendirilmektedir. Sargassum’un kolları arasında her cins balık, küçük yengeçler, karidesler ve binlerce çeşit küçük canlı yaşamını sürdürür.
Sargassum için endüstride kullanılma olanağı şimdilik kaydıyla yoktur ama Pasifik’te Kaliforniya açıklarında bulunan Macrocystis adlı dev su yosununun “hasadı” muntazaman yapılmaktadır. Bu bitkiden endüstride çok kullanılan ‘Algin’ adlı bir madde çıkarılır, öte yandan, bir zamanlar iyod ve potasyumun en önemli kaynağı olmasına rağmen şimdi yerini yeraltı kaynaklarına bırakmıştır.
Chlorella adlı yaygın bir cins tek hücreli su yosununun giderek artan dünya nüfusu için önemli bir besin kaynağı olacağı artık kesinleşmiştir. Bugün Amerika, Almanya, Japonya ve İsrail’de pilot Chlorella çiftlikleri büyük bir titizlikle denenmektedir. Ne var ki bugün için yüksek üretim giderleri bu vitamin ve protein bakımından çok zengin besin kaynağının pazarlara girmesini engelliyor. Fakat, üretim masrafları düştükçe ve diğer besin maddelerinin fiyatları bu hızla arttıkça, yakın bir zamanda akşam yemeğinizde Chlorella yiyor olabilirsiniz. Japonlar Chlorella’yı beyaz bir toz haline getirip diğer tahıl unları ile karıştırmaktadırlar.
Buraya kadar su yosunlarının insanlara hizmet potansiyelinin ancak dar bir bölümüne değinebildik. Umarız bundan sonra hepiniz rengi yeşile dönmüş havuzlara baktığınızda veya maskenizi takıp deniz dibine indiğinizde aynı potansiyeli ve gelecek için parlayan ümidimizi görebileceksiniz.
Yeni Bilmecelerimiz :
- Her kare bir rakamı göstermektedir. Aynı kareler aynı rakamları gösterirler. Deneyerek, düşünerek ve hesap ederek karelerin yerine uyacak rakamları koyunuz ve yukarıdaki yatay ve düşey işlemleri tamamlayınız.
- Okuyucularımızdan bu tür bilmeceleri fazla zor bulanlara bir kolaylık olmak üzere soldaki bilmecenin =* işaretinin sağında kalan sayınm 859, ve sağdaki bilmecenin İse aynı sayısının 53 olduğunu önceden haber veriyoruz. Bakalım bu sefer kolaylıkla çözebilecek misiniz ?
Geçen sayıdaki sorumuz şuydu :
Ortası yanmış halı.
Birgün 12 X 9 m. boyutunda bir Iran halısının yangın sırasında ortası yandı. Halının tam ortasından (şekile bakınız) 8 X 1 m. boyutunda bir şerit çıkarılıp kalan halı iki parçaya bölündü ve bu iki parça birbirine dikilerek 10 X 10 m. boyutlu kare biçiminde bir halı yapıldı. Siz de yapabilir misiniz ?
İKİ FİLLE HÜCUM
İki fil çok haklı olarak en güçlü hücum silâhlarından sayılır. Filler açık hatları ele geçirirse güçleri artar, açık hattan anlaşılan filin yolu üzerinde başka taşların, özellikle piyonların bulunmayışıdır, açık hatlarda bulunan bir fil taşlar arasında sıkışıp kalmadığı için istediği yere gidebilir. Böyle bir filin gereğinde önünü kapatmak da mümkündür. Açık hatlardaki filler uzaktaki düşman şahı mat edebilir.
Birbirine komşu çapraz hatlarda bulunan iki fil köşede veya tahta kenarında mat yapabilir (Şekil : 1).
Görülüyor ki siyah iki hamlede mat olacaktır. Beyaz ardarda iki kale feda etmiş, bu sayede tahtanın büyük çapraz hattı m açmış ve bu hattın tek savunucusu olan f8’deki fili yoketmiştir. Tahta kenarında beklenmedik şekilde mat oluşa bir örnek daha: (Şekil: 3).
* tüjlifl,
öifo’î’o-,
rg ■ a ün
ŞEKİL: 3
Bu sakin pozisyonda siyah, piyona tamah etti: 1… A: e4? Bu fedadan sonra beyaz akıl durdurucu hücumuna başlıyor: 2. Ve6+! fe
- Fh5+ ve gelecek hamlede mat.
No : 36, Dört Hamlede Mat Taşlar :
Beyaz : Şh2, Kg1,
Af2r f4 Siyah : Şh4, Aa7r Fb6, c7, d4, d3
35 No’lu Problemin Çözümü
A) 1. Kb7, Şd5
- 2. Ad8, Şc5
- 3. Fe5, Şd5
- 4. Kb5+ Mat
B) 1. Kb7r Şd5
- 2. Ad8, Şd6
- 3. Fd4, Şd5
- 4. Kd7+ Mat
C) 1. Kb7, Şf5
- 2. Kb6, Şf4
- 3. Şf2, Şf5
- 4. Kf6 + Mat
abcdefgh
Hazırlayan : Sadullah ÖKTEM
YENİ BİLMECELER
Her kare bir rakamı göstermektedir. Aynı kareler aynı rakamları gösterirler. Deneyerek, düşünerek ve hesap ederek karelerin yerine uyacak rakamları koyunuz ve yukarıdaki yatay ve düşey işlemleri tamamlayınız.
limelerin her biri ünlü birer kente aittir. Bakalım
kolay bulabilecek misiniz?