Namazlarda mütevatir (gerçek bir nakil ile sabit) yedi kıraattan (Kur1 an okunuşundan) herhangi biri seçilebilir. Ancak Jujjaf ve garib görülecek kıraatlar seçilemez. Çünkü işin gerçeğini anlayamayacak bazı kimselerin günaha girmelerine sebebiyet verilmiş olabilir. Hanefi İmamaları, Ebu Amr ile Hafs’ın Asım’dan olan kıraatlarmı seçmişlerdir.
415- Kur’an-ı Kerim’i namazda sırası üzere okumakta bir sakınca yoktur. Fakat mukim (ikamet halinde) olan bir kimse için sünnet olan Mufassal denilen sûreleri okumaktır. Şöyle ki: Kıraat mikdarında misafir (yolcu) için sünnet olan, Fatiha’dan sonra dilediği bir sûreyi okumaktır. İmam olsun olmasın, mukim için sünnet olan, sabah ve öğle namazlarında Fatiha’dan soma “Tıval-i Mufassal” denilen sûrelerden, ikindi ile yatsı namazlarında “Evsat-ı Mufassal” denilen sûrelerden, akşam namazlarında da “Kısar-ı Mufassal” denilen sûrelerden bir sûre okumaktır. “Hücurat” sûresinden “Burüc” sûresinin sonuna kadar olan sûreler Tıval-i Mufassal’dır. “Tank” sûresinden “Lem yekûn” sûresinin sonuna kadar olan sûreler Evsat-ı Mufassal’dır. Bundan sonraki sûreler de, Kısarı Mufassal’dır. Bu sûrelere “Mufassal” denilmesinin sebebi, bunların birbirlerinden arka arkaya Besmele ile ayrılmış bulunmalarıdır.
416- Namazların Fatiha sûresinden soma, bir mikdar daha Kur’an okunması gereken rekâtlarında tam bir sûre okunması daha faziletlidir. Bununla beraber bir sûrenin bir kısmı bir rekâtta, diğer kısmı da öteki rekâtta okunabilir, bunda kerahet yoktur.
417- Namazın bir rekâtinde bir sûrenin sonunu, diğer rekâtinde de başka bir sûrenin sonunu okumak, sahih olan görüşe göre mekruh değildir.
418- Namazın bir rekâtinde bir sûrenin başından veya ortasından, diğer rekâtinde de başka bir sûrenin başından veya sonundan okumakta veya kısa bir sûreokumakta kerahet yoktur. Fakat iyisi, bir zaruret olmadıkça böyle okumamaktır.
419- Namazın bir rekâtında bir sûre, diğer rekâtmda da arada iki veya daha ziyade bulunmak üzere aşağıya doğru başka bir sûre okunması mekruh değildir. Fakat arada bir sûrenin bulunması mekruhtur. Ancak terk edilen bu sûre, önce okunan sûredene n az üç ayet mikdarı uzun bulunuyorsa mekruh olmaz.
420- Namazda bir sûrenin bir ayetinden arada en az iki ayet bulunmak üzere diğer ayetine geçmek mekruh değildir. Fakat iyisi bir zaruret olmadıkça geçmemektir.
421 – Bir rekâtta iki sûreyi toplayarak okumakda kerahet yoktur. Ancak arada bir veya birkaç sûre bırakılmış olursa mekruh olur. Bununla beraber farz namazlarda böyle iki sûrenin bir rekâtta toplanmaması daha iyidir.
422- Zaruret olmadıkça, bir rekâtta bir ayetten diğer ayete geçmek mekruhtur. Aralarında üç ayet dahi bulunsa böyledir. Eğer yanılarak böyle bir geçiş yapılmış olur da sonra hatırlanırsa, bu ayetler sıraları üzere yeniden okunur.
423- Namazda Kur’an okunurken bir ayet yerine başka bir ayet okunsa bakılır: Eğer tam bir duraklama ile durduktan sonra başka ayete başlanmışsa, namaz bozulmaz. ^ ^ / O ‘i ^ o / o ^ / * * * o <• • * ¿LuJıVI ¿1 I j denildikten sonra: _>l jjVI ¿1 ayet-i kerimesini okumak gibi. Fakat duraklama yapılmaksızın okunan ayete başka bir ayet bitiştirilmiş ise bakılır: Eğer mana değişmemişse, yine namaz bozulmaz.
j j j i J I d j l A – f r J l£ d jL aJL u < aJI I j I a c j I j \ a \ ¿ 1 Yerine: pİJa a $1 â c^L^JLaJ I Ijl ac j Ij-L*ı okumak
gibi.
Fakat mana değişmişse, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulur. Yu- kardaki ayet-i kerimeyi: ^ oLaJL^JI ljJL*-c j IjJul ¿>-¿111 ¿1 Şeklinde okumak gibidir.
424- Bir namazda bir ayet-i kerime tekrarlansa veya bir sûre bir rekâtta iki defa okunsa veya bir sûre iki rekâtta da okunsa bakılır: Eğer yalnız başına kılınan bu namaz bir nafile namaz ise mekruh olmaz. Fakat farz namaz ise, unutmak veya başka bir sûre bilmemek gibi bir özür bulunmadıkça mekruh olur.
425- Birinci rekâtta “Nas” sûresi okunsa, ikinci rekâtta da bu sûrenin okunması uygun olur, çünkü tekrar etmek, geriye dönüp okumaktan daha iyidir.Ancak hatim ile namaz kılan birkimse, birinci rekâtta “Muavvizeteyn” sûreleri okumuş ise, ikinci rekâtta Fatiha’dan sonra Bakara sûresinden bir mikdar okur.
426- İkinci rekâtta, birinci rekâtta okunan sûrenin üstündeki sûreyi okumak mekruhtur. Kasden yapılmazsa mekruh olmaz. Bununla beraber okunmaya başlanmış ise terk edilmemelidir. Bunun nafile namazlarda mekruh olmayacağım söyleyenler de vardır.
427- Namazda Sübhaneke’yi, Eûzü-Besmele’yi ve Amin lâfzını aşikâre okumak mekruhtur.
428- Ayakta okunan ayetleri rükû halinde bitirmek mekruhtur. Okunan ayetleri ve sûreleri namaz içinde parmakla saymak da İmam Azam’a göre mekruhtur. İki imama göre bunda bir sakınca yoktur.
429- Nafile namazların birinci rekâtlarını ikinci rekâttan uzun tutmak mekruhtur. Ancak Peygamber Efendimizden nakledilmiş bir hadis varsa mekruh olmaz. Örnek: Bir rivayete göre Peygamber Efendimiz vitir namazının birinci rekâtında “A’lâ” sûresini, ikinci rekâtında “Kâfirun” sûresini ve üçüncü rekâtında da “İhlâs” sûresini okumuşlardır. İmam Muhammed’e göre, yalnız teravih namazlarında birinci rekâtlar, ikinci rekatlardan daha uzun olabilir.
430- Farz namazlarla nafile namazlarda, ikinci rekâtları birinci rekâtlardan uzun yapmak mekruhtur. Fakat nafilelerde üçüncü rekâtları birinci ve ikinci rekâtlardan uzun tutmakta kerahet yoktur. Çünkü nafilelerde her iki rekât müstakil bir namaz sayılır.
431 – Farz namazlarda ve cemaatla kılınan namazlarda okunan ayetlerden dolayı namaz kılmakta olan kimsenin: “Ya Rabbi! Beni ateşten koru” diye duada bulunması veya Yüce Allah’dan mağfiret dilemesi mekruhtur. Yalnız başına nafile namaz kılanın bu şekilde dua etmesinde bir sakınca görülmemektedir.
432- Namazda sünnet mikdarı Kur’an okunduktan sonra, insanda bir tutukluk (ve şaşırma) olursa, hemen rükûa gitmeli, başka bir ayete veya sûreye geçmemelidir. Fakat henüz sünnet mikdarı okumamışsa, başka bir yere geçmesinde kerahet olmaz.
433- Kur’an-ı Kerim, farz namazlarda yavaşça ve harfleri belirterek okunmalı. Teravih namazlarında ise, yavaş ve sür’atli okuyuş arasında bir kıraat yapmalıdır. Diğer gece namazlarında sür’atle okunabilir. Fakat mana anlaşılabilecek şekilde olmalı ve tecvid hatası bulunmamalıdır.434- Namazda ve namaz dışında sesli olarak Kur’an okunurken, sadece sesi güzelleştirmek ve okuyuşu süslemek için makamla okumak iyi kabul edilmiştir. Çünkü bir hadis-i şerifde:
o fi t’ o * s o f o fi + *
“Kur’an-ı Kerim’i seslerinizle bezeyiniz,” buyurulmuştur. Yeter ki bununla mana değişmesin, kelimelerin aslı bozulmasın ve tecvid kurallarına uyulsun. Harfler uzatılarak bir harf, iki harf gibi okunmasın. Bazı müezzinlerin namazda 7 fi O’ S O x tebliğ görevini yaparken fazla bir elif daha ilâve ederek: I dü jdemeleri bu nevidendir. v j Allah, ise, üvey baba demektir. Mana değişikliğinden dolayı namazı bozacağından bu gibi nağmelerden kaçınmak lâzımdır. Sonuç: Yapılan nağmeden dolayı Kur’an kelimelerinin manaları değişirse namaz bozulur. Fakat “Med” ve “Lin” denilen harflerde değişiklik aşırı derecede olmazsa namaz bozulmaz. Aşırı derecede olursa namaz bozulur, isterse mana de- ğişmesin.(*)
Namazlarda Mekruh Olan ve Olmayan Okuyuşlar
09
Mar