NEFS İ LEVVÂME DERECESİ :
NEFS-Î LEVVÂME. Levvâme «çok kötüleyen, kendini çok kötüleyici» mânâsına gelir. Nefs-i emmâre seviyesindeki kişi kötülüklere, haramlara, rezilliklere —tâbir câizse— dört nala, istekle koşar. Nefs-i levvâme seviyesinde ise, nefsinin kötülüğünü bilit, nefsini çok kötüler, yaptığı kötülüklerden vicdan azabı ve pişmanlık [nedâmet] duyar. Âyet-i kerîmede «Ve lâ uksimu bin-nefs-il-levvâ- tne = Kendini alabildiğine kınayan nefse yemin ederim ki…» (75 çi Kıyâme S., â. 2), buyurulmuştur. Meselâ sabah namazlarına kalkmayan ve bu halinden dolayı üzüntü duyup günahından vaz geçmiyen gaafil, isyankâr ve umur- sanııyan müslüman nefs-i emmâre derekesindedir. Uykunun haram olduğu bir saatte nefsine mağlûb olııp, onun «uyu… yat!» emrine itâat etmektedir. Ne zaman ki, bu hâlinden pişmanlık duyar, nefsini şiddetle kötüler ve onu yenmek için cehid ve gayret sarfına başlarsa «Nefs-i Levvâme» derecesine doğru yürümüş olur. Nefsin ? levm etmek kuru lâfla, gizli riyâ ile olmaz. Bu makamda çok incelikler vardır. Nefs-i emmâre, nefs-i levvâmenin kapı komşusudur… Gaafil olmaya gelmez. Hem, bilinmelidir ki, nefs-i levvâme başka şeydir; yüksek makamlara erişmiş ebrârın [iyiler] nefs dereceleri başka şey… Nefsine birazıcık levm etti diye, kişiye ‘ucb ve gurur gelirse, o hâl «emmâre» sıfatlanndandır.
NEFS İ LEVVÂME DERECESİ
01
Oca