wiki

Nikahta Kocaya düşen vazife ve edepler

Erkeğin riâyete mecbûr olduğu husûslar on ikidir:

1 — Velîme; evlenirken düğün ziyafeti vermekde,

2 — Muâşeret; iyi geçinmekde,

3 — Dtiâbe; arasıra kadm ile oynaşıp şakalaşnıakda,

4 — Siyâset; kadını sevk u idâre etmekde,

5 — Gayret; iffet ve nâm usunu korumakda,

6 — Nafaka; geçimini sâğlamakda,

7 — Tâlim; öğrenmekde.

8 — Kasem; kadınlar arasında adâlete riâyet etmekde,

9 — Nâşize; usûlüne uygun terbiye etmekde,

10 — Vika; münâsebetde,

11— Vilâded; çocuk doğurmakda,

12 — Talâk; boşanmak da, adâlet ve edebe riâyet etmektir.
VELÎME
Birinci edeb: Evlenirken düğün yapıp ziyâfet vermek müstehab- tır. Enes (R.A.) şöyle anlatıyor:

«Resûl-i Ekrem (S.A.V.), Abdurrahman b. Avf (R.A.) m benzinin sarardığını görünce:

— Bu nedir, benzin neden sarardı? diye sordu. Abdurrahman:

— Ya Resûlallah, evlendim, nikâh parası olarak da bir hurma çekirdeği ağırlığında altın verdim, dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem:

— «Allah mübârek etsin, bir koyun ile de olsa, ziyâfet ver» (151) buyurdu

. Resûl-i Ekrem de Hz. Safiyye ile evlenirken, kavrulmuş undan helva gibi yapılan bir yemek ve hurma ziyafeti vermiştir. (152) Yine bir hadîsinde, Resûl-i Ekrem (S.A.V.):

«Nikâhın birinci günü yedirmek bir vazife, ikinci günü sünnet, üçüncü gün ise sum’a, gösteriş ve riyâdır. Gösteriş yapanlara, Allah gösteriş cezâsını verir.» (153) buyurmuştur. Hadîsi, yalnız Zeyyâd b. Abdullah rivâyet ettiği için, garîb’dir. Evlenen zâtı, «Allah mübârek etsin, hayırlı olsun, ayrıiık olmasın, iyi geçimler nasîb olsun» gibi sözlerle tebrik etmek, müstehâbdır. Resûl-i Ekrem’in böyle emrettiğini Ebû Hüreyre (R.A.) rivâyet etmiştir. Ayrıca nikâhı ilân etmek, duyurmak da müstehâbtır. Nitekim Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimiz«Helâl ile haramı (evlenmeyi ve gayr-ı meşrû münâsebeti) birbirinden ayıran, deff ve savttır.» (154) buyurmuştur. Diğer bir hadîsde:«Nikâhı ilân edin ve onu câmilerde kıyın ve deff çalmak sû re tiyle de etrafa duyurun» (155) buyurmuştur. Rebî’ binti Muavviz anlatıyor: «Evlendiğimiz gecenin sabâhmda, Resûl-i Ekrem evimizi teşrif etti. Minderde oturdu. Küçük kızlar deff çalıyor ve şehîd ecdadımızı övüyorlardı. Bir ara birisi: «Aramızda yarın ne olacağını bilen bir Peygamber var» deyince, Resûl-i Ekrem:
«Bunu bırak da önce söylediğin gibi söyle» (156) buyurdu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir