Tropikal ormanlar gün geçtikçe artan bir hızla yok olmaktadır.
Kayıp oranları değişmekle birlikte, dünyadaki tropikal ormanların yarısının yok olduğu, kalanların
da gelecek yirmi ya da otuz yıl içinde yok olacağı sanılmaktadır.
Bunun sonuçları, hesaplanamayacak ölçüde
ağır olacaktır. Bu ormanlar yeryüzündeki bitki ve hayvan
türlerinin yarısını barındırmakta, dünya nüfusunun
büyük bir çoğunluğuna su ve yakıt sağlamakta, yerel iklimi
ve dünya iklimini etkilemektedir. Ticari amaçla
ağaç kesimi, yeni tarım alanları açılması ve yakıt maddesi
toplanması, bu yıkımın sorumlusudur. Çözümler,
yakıt olarak kullanılacak yeni ormanlar oluşturulması,
orman kesiminin ciddi yasalara bağlanması, ormanın,
ticari gelişmeden daha önemli bir değer oluşturduğu
bilincinin yerleştirilmesi, vb. konuları içermektedir.
Tropikal ormanların tersine, ılıman kuşak ormanları
gerçekte artmıştır. Ama bunlar da Kuzey Amerika’nın
ve Kuzeydoğu Avrupa’nın kozalaklı ormanlarını tehdit
eden asit yağmuru tehlikesiyle karşı karşıyadır.
TARIM ALANLARI YİTİMİ
Dünya nüfusu arttıkça, besin üretiminde kullanılan
alanlar yol ve yapılarla kaplanmakta, tarım toprakları
aşınmayla sürüklenmekte ve sulama çalışmalarının verdiği
tuzluluk oranı artması nedeniyle üretkenliği yok olmaktadır.
Aşırı otlatma ya da orman yangınları geniş
alanların aşınmasına, çöl ve çöl benzeri koşulların hızla
yayılmasına yol açmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerdeki
sorunların çoğu, geliştirme yardımlarının yetersizliğinden
kaynaklanmaktadır. Birleşmiş Milletler verilerine
göre, günümüzdeki toprak yitim oranlarına bakılırsa,
2000 yılı dolaylarında, dünyadaki tarıma elverişli
toprakların üçte biri verimsizleşecektir.
BİYOLOJİK TÜRLERİN YİTİMİ
Bitki ve hayvan türlerinin sürekli yok olması da, ciddi bir
sorundur. Özellikle tropikal ormanlardaki barınak yitimi
en büyük tehlikedir. Aşırı avlama, balina ve gergedan
benzeri türleri soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya
bırakmıştır. Temel bir çözüm, dünya çapında bir ağ
oluşturularak, dünya çevre sisteminin temsilcilerini barındıran
alanların koruma altına alınmasıdır. Bu amaca
doğru birçok adım atılmış ve birçok alan, hiç değilse kâğıt
üstünde koruma altına alınmıştır. Bitki ve hayvan türlerini botanik bahçelerinde, hayvanat bahçelerinde ve
gen bankalarında koruma altına almak ikinci bir çözümdür.
Ancak, sorunun gerçek boyutuyla karşılaştırıldığında,
bu çabalar gerçekte çok sınırlı kalmaktadır.
SU KAYNAKLARI
Su kaynakları dünya ölçeğinde azalma tehlikesiyle karşı
karşıyadır. Başlıca sorun, bitkilerin yokolmasıyla su
havzalarının yitimidir. Çözüm, toprakların daha iyi kullanılması
ve kritik su havzaları bitki örtüsünün korunmasıdır.
YENİLENEMEYEN KAYNAKLARIN TÜKETİMİ
Temel koruma sorunu fosil yakıtlarla ilgilidir; çözüm,
fosil yakıt tüketiminin azaltılması ve özellikle güneş
enerjisi gibi öbür yenilenebilir kaynakların geliştirilmesidir.
ORMANSIZLAŞMA
09
Eki