ÖVER HASTALIKLARI
1- Ameııore:
îlk menses kanamasına menarş adı verilir. Genel olarak 10-16 yaşlar arasında menarş görülür. Menstruasyon hiç başlamamışsa “primer amenore”, menstruasyon başladıktan sonra herhangi bir sebepten kesilmişse ”sekonder amenore” adı verilir. Amenore, hastalık değil semptomdur. Primer amenore överlerin hiç oluşmamasına veya hipoplazisine, adrenogenital sendro-ma. psödohermafroditizme bağlı olabilir. Turner sendromu, primer amenore sebeplerinin incelenmesinde hatırlanmalıdır. Tur-ner sendromu tanısında seks kromatini ve karyotip layini faydalı olur. XO veya mozaik tipte bir kromozom sonucu alman, kısa boyiu, karakteristik boyun yapılı ve sekonder seks beürtileri olmayan primer atne-nore vakasında Turner sendromu düşünülür. Kanda, gonadotropin seviyesi yüksektir. Kı-
sa boyluluk olmadan primer amenore durumunda kasık kanalları palpe edilerek, kanda testosteron tayini yapılarak feminizan testis aranmalıdır. Kıllanma artışı ve hipertansiyon bulunması da konjenital adrenal hiperplazi aranması için sebeptir.
Sekonder amenore: Başağnsı, görme bozuklukları, obezite, hipertansiyon, hi-pertiroidizm belirtileri, sella turcica görünümü araştırılmalı ve not edilmelidir. İdrarda ketosteroidler, kanda testosteron tayini, över disfonkâyonlarını ortaya koymada faydalıdır. Galaktore varlığında prolaktin artışı bulunup bulunmadığı özellikle aranmalıdır.
2-Kadında Hipogonadizm:
Överlerin estrojen sekresyonundaki yetersizlik, erkek hipogonadizminde olduğu gibi a) primer över yetersizliği, b) hipofizden gonadotropin salgılanması yetersizliği primer över yetersizliği organ malformas-yonuna (gonadol dysgenesis), ovariektomi yapılmasına över ışınlanmasına, idyopatik sebeplere bağlı olabilir. Sekonder sebepler arasında postpartum hipofiz nekrozu (Shee-han sendromu) hipofiz tümörleri (kromo-rob adenom, kraniofaringiom) hipofiz ışınlanması gibi sebeplere bağlıdır. Estrojen yetersizliği puberte öncesinde başlamışsa iskelet gelişmesi geri kalır. Boy kısadır (Turner sendromu) meme gelişmesi de hiç yoktur veya hipoplazi görülür. Puberteden sonra ortaya çıkan estrojen yetersizliğinde ise, başlıca şikayet amenoredir.
3- Överlerde Aşırı Androjen Yapımı:
Över patolojisinde önemli konulardan
biri de överlerde androjen sentezinin artması ve kan dolaşımına fazla androjen geçmesidir. Bu sebeple hipertrikoz, hirsutizm virilizm, menstruasyon bozukluklarıyla beraber görülür. Över kökenli androjenler, te-ka hücreleri ve stroma tarafından salgılanır. Testosteron, androstenedion ve dehidroepi-androsteron kadınların kanında bulunan başlıca androjenlerdir. Bunlardan en güçlü-sü testosteron, İkincisi androstenediondur. Deri dokusu gibi bazı hedef organlarda tes-tosteron dihidrotestosteron’a dönüşür. Bu hormon, testosterondan daha güçlüdür. Kadında hiperandrojenizm sebeplerini sürrenal kökenli ve ovaryen kökenli olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür.
Över kökenli olanlar: Polikistik över hastalığı, hipertekosis, över tümörleri, idyopatik hirsutizm.
adrenal hıperplazi, erişkin adrenal hiperpla-zis, Cushing sendromu.
Över kökenli olan hiperandrojenizm tabloları arasında Stein-Leventhal sendro-munun özel bir yeri vardır. Obezite, ame-nore, hirsütizm, inferülite, iki taraflı över büyümesi, idrarda 17 KS nin normal oluşu, virilizasyon olmayışı ile karakterizedir.
Polikistik Över Sendromu
Yukarıda överlerde aşırı androjen yapımına ömek olarak adını verdiğimiz Stein-Leventhal sendromu, adının da gösterdiği gibi hastalık olmayıp bazı hastalıklara eşlik eden bir sendromdur. Cushing hastalığı, konjenital adrenal hiperplazi, akromegali, prolaktinoma ve sürrenal karsinomunda överlerin polikistik hastalığı bulunabilir. FoHiküT olgunlaşması ve ovülasyon olaylarının birbiri ardından dengeli olarak gelmesini bazan bir patolojik durum, överlerde polikistik hastalık başlatabilir. Stein ve Le-venthal obezite, amenore, hirsütizm ve sterilitenin bir araya geldiği sendromu tanımlamışlardı. Stein ve Leventhal’e göre bu sendromun teşhisi için aşağıdaki kriterler gerekliydi: Biİateral över büyüklüğü, idrarda 17 KS düzeyinin normal oluşu, hirsütizm. Aynı yazarlar, hirsütizm ile birlikte virilizm olmamasına da işaret etmişlerdi. Bildiğimiz gibi, hirsütizm yanında erkek tipi kas yapısı, ses kalınlığı ve klitoris hipertrofisi gibi bulgular olmadıkça virilizm terimi kullanılmaz.
1935 yılında böyle kesin kriterlere dayandırılan Stein-Leventhal sendromu, poli-kistik över sendromunun yalnız kısıtlı bir şekline uyar. Bu bakımdan günümüzde, Stein-Leventhal sendromu demek yerine “polikistik över sendromu” terimini kullanmayı tercih ediyoruz. Tümör dışı, LH’a bağımlı över kökenli hiperandrojenizm tanımlaması bizce en uygun tanımlamadır (Gvens). Stein Leventhal sendromu hastalık olmayıp, bir sendrom olduğundan tedavisi de tek bir etkin ile gerçekleşemez. Överlerin “Wedge” rezeksiyonu (kimâform rezek-sdyon) ovülasyon başlamasında etkili oluısa da, hirsütizm üzerinde etkili olmaz. Hirsütizm, sterilite, menstruasyon bozuklukla ayn ayrı “tedavi konularıdır. Bu tedavi sırasında da kadın-doğum uzmanı ile işbirliği yapılması gereklidir.
Siiırenal kökenli olanlar: Konjenital