PİYOTR İLYİÇ ÇAYKOVSKİ

PİYOTR İLYİÇ ÇAYKOVSKİ PİYOTR İLYİÇ ÇAYKOVSKİ

XIX. yy’ın ikinci yansında yaşayan bu büyük Rus besteci başarısını, senfonik eserlerinde insan kaderinin trajedisini görkemli bir romantizmle vurgulayan ifadesine borçludur. Dansı büyük bir tutkuyla yücelten bestecinin baleleri,

-özellikle de Kuğu Götü- senfonik balenin şekillenmesinde büyük rol oynamış eserlerdir. Kendi Rus kültürüne tamamen sahip çıkmasına rağmen, Rus olmayan her türlü kültür mirasını reddeden Rus Beşleri grubundan uzak durmaya özen göstermiş ve Alman okulunun beste teknikleriyle bariz bir şekilde Slav

olan lirizmini ustaca kaynaştırmayı başarmıştır.

YALNIZ BİR SANATÇI

Piyotr îlyiç Çaykovski, 7 mayıs 1840’ta Sibirya yakınlarındaki Votkinsk’de doğdu. Mühendis ve şehirdeki metalürji işletmesinin yöneticisi olan babası ve ilk piyano derslerini aldığı Fransız kökenli bir aileden gelen annesi Aleksandra Andreyevna d’Assier, bütün ailenin onayım alarak onun geleceğini belirlediler: on yaşındayken başladığı Sen-Petersburg Hukuk Okulu’nu 19 yaşında bitirdi. Diplomasim aldıktan sonra da Adalet Bakanlığı’nda memurluğa başladı.

Memuriyet onu hiç tatmin etmiyor, kendini ve duygularını sadece müzik aracılığıyla ifade edebiliyordu. Bu yüzden 1862 yılın-
da beste ve orkestrasyon tekniklerini öğrenmek amaç Rubinstein tarafından yeniden oluşturulan Sen-Petersl Konservatuvarı’na yazıldı.

Daha sonraları ünlü bir müzik eleştirmem olan bir ı mn, Hermann Laroch’un da tavsiyesi ve etkisiyle, li hukuk mesleğiyle olan ilişkisini kesti ve kendini bütün ğe verdi. Nikolay Rubinstein’ın Moskova Konservatu’ ması üzerine de orada armoni öğretmeni oldu. Rus üyelerinden biri olan Rimskiy-Korsakov’a da, bu un moni öğretti. Büyük görüş farklılıklarına rağmen Çay gruptan bazı müzisyenlerle çok yakm ilişkiler kurdu. F zisyen Saint-Saens ile de, Moskova’ya gelişi vesilesiyl daha sonra onu ziyaret etme fırsatım bulduğu Paris’te net’ye takdim edildi.

Çaykovski, daha sonra koruyucusu ve destekçisi ol; von Meck’den ilk mektubunu 1876’da aldı. Bu «şiirse yıl sürdü ve yoğun bir mektuplaşmayla (zira birbirlerin man görmemeye söz vermişlerdi) ve besteci için büy tek olan maddî yardımlarla somutlaştı. Bu koruyuculı nin öğretmenliği bırakıp, kendini tamamen yaratıcılı; dirmesine ve seyahat etmesine imkân verdi.

Maddî durumundaki iyileşmeye rağmen bestecin duygusal nedenlerle karardı: hakkında çıkartılan söylf son verebilmek amacıyla, 1877’de ateşli bir hayranı ol; na Milyukova’yla evlenmeye karar verdi; ama aslında man gerçekten arzulamadığı bu evlilik, tam bir başarı: nuçlandı ve sanatçının büyük bir ruhî bunalıma girmes tı. Çaykovski bu bunalımdan ancak kardeşi Anatoli’mı çıkacağı seyahatler sırasında ve sayesinde kurtulabild:

Kendisine büyük yardımlarda bulunmuş olan Nikoi; tein’ın 1881’deki ölümü üzerine de derin bir ruhî çök: yan Çaykovski, onun anısına bir üçleme besteledi. 188 pa’da çok başarılı bir turne yaptı ve bu esnada Brahms Dvorjak’la tanıştı. Bundan iki yıl sonra Madam von Be ilişkilerinin sona ermesi onu derinden sarstı ve yaralad: zandığı büyük başarılar sayesinde hayranlarının sayı! madan çoğaldı: 1891 -1892 yıllarındaki ABD turnesi esr. lü Carnegie Hail Konser Salonu’nun açılışını yaptı, dah.
«Napoliten tarentella»(anonim gravür, Opera Müzesi, Paris). İtalya’ya seyahati sırasında çevresindeki renkli ve neşeli ortamdan esinlenen Çaykovski, bir Italyan tarenteliasıyla noktalanan opus 45 «Italyan Kapriçyosu»nu Roma’da besteledi.
İKİ ŞAHESER

Yevgeni Onegin

Puşkin’in bir şiirinden yola çıkarak bestelediği üç perdelik bu ı koviki’nün «o tarunmış operasıdır. Bu ürik dramın sonuç bölüj opera sanatı hakkında yaprffl|^up:’â|a|ı5ikı ete§ilıl8fa de di ği düşüncelerini vurgulamaktadır: «Çarlara, çariçelere, ayaklanın rüyüşlere, kısacası «büyük operanın» gerektirdiği bütün bu aynı ihtiyacım yok. Benim yaşamış olduğum çatışmalar üzerine kun ni çökcanlıbfcMçîmde ama

dram anyorûm.» Nitekim eserin konusu (taşradaki bir küçük b Iesi içerisinde yaşanan tek taraflı bir aşk) hiç de trajik Anahtar kişilik olan Tatyana, Sen-Fetersburg yakınlarında bir ye si, babası ve ablasıyla birlikte yaşayan, romantik bir genç kızdb birinde Tatyana’mn ablasının nişanlısı olan Lenski, Moskovalı b şı olan Yevgeni Onegin’le birlikte evlerini ziyarete gelin uyanık ve utanmaz bir züppedir. Tatyana ona aşık olur ve tutkui* tup yazar. Alta Onegin bu sevgi sunuşunu evliliğe inanmadığı gr le reddeder. Daha sonra bir balo esnasında Tatyana’mn ablasın ı hakarete uğrayıp kendisine meydan okuyan nişanlısını da düeB da öldürür. Aradan bir hayli zaman geçtikten sonra Onegin, biç zsîleşe» ve Sen-Petesburg’da bir mülkün sahibesi olan Tatyana; karşılaşır. Ona duyduğu aşkı itiraf eder, ama reddedilir. 1878’de I lendiği zaman oldukça kötü karşılanan bu eser, zaman içersinde opera repertuvarmm en çok tutulan örneklerinden biri haline gd «Patetik» Senfoni

1893’te, Çaykovski’nin ölümünden hemen önce bestelediği t Si Minir Abına {Pmıik) Senfoni, alınyazısı (fatum) temasının i üç senfonilik dizinin son eseridir. Besteci, yeğenine yazdığı bin la bu eserin doğuşunu şöyle anlatıyor: «Seyahat esnasında akh ka bir senfoni besteleme fikri geldi, ama bu defa programlı ola program hakkında hiç kimsenin en ufak bir fikri bile olmayaa Bu program tamamen özneldi ve seyahatim boyunca onu boı sıksıkgözyaşlanmı tutamadım Üslubuna gelince, bu sah yenilik olacak; diğerlerinden farklı olarak finalde gürültülü ve| bir allegro yerine, son derece yavaş ve akıcı bir adagio yer alac Başlangıç (aâagio-aikp-o non troppo), onu izleyen iki temalı ve a ce zengin anlatımlı olan allegronun dinamizmiyle tamamen çH vaş bir girişle gelişir. Bundan sonra gelen ve vals ritminde eda (allepe ton gracia), âdeta bir fetih temposunda gelişen bir sona me (aflegrû ırniu vhme) geçiş özeüiğindedir. Nihayet bu senfao tetik» adının verilmesine sebep olan hüzünlü final bölümü im metımse) gelir. İlk olarak bizzat besteci tarafından yönetilen bu ı beğenildi ve takdir edildi, ama özellikle Çaykovski’nin öfcn sonra sanki onun vasiyetiymiş gibi kabul edildi.

Romantik lirizm, «Keman Konçertosu»nda doruk noktasına ulaşır («Mutlu Ada», Albert Besnard; Dekoratif Sanatlar Müzesi, Paris).
BAŞLICA ESERLERİ

Sneguroçka.

Fırtına (fantezi-uvertür).

1875 Si Bemol Minör -1 no’lu Piyano Konçertosu.

1876 Bir Rokoko Teması Üzerine Çeşitlemeler (viyolonsel ve ork. için). Mevsimler (piyano için on iki parça).

1877 Kuğu Gölü.

Yevgeni Onegin.

Keman ve Orkestra îçin Konçerto.

1880 Romeo ve Jülyet

(fantezi-uvertür).

Italyan Kapriçyosu.

Yaylı Çalgılar Serenadı. Viyolon, viyolonsel ve piyano için trio.

1887 Mozartiana.

1889 Uyuyan Güzel.

1890 Maça Kızı.

1892 Fındıkkıran.

1893 Patetik Senfoni (Si Minör Altıncı Senfoni).
-t Almanya’da, İsviçre’de, Fransa’da ve Belçika’da büyük \iz kazandı. Saint-Saens ve Boito ile birlikte Cambridge : ‘i.tesi’nden onursai müzik doktoru (honoris causa) unvanını

* –m yıl hüzünlü finaliyle sanki kötü bir önseziyi haber ve-

—._şcasına iç karartıcı 6. Senfoni’yi («patetik») yönetti ve bun-: gün sonra da Sen-Petersburg’da öldü.

BATI DAN YANA» BİR SANAT

;. kovski Rus Beşleri diye anılan gruba katılmamakla birlik–_srla aynı dönemden olduğu için Rus müziğinin uyanışına :_iu ve bu müzik içersinde kendine has bir yer işgal etti. Bir .in ülkesinin ulusal kültürüne ait oluşunu kuvvetle vurgularca yandan konservatuvarda Anton Rubinstein’dan öğrendi-; —üzikal romantizmden türemiş olan) armonileştirme ve or-■ıva uyarlama tekniklerini kullanıyordu. Bu nedenle de onun 5,’js Beşleri’nin benimsediği katılıktan, sertlikten ve yenilik-: – uzaktı. Ne var ki zaman zaman da Küçük Rus diye anılan Senfoni’sinde veya Sneguroçka sahne müziğinde olduğu gibi, ■îlk müziğinin temalarım kullanıyordu, ivkovski zaman zaman Rus Beşleri’nin mensuplarıyla işbir-îsmakla birlikte, onların amatör tavırlarına karşı küçümsere tutum takındı. Böylelikle topluluğun sözcüsü durumun-Mili Balakirev’in öğütleri sayesinde önce Aîanfred’i, daha = da Romeo ve Jülyet’i besteledi; grubun ateşli bir taraftarı olan eleştirmeni Vladimir Stassov’un telkin ve önerilerini izle-:_< Fırtına’yı yazdı. Beş Rus müzisyeninin Slavsever hareketle-muhalefetle, kozmopolit olmakla suçlandı. Gerçekten de .ovski, Rus Beşleri’nin alabildiğine yüceltip değerlendirdikle-jotizmi biraz feda ederek, büyük tarihî fresklerin yerine kendideki drama yönelmiş, böylelikle de Slavsever harekete kar-_;s müziğinin Batılı eğilimini temsil etmiştir.

irik dram

376’daki Bayreuth Festivali’nin açılışında çok ciddî bir şekilde 3n Çaykovski, Wagner’in müziğinin ve operanın yeni biçimi-dinleyicilerin zevkine hiç de uygun olmadığına karar verdi, sorgskiy’in anlatımlı üslubuna da bir yakınlık duyamadı: Bo-jodunov’dakı yenilik ve güçlülük, ona yabancı ifadelerdi. Asla bestecinin aradığı opera dilinde bir yenilik yaratmak değil, :uların seçimi ve müzikal yazımının lirizmiyle özgün bir eser sbilmekti.

Çaykovski en tanınmış iki operası olan Yevgeni Onegin ve Ma-itzt (Pikovaya Dama) adlı eserlerinde, Rus edebiyatının temel
taşlarından olan Puşkin’in yazılarından esinlendi. Açıkça itiraf ettiği üzere hayran kaldığı iki operayı, yani müzikal söyleminin temelini oluşturan Mozart’ın Don Giovanni’sini ve muhteşem başarısını önceden haber verdiği Bizet’nin Camıen’ini izleyerek, gerçekçiliğini korumaya büyük bir dikkat gösterdi ve psikolojik karakterleri ayrıntılarıyla resmetmeye girişti.

Senfonik eserler

Sanki parçaları orkestraya uyarlamak için yaratılmış bir sanatçı olan Çaykovski, nefesli ve vurmalı çalgıları büyük bir ustalıkla kullanarak güçlü ve dinamik bir orkestra! ses örgüsü elde etmeye uğraştı ve süiti ilk kez orkestrada, Fındıkkıran balesi için o kullandı. Yeni ses bileşimleri aramak konusunda sanatından çok etkilendiği Berlioz’u, Rusya’ya yaptığı ikinci seyahat sırasında Moskova’da misafir etmenin keyfini ve zevkini yaşadı.

Çaykovski için senfoni, bir tür «ruhun günah çıkartmasıydı». Özellikle insanoğlunun acımasız kaderi çevresinde kurgulanmış olan son üç senfonisinde olduğu gibi, kolayca yakalanabilen varoluşçu bunalımlarla yüklü olan eserleri, çok beğendiği Schu-mann’ı andıran bir tarzda ifade edilmişti. Senfonileri ve konçertoları sayesinde, kendi kuşağının en iyi Rus senfonicisi olarak ün saldı. Orkestralama ve programlı müzik yapma konusundaki yetenekleri özellikle balelerinde belirgin bir biçimde ortaya çıktı.

Rus besteci, özellikle üç koreografik eseri sayesinde senfonik baleye olağanüstü bir hız kazandırdı: Kuğu Gölü, Uyuyan Güzel ve Fındıkkıran. Sürekli ve düzenli olarak büyük dans topluluklarının programlarında yer alan bu baleler, klasik dansın büyük ustalarının yeteneklerini ortaya koyabilmeleri açısından da mükemmel eserlerdir.

Çaykovski’nin en tanınmış eserlerinden biri ve ilk balesi olan dört perdelik Kuğu Gölü, Bolşoy tarafından ısmarlanmıştı. Bir peri masalından esinlenen metin, nişanlısını arayan bir prensin hikâyesini anlatır. Bu balenin 1877’deki ilk sahnelenişi, koreografın ve çalgıcıların uyumsuzlukları yüzünden tam bir fiyaskoyla sonuçlandı. Çaykovski’nin ölümünden sonra koreograf Marius Pe-tipa, eseri Sen-Petersburg’daki Mariynskiy Tiyatrosu’nda sahneye koydu ve büyük bir başarı kazandı. O tarihten beri bu eser klasik repertuvarın şaheserlerinden sayılmış ve ikili kişilik (Odette-Odile), prima ballerinalar’m dansetmek zorunda oldukları bir rol olarak kabul edilmiştir: tıpkı Giselle gibi, dansçıların ifade yeteneklerini ve fizikî ustalıklarını ortaya koymalarına olanak veren bir eserdir. Böylelikle Çaykovski büyük Rus baleleri geleneğini başlatan besteci olmuş, onu Stravinski ve Prokofyev gibi çok ünlü sanatçılar izlemiştir. □
ÖNEMLİ TARİHLER

1840 7 mayısta Votkinsk’de doğdu.

1845 Annesinden ilk piyano derslerini almaya başladı.

1850 Sen-Petersburg Hukuk Okulu’na başladı.

1859 Adalet Bakanlığı’nda sekreter.

1862 Anton Rubinstein’in kurduğu Sen-Petersburg Konservatuvan’na yazıldı.

1863 Sekreterlik görevinden istifa ederek ayrıldı.

1866 Moskova Konservatuvan’nda armoni öğretmenliğine atandı.

1876 Madam von Meck’in himayesi başladı. Saint-Saens’ın daveti üzerine Paris sehayati.

1877 Evliliğinin başansızlıkla sona ermesi üzerine geçirdiği ağır ruhî bunalım,

1888-

İ889 Batı Avrupa’da konserler turnesi.

1890 Madam von Meck’le ilişiğini kesmesi»

1891-

1892 ABD turnesi.

1893 Cambridge’de onur doktoru {iioüeur honoris causa) unvanım aldı, 25 ekimde öldü.
AYRICA BAKINIZ

► fB.ANSLİ Berlioz

– IB.ANSU Mozart

► [B.AN5Lİ mÜZİk

– İb^nslI romantizm

– fcANsQ Rusya

► Ib.an5lI Schumann

– fSSED Wagner

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*