RÖNESANS DONEMİ

RÖNESANS DONEMİ

XIV. yüzyıl ttalyası’nda kıyafetler, Kuzey Avrupa’nın gotik üslubuna uygundu. Giyim, ancak XV. yüzyılın ortalarından itibaren, daha yumuşak bir görünüş kazandı. Bu sırada, ilk elbiseler belirdi. Yakası hafifçe oyulmuş ve ince bir kenar işlemesiyle süslenmiş olan bu geniş ve yarı açık kollu elbiseler, bel hattını belli etmeden yere kadar inmekteydi.

Kalın kumaşlardan dikilen kolsuz üstlüklerin kenarları kürklerle çevriliydi. Erkek hırkaları kısalarak poturları açıkta bıraktı. Sokağa çıkarken kırmalı ve içi kıtıkla doldurulmuş kısa ceketler giyilirdi.

Erkekler başlarına yuvarlak küçük takkeler veya simit yastıklar takıyordu. Sivri kadın başlarının modası geçti ve kurdeleler, takılar ve ince tüllerle süslenmeye başlayan saçlar yeniden ortaya çıktı. Dantel ve parfüm de daha sık kullanılmaya başlandı.

XV. yüzyılın ilk yıllarından itibaren, bütün Avrupa’da giyim, Italyan Rönesans kıyafetlerinin etkisinde kaldı. Giyecekler, sanattaki Maniyerist akımı (1520-1600) yansıtmaya başladı. Bununla birlikte, asil olmayanlara tek renk elbise giyme mecburiyeti getiren savurganlığı önleme yasalarına tepki olarak yırtmaç

modası gelişti. Yasayı delmek için, önce erkekler, ardından da kadınlar, giyeceklerde (hırkalar, kollar ve poturlar) yırt-î* maçlar açarak, alttaki giysilerinin renginin görünmesini sağladılar. Ardından, canlı ve kabarık bir astarın kullanılmasıyla kontrastlar belirginleştirildi. Başlangıçta karmaşık küçük motifler olan yırtmaçlar, 1600 dolaylarında yatay yarıklar oluşturacak kadar uzadı. Kadınlar belden aşağıda genişleyen elbiseler giydiler; 1550’den itibaren (geri gelen bir moda olgusunun ilk tezahürü) sapları kurdeladan demir veya sorgun dalından sepeder kullanmaya başladılar. Sepet etek veya vertugadin, bir fıçıya benzediği dönem olan 1600’e doğru, azamî genişliğine ulaştı. Kabarık kolların, geniş kırmalı yakalıkların veya dantel yakaların eşlik ettiği bu elbise, kadınlara ulaşılmaz bir görünüş veriyordu. Kabarık kolları ve kaftansı bedenleri, kıtıkla doldurulmuş hırkaları ve aynı geniş kırmalı yakalıklarıyla, erkekler kibirli bir izlenim uyandırıyordu.

XVI. yüzyılın başından itibaren, gotik dönemin kadın başlıklarının yerini basit bir başlık aldı. Bu başlık daha sonra, iskambil kâğıtlarındaki damların başlıklarına benzeyen sivri bir biçime büründü. Erkekler, bazen değerli taşlarla süslü geniş şapkalar taktılar.

BAROKTAN ROKOKOYA

Barok sanatın gelişmeye başladığı XVII. yüzyılda, vertugadin yok oldu; ama etekler evaze biçimini korudu. Kadın ve erkek kı-yafederinde teker biçimindeki kırmalı yakalıkların yerini, omuzların üzerine düşen geniş bir dantel yaka aldı. İngiliz iç savaşları ve kıtadaki Otuz Yıl Savaşı, «centilmen» denen kıyafetin başarısına katkıda bulundu. Erkek zevki, silueti yükselten, daha uzun ceketlere yöneldi. Bu elbise, kollarda danteller ve bir jaboyla süsleniyordu. Erkekler, omuzlara kadar kat kat inen perukaları benimsediler ve çizmeleri, yüksek ökçeli ayakkabılarla değiştirdiler.

1660’larda, kadınlar saçlarım omuzlarına kadar uzatmaya başladılar, ama bir fularla örttüler. Bel dar, etekler evazeydi. Geniş kollar genellikle dirseğin altında bitiyordu. Aşağısı kalkık olan elbisenin altından etek görünürdü. Katça yastığı denen bu moda, iki yüzyıl sonra yeniden belirecektir.

XVIII. yüzyılda, Avrupa adetlerinde ve giyiminde belli bir
M
1
XIII. Louis sarayının şövalye üslubu; çizmeler, şapkalar t=i

gevşeme yaşandı. Katı ve neredeyse mimari si Louis üslubunun yerini rokokonun hafifliği aid-niden belirdiği halde, Aydınlanma ve Akıl Çağ: yaraşan klasik oranlar ve zevk muhafaza ez. renkler ve dokular hiçbir zaman çok cüretkâr de i Ierde fazla aşırıya kaçılmıyordu. 1720 yılınca’ yıllarda, erkekler tarafından takılan dev peruka.; küçük pudralı perukalara bıraktı. Bu dönemin. • kek kıyafeti, kısa bir pantalon, nakışlı bir jilelı :. erkek süsünün atası olan bir kravat veya fular.; oluşur. Tepesi düz, kenarlan kalkık bir şapka e..; kullanılmaktadır; ama 1790’dan itibaren, diğer kullanımı genelleşecekti: iki köşeli şapka ve XV.. tenlerin taktıklarına benzer yüksek bir şapka.

1730’a doğru, kadınların etekleri, sepetler.e doğru genişlemeye başladı; 1750’de, etekîer i ulaştıktan birkaç yıl sonra yeniden daraldı. Bu ; yafederi dışında yere kadar inmiyordu. Bacakla: li ince çoraplar ve yarı yüksek ökçeli ayakka’r„:

DEVRİM VE ROMANTİZM

Fransız Devrimi giyim alanında, her şeyde” :’ bir sadelik taşıyan ve sonraki yüzyıl boyunca ;: değişiklikler yarattı. Geleneksel aristokrat gtyırr. dığından, varlıklı sınıflar, köylü kıyafetini veya -‘ mini benimsediler. Jean-Jacques Rousseau’nur. ya dönüş hareketinin etkisiyle, krallık döne:r„’-Marie-Antoinette, «kadın çoban» kıyafetler.’; özellik vermişti. Devrimcilerin, Klasik ilkçağ-’ nu temsil ettiğine inandıkları unsurlardan yar_z : bulunmaları, Direktuvar sırasında yeni üs!ur_i * sine de katkıda bulundu. Bu eğilimler, kadE î belirledi. Yüksek belli, göğüsten aşağısı evazt siyle neoklasik üslup, bütün Napolyon dcnr~ olarak kaldı. Bu kadar basit ve süssüz bir giyrr.. için, 1920’li yılları beklemek gerekecekti.
XV. yüzyılda erkeklerin geniş kaftanı kısalırken, kadınların sivri uçlu başlı klan uzar.

Italyan Rönesans saraylarının modası: erkekler için bacaklan saran kısa pantaionlar, kadınlar için kloş etekler.

Kâşiflerinin ve Ordularının izinde ilerleyen Ispanya’da, Altın Yüzyılin kibirli ve katı giyim tarzı benimsendi.
¥
,1^
-J
XVII. yüzyıl Hollanda burjuva kıyafetinin

arkasından, tüccar bir halkın ölçülü zenginliği seçilir.
IV/
XV. Louis döneminde kadınlar ı/e erkekler renk ve incelikyanşına girerler.

Fransız Devrimi modada da birlik sağlamaya çalışacaktır: krallık rejiminin çizgileri, yurtseverlerin renkleri.
1-
i I tj

i rV’.’M » : •• &
244

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*