wiki

“Şahsî menfaatleriniz için devletin ve milletin menfaatlerini pâyimâl ettiniz…”

“Şahsî menfaatleriniz için devletin ve milletin menfaatlerini pâyimâl ettiniz…”

Sultan Abdülaziz Han’ın eski sadrazamlanndan Yusuf Kâmil Paşa, büyük bir teessür içindeydi. Acele ile Dolmabah- çe Sarayı’na geldi ve nâzırların bulunduğu salona geçti. Rüştü Paşa, hemen kendisini selamladı. Yusuf Paşa, bu güne kadar karıncayı bile incinnemişti. Fakat burada durum farklıydı ve bu selâma karşılık, salonu dolduran şiddetli bir sesle:

“İyi halt ettiniz” dedi.

Rüştü Paşa da:

“Paşa hazretleri” diye başladı, birkaç söz söyleyecekti ki, Yusuf Kâmil Paşa, sözünü kesti ve aynı yüksek sesle: “Mazeret yoktur. Yetmiş senedir unutulan bir meş’um fiili hortlattınız; padişah hal‘ ettiniz. Şahsî menfaatleriniz için devletin ve milletin menfaatlerini pâyimâl ettiniz. Bu İlahınız için utanmadan devlet ve millet adını kullandınız. Göreceksiniz, tez zamanda memleket dâhilinde ve haricin- de ne fenalıklar zuhur edecektir.” diyerek sertliğini daha ileri götürdü.

Hiç kimseden ses çıkmıyordu. Adeta herkes suçunu ikrar eder gibiydi. Fakat Sultan Abdülaziz Han’ı savunan Yusuf Kâmil Paşa’ya bir cevap verilmesi gerekiyordu. Bunu da, darbenin öncülerinden. Rüştü Paşa’nın yapınası ge- rekirdi. Rüştü Paşa, son bir kere daha kendini toplayarak:

“Fakat Paşa hazretleri…” diye titrek ve pes etmiş bir sesle söze girmeye teşebbüs etti ki, Kâmil Paşa bu sefer da- ha ağır bir üslûpla Rüştü Paşa’nın sözünü keserek: “Paşa, yaptığınız iş şahsî garaz eseridir. Milletin tek ferdi, tek evladı sizin darbenize razı değildir. Birkaç menfaatperest ve kindar hain, kendinize uyan birkaç alçağı bulup bu işi yaptınız. Farz edelim padişahın kusuru vardı. İçinizden hanginiz bu kusurunu söyleyip düzeltmeye teşebbüs ettiniz? Vezirlik böyle işler içindir, boş yere rütbe taşımak için değildir. Padişaha bir şey teklif ettiniz de o kabul etmedi mi?” diyerek bütün oyunlarım ortaya koydu.

Rüştü Paşa bu konuşma karşısında suçunu kabul etmiş olacak ki: “Efendim, benim bu işte belli başlı bir tesirim yoktur. Arkadaşlarımın inat ve ısrarlarına dayanmak mümkün olmadı.” deyince, Yusuf Kâmil Paşa bu sefer:

“Artık uyanmaz kabul edilen en meş’ûm fitneyi uyandırdınız. Göreceksiniz bundan sonra neler olacak. Devletin tarihinde hiçbir hal‘ işi yoktur ki, çok büyük belalara sebep olmamış ol sun. Siyaset karmakanşık olacaktır. Harp başlayacak ve çok kan dökülecektir. Elinizde madem padişahı tahtından edecek kuvvet vardı, bu kuvveti onu ıslah etmek için kullanamaz mıydınız?” diyerek konuşmasını tamamladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir