ŞEYH

ŞEYH

ŞEYHİ (1375 – 1431)
Kütahyalıdır. Adı Yusuf Sinan’dır. Kütahya’da okudu. Çağının bilginlerinden örs aldı. Sonra İran’a gitti. Göz hekimliği öğrenimi yaptı. İran edebiyatıyle, ta-Ivvufla yakından ilgilendi. Yurda döndükten sonra, Germiyan Beyi II. Yakup’-sarayına alındı, onun hekimi ve musahibi oldu. Bir süre Osmanlı saraylarında Ulundu. Ankara’da Çelebi Sultan Mehmet’i tedavi etti, musahiplik ve saray hekimliği yaptı. «Har-nâme»de görüldüğü gibi, kendisine arpalık olarak verilen To-j||tı/,lu köyüne giderken soyuldu.

Şeyhî, ‘Divan şiirinin kuruluş çağlarının ilk büyük şairi sayılır. Manzumele-, finde İran edebiyatının geniş etkisi vardır. Bu edebiyatın iç ve dış yapısının dayandığı temel öğelere, kendi kişiliğini de katarak yazdığı manzumeler, Divan Şiirinde klasik yolunu kesin olarak çizer. Aldığı tasavvuf kültürü, Ankara’da Hacı lüyram Veli’ye bağlanışı, onu mistik düşünüşe götürür. Din dışı şiirleri yanında, bu düşünüş ve inanışın manzumelerini verir.

Şeyhî, Divan şiirinin gelişmesine, her balcımdan katkıda bulunmuş, örnek edinilmiş; değeri, sonraki yüzyıllarda da kabul edilmiş usta bir sanatçıdır. Çağımla, hekimliğiyle de ün kazanmıştır. Osmanlı hükümdarlarına, Germiyan Beyi’-tkı yazıp sunduğu kasidelerine; usta şair tanınmasına karşın, istediği geçim rahat lığına kavuşamadığı anlaşılıyor. Dünyadan, daima yakınmış, değerinin anlaşılmadığına inanmış, bu bakımdan, çoğu zaman kötümserliğe düşmüştür.

YAPITLARI :

«Hâr-nâme» ve «Divan»mdan başka, XII. yüzyıl Iran şairi Genceli Nizamî’den, ki ndi sanat beğenisini, duyuşlarını da katıp genişleterek çevirdiği «Husrev ü Şirin» tiu’.snevîsi vardır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*