1843
1844
SOREN KİERKEGAARD
Sokrates’in hem hayranı, hem karşıtı olan DanimarkalI filozofun eserleri spekülatif felsefeden de, bilgece teolojiden de, lirik şiirden de nasibini almıştır. Kierkegaard, istisnaî ve paradoksal durumların filozofudur ve ince dengelerin karmaşık ağı içinde XIX. yy’da o zamana kadar eşine rastlanmamış barok bir ifade biçiminin öncülüğünü yapmıştır.
1813’te, Kopenhag’da dünyaya gelmiş olan Soren Kierkegaard, yedi çocuklu bir ailenin en küçük çocuğuydu. Babalan muazzam bir servet yapmıştı; ama bir zamanlar inkâr etmiş olduğu Tanrı korkusuyla çocuklarını din baskısıyla yetiştirdi. Gene de, Kierkegaard, önceleri sefih bir hayat sürdü; ama 1837’de Regina Olsen ile tanışıp onunla nişanlandıktan sonra (1841’e kadar nişanlı kaldılar) tavrını değiştirdi. Aynı yıl içinde felsefe doktoru unvanını aldı ve o tarihten itibaren, babasının geliriyle geçinmeye başlayarak resmî Kilise’ye karşı acımasız bir mücadeleye girişti. 20 ekim 1855’te, sokakta yürürken düşerek olduğu yere yığıldı. Hastaneye kaldırıldı ve 11 kasımda resmî dinle bütün bağlarını koparmış durumda öldü. Kırk iki yaşındaydı.
BAŞLICA ESERLERİ
1845
1846
İi
I ; *
. İt
1849
1850
«Ya-Ya da: Yaşamdan Bir Parça» (Enten-Eller: Et Livs Fragment). Korku ve Titreme. Diyalektik Lirik (Frygt og Baeven. Diyalektisk Lyrik af Johannes de Silentino). «Johannes Ciimacus’un Felsefe Parçalan veya Bir Parça Felsefe» (Philosophiske Smuler, eller en Smule Phiiosophi Af Johannes Climacus).
«îçdaralması Kavramı»
(Om Bagrebet Angest).
«Yaşam Yolunun Aşamaları» (Stadier Paa Livets Vei).
«Felsefe Parçalarına Bilimsel Olmayan Somçîandırıa Notlar: Taklitçi-Duygusal-Diyalektik Bir Derleme»
(Afsluttende Uvidenskabelig Efterskrift til de Philosophiske Smuler: Mimisk-Pathetisk-Dialektisk Sammenkrift, existentielt Indloeg, af Johannes Climacus).
«Umutsuzluk Üzerine inceleme» (Sygdommen Til Döden).
«Hıristiyanlık Okulu»
(İndovelse i Christendom).
, normal etik ve kalabalığın toplumsal görevleri alanından mutlak surette kopan Kierkegaard, sonsuz bir yalnızlık içinde Tann ‘ya itaat ederek dinî varlığın en yüce mertebesine kadar yükselir.
PARADOKSAL BİR ESER
Hegel’in 1831’de ölümüyle, resmî bir nitelik kazanmış olan felsefesi iki değişik açıdan itiraza uğradı. Onun ölümünden on yıl sonra, 1841’de, iki büyük düşünür, felsefe doktoralarının tezlerini verdiler: Kari Mant’ın Jena’da savunduğu tezin konusu, «Demokritos’un ve Epikuros’un Doğa Felsefeleri Arasındaki Fark»; Sören Kierkegaard’ın Kopenhag’da verdiği tezin başlığıysa, «Sokrates’e Mal Edilen İstihza Kavramı» idi.
Birbirinden radikal bir biçimde farklı olan bu iki düşünür, temelde aynı referansa, yani Hegel’e, dayanıyorlardı. Amaçları da aynıydı: Hegel sistemini eleştirerek tersyüz etmek. Fakat, Marx’m eseri, «tarihî materyalizm» adı altında Hegel’in idealizmine karşı olduğu ve Marksizmin çeşitli şekillerini meydana getirdiği halde; Kierkegaard, varlığın temelinden Hegel’in rasyonalizmine ve nesnelliğine karşı çıkarken, varoluşçulukla ilişkilerine varıncaya kadar her bakımdan olağanüstü ve marjinal kaldı.
Bilinçli olarak, bu terimin en şiddetli anlamıyla, paradoksal ve tamamen tek ve kendine özgü öznenin varlığında odaklaşan Ki-erkegaard’ın eseri, bizzat yazarı tarafından birçok kişilere atfe-dilmiştir: Danimarkalı filozof, doktora tezinin ve «Yapıcı Konuşmalarından birkaçı dışında, belli başlı metinlerinden hiçbirine imzasını atmamış ve her biri imalı bir anlam taşıyan bir dizi takma ad kullanmıştır: Victor Eremita, Johannes de Silentio, Cons-tantin Constantius, Johannes Climacus, Vigilius Haufniensis, Ni-colaus Notabene, Ciltçi Hilarius, William Afham, Frater Tacitur-
___-‘–‘Jbm,ı
nus, Anti-Climacus, vb. Bu çeşitli ve kim şilerin her biri, Kierkegaard’m ayrı bir cs
«Kalabalık, kötü yerlerin en kötüsüd «Tanrı’nın kelamıyla tek başına», kadınsı çimde «kidelerin», «bu düzinelerle insan mn, bu çiroz sürülerinin» dışında yaşayat ard’ın gözünde sayılar, hele «çok büyük sı ihtilaller, sanat sergileri, yüksek tirajlı g; Onun için, sadece istisnalar bir önemlilik den önemli olan Tann ile gerçek ilişki» sc «bir tek insan yeter» diye yazar. Kierkega ölçüde bu «ilişki»nin damgasını taşır; o kc gün önce, arkadaşı rahip Boesen’e, haya mayacağı kadar büyük acılar içinde geçm
«İlahiyat lisansım var, isteseydim bi: dim, bir cemaatim olurdu; ama ben onu yı tercih ettim. Gündüzleri durumu idi içinde de olsa çalışıyor ve kendimi unul rı bir kenara itiliyordum ve işte bu müs
Dinî bir yazar
İşte bu yüzden, Kierkegaard, bütün mevcut özne yararına saf dışı bırakmak düşünceyle varlık ilişkilerim kurmaya ça nellik kaygısı yerine, öznelliğin zamana rım savunmuştur. Ama, 1845’te, «Birey und sein Eigentum) adı altında anarşist \ kitabını yayımlamış olan Alman filozc bireyi Yaradan’ın korkunç ve mudak t Belki en önemlisi Korku ve Titreme: Diy even: Dialektisk Lyrik af Johannes de Si’ ri aşırı duygulu bir insamn eseridir: teki ğinin ve tutkusunun derinliklerinden, eder ve bunu Tanrı ile gizli ve anlaşılma erkegaard’a göre, varlıkta başka bir tut lozoflar bir «ilk gerçek bulmak» için bo
Danimarkalı filozofun düşüncesind gelci sistemi reddetmekle kalmayıp, a; lelerle, kendi kesin inançlarıyla ve din 1 le uğraşmasıdır. Kendisinin de söyledi; bir yazar»dır ve eseri başından sonun birkaç gün öncesine kadar çalıştığı Ö kilise karşıtı derginin onuncu sayısına
Kierkegaard için, «dindar olmak», • ğu» bir ülkede nasıl Hıristiyan olun, sormaktır. Böyle bir ülkede «Hıristiya
254