Peygamberimiz, Mehzur Vadisi üe Müzeynib Vadisinin sularından, daha aşağılarda bulunan arâzüerin de sıra ile faydalanmasını sağlamak üzere (14) hurmalık sâhiplerini ayak büeklerine, ekincilerin de, Nalın tasmalarına yükselinceye kadar suyu, Mehzur ve Müzeynib Vâdilerinde tutmalarına, fazlasını, kendüerinden aşağıda bulunan arâzi sâhiplerine salmalarına hükmetti.
Peygamberimiz, Batıhan Vâdisi sulan hakkında da, aynı hükmü verdi.
Kurayze oğullan Yahudilerinin aralarında bölüştükleri sulan hak-kındaki ihtüâflannı da, Peygamberimiz, yine ayak büeklerine kadar çıkan kısmından fazlasının yükseklerde tutulmayıp aşağılara salınmasına hükmetmek sûretiyle halletti (15).
Bir gün, Ensârdan birisiyle Zübeyr b. Avvâm arasında Harre (Kara taşlık) mevkiindeki hurmahklan suladıkları sulardan ve su nöbetinden dolayı bir anlaşmazlık çıktı.
Su, ük önce Zübeyr b. Avvâm’m hurmalığına uğrar, sonra da, En-sârî’nin bahçesini sulardı.
Zübeyr b. Avvâm, su sırası kendisinde iken hurmalığını sulamak isteyince, Ensârî, ona : «Suyun yolunu tutma, bize aksın!» dedi.
Zübeyr, kabûl etmeyince, Ensârî, Peygamberimizin huzûrunda onu şikâyet ve dâva etti.
Peygamberimiz, Zübeyr’e : «Yâ Zübeyr! Sen, hurmalığını sula. Sonra da, suyu komşuna sal!» buyurdu.
Ensârî ‘kızdı : «Yâ Resûlallâh! Amcazâden olduğu için mi (onu üti-zam ettin) ?!» dedi.
Peygamberimizin yüzünün rengi değişti.
«Ey Zübeyr! Sen, sula. Ayak büeklerine, hurma ağaçlannm köklerine erişinceye kadar suyu tut! Su hakkından tamâmiyle faydalan!» buyurdu.
Zübeyr b. Avvâm’m zanmna göre : «Hayır, Resûlüm! Rabbına An-dolsun İd, onlar, aralarında çıkan anlaşmazlıkta Seni hakem yapıp, sonra da» verdiğin hükümden nefislerinde hiç bir güçlük duymıyarak tam bir teslimiyetle Sana teslim olmadıkça, îmân etmiş olmazlar! (Nisâ: 65)» âyeti, bunun üzerine nâzü olmuştur (16).
(14) Mâlik – Muvatta, c. 2. s. 121,122.
(15) Belâzürî • Fütûhul baldan, c. 1, a. 9-10, Ebû Dâvûd • Sünen, c. 2, s. 284.
(16) Ahmed b. Hanbel • Mösned, c. 4, s. 5, Buhârî – Sahih, c. 3, s. 76, 77, Ebû Dâvûd -Sünen, c. 2, s. 283,284, Tirmlzî • Sünen, c. 3, a. 644.