SÜREKLİ DEĞİŞİM
Kıyılar önemli değişmelere, hatta, insan ölçeğinde fark edilebilecek altüst oluşlara sahne olabilir. Gerçekten de kıyı şekilleri, çok çabuk değişebilen parametreler arasındaki duyarlı bir denge sonucu ortaya çıkmıştır. Bu parametreler, nehir sularıyla beslenme, buralardaki bitki örtüsünün durumu ve insan etkinlikleri olarak sıralanabilir. Söz konusu parametrelerden birinin değişmesiyle denge bozulacağından, kıyı şekillerinde kısa süre içinde değişmeler oluşabilir.
Akarsu ağızlan
Bir akarsuyun deniz sularıyla karışması, birbirinden çok farklı iki ağız biçimi olan haliçlerle deltaların oluşmasına yol açar.
Akarsuların kıyılara taşıdığı alüvyonların buralarda birikme biçimi (kıyılarda görülen hareketli toprakların çoğunu [kum, çamur] deniz değil, akarsular taşır) birçok parametrenin etkisi altında oluşur.
Haliçler. Suyun gidiş yönünde geniş huni biçiminde, daha çok alçak kıyılarda oluşan bu akarsu ağızlarından içeri gelgitlerle derinlere kadar deniz suları girer. Haliçler, kıta sularıyla deniz sularının (gelgit dönemine bağlı olarak) sürekli gelip gittiği yerlerdir. Haliçler, alçak akarsu ovalarının Buzul Çağı sonunda denizlerin yükselme döneminde çanaklaşması sonucu oluşmuşlardır. Haliçler, alüvyon gereçlerinin, 10 000 yıllık bir süre içinde 100 m olan deniz suyu yükselmesini karşılayacak ölçüde taşınmadığı alçak akarsu ovalarında ortaya çıkar. Uç temel koşulun bir araya geldiği yerlerde de varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu üç koşul, alüvyonların büyük bir bölümünü götürecek ölçüde gerçekleşen gelgitler, deniz akıntılarının çok içerilere kadar girmesine yol açan huni biçimli akarsu ağızları ve çok ince alüvyon taşıyan akarsular olarak sıralanabilir. Bir halicin çok karmaşık olan hareketini her şeyden önce gelgit akıntılarıyla (bu akıntılar kimi kez akarsuyun geliş yönünde otuz kırk santimetre yüksekliğinde dalgalar oluşturur) kıta sularının akıntıları arasındaki denge belirler. Bir halicin iç görünümü tekdüze değildir. Yüzeyi az bozulmuş yerlerinde, yani, ağzında veya ağzının dibinde genel olarak tuzlu bataklıklar bulunur. Orta kesimindeyse, suların ve akıntılarının sürekli karışması yüzünden kum setleri oluşur. Bu setlerin yeri ve büyüklüğü yıl içinde değişime uğrar.
Deltalar. Deltalar, haliçlerin tersine, akarsuların getirdiği alüvyonlann karadan denize doğru çıkıntı oluşturacak ölçüde bol olduğu durumda oluşur. Hızlı gelişme gösteren kıyı biçimleri olan deltalar (Myanmar’da Iravadi Nehri’nin deltası her yıl 10 km2’lik bir alan kazanır), büyük nehirler üstüne yapılan barajların tortulların taşınmasına engel olması durumunda geriler. Mesela, Rhone Deltası yılda birkaç metre geriler; Mississippi Deltası’nın hızlı küçülmesini önlemek için, nehrin gelişinde, su baskınlarım önlemek amacıyla yapılmış sederde değişiklik yapılması gerekmiştir; Nil Deltası’na gelince, Assuan Barajı’nın yapılmasından bu yana, suyun tuzluluk derecesi hızla artmaktadır.
Deltalann yüzölçümü birkaç kilometre kareden başlayarak çok
büyük alanlara kadar varır. Mississıppi’nin de alam kaplar; Ganj ve Brahmaputra’nın oluştı. km2’ye yayılır (Türkiye yüzölçümünün dokı
Bir deltanın oluşumu, çok uzun bir süı metrenin bir araya gelmesini gerektirir: ne alüvyon taşıması gerekir (deltalara, kıtaları uğradığı düşük ve yüksek enlemlerde ra; Tuna Deltası’nda görüldüğü gibi, deltalar, dalgaların zayıf olduğu durumda da oluşa!
Bu koşullar bir araya geldiğinde, tortula ne taşınır, daha sonra burada birikmeye b; yükselen kesimlerin arasında kanallar olu; şumu, kendi önünde bir kum setinin oluşır gereçlerin daha öteye taşınmasını engelleı kanallar oluşur, kısa sürede bu yeni kanallj delta yavaş yavaş yükselir.
Bir delta, delta vadisi adı verilen, su düz bir bölümle, delta ucu adı verilen, denize uz yıda yer alan, su altında kalan bir bölümd si, nehirlerin ana kollarının birleştiği karn kollar da ayrı ayrı deltalar oluşturabilir; bu den birleşir (Mississippi Nehri Deltası, alt var olan iki deltanın birleşmesinden oluşm rica kanalların oluşturduğu yükseltiler, düz bataklık alanlar yer alır.
Deltaların kıyısında uzun kumsallar ve bulunur. Kıyı okları kimi yerde delta alnın koşut olarak uzanır. Denizin altında, delta de yer alan delta alnı, kıta sahanlığına uzar sında değişen bir şevle sona erer.
Değişim etmenleri
Kıyıların değişikliğe uğraması sürecinc görülebilen çok önemli, hatta, çok çarpıcı yı çizgilerinin ve biçimlerinin dengede ka genin bozulmasına yol açan dört temel paı zi, iklim, deniz ve yaşam biçimleri.
îzostazi. Yerkabuğundaki dikine har olayları, en yavaş gerçekleşen, insanların al lerdir. Bu olayların en çok rasdanan biçil buzullarının erimesiyle ortaya çıkmıştır, metre yüksekliğindeki buz tabakalarının ‘ daki mantonun içine gömülmüştü. Buzlar ağır bir yükselme hareketi başladı; ama bı deniz düzeyinde oluşan yükselmeyle yerk dengelenmiş oldu. Söz konusu bölgeler öı suya gömüldü, sonra yavaş yavaş yeniden lan, bundan yaklaşık 10 000 yıl önce üzeri] ■kurtuldu; daha sonra, giderek alanları küç lan bir dizi denizle örtüldü. Bu denizlerde yı izlerine bugün karaların içinde rasdarız. gin örneğini Finlandiya Körfezi oluşturur, nin hızı, Finlandiya’da yılda birkaç milime ise, yılda 1 cm olarak hesaplanmıştır). Bu 1 zi olayı, izostazi hareketlerinin tek nedeni deltaları (özellikle, Nijer Deltası), o kadar 1 tabaka oluşturmaktadır ki, alt katmanlar g mülme, yüzyıllık süre içinde birkaç santiı kabuğunda oluşagelen yerel harekeder (bu dır) ve depremler de izostaziye katkıda b çüde tektonik etkinlik içinde bulunan bölg ya), göreli olarak yeni zamanlarda (birka yüzyıl önce) oluşmuş kıyı izlerine (kumsE kılları) rasdanmaktadır. Bunlar bazı yerlere 40 m üstüne çıkabilir.
İklim. Bu alanda iklim de belirleyici rc etkileri yerel ölçekte binyıllık sürelerde, b rumlardaysa birkaç yüzyıllık süreler içine lim, yerel ölçekte önemli parametrelerdeı olaylar, kısa veya orta vadede özellikle dc önemli rol oynayabilir.
Buzullara bağh östatizm. Buzul tabal lığına bağlı olarak deniz düzeyinde göri etkisini ortaya koyan en belirgin kanıttır rı, denizlerin bugünkü düzeyine oranla a resyon (deniz basması), eksi değerdeyse i mesi) adını alır.
Dördüncü Zaman süresince denizlerin d
250