TEROEDÎT’LEE

Tiroid guddesinin iltıhabi hastalıkları etvo-ioiik yönden şu şekilde sınıflandırılabilir.

Akut süppüratif tiroidit.

Subakut (granülomatozl tiroidit.

Kronik tiroidit (Hashimoto tiroiditi-Lenfo-siter tiroidit)

Riedel struması.

Ağrısız ‘painless’ tiroidit.

Bu tipler arasında en çok rastlanan subakut tiroidit ile Hashimoto tiroiditi’dir. Hashimoto tiroiditinden bir başka bölümde bahsolunmuş-tur.

Subakut tiroidit (DeQuervain Tiroidıti muhtemelen viral nedene bağlıdır ve bu enfeksiyona karşı reaksiyon sonucu görülür. Tiroid palpasyonla çok ağrılıdır. Ağrı çeneye ve kulağa yapılabilir, yutkunma ile öksürük şiddetlenir. Tiroid bezi serttir ve büyümüştür. H astalık bütün tiroidi tutabileceği gibi bazan da tiroidin bir bölümünü tutar. Servikal adeno-pative sık rastlanmaz, önce plazmada T4 ve T3 yükselir ve hastaların yarısından birkaç hafta süren kısa süreli bir hipertiroidi gö rüle-bilir. Bu dönemden sonra iyileşme olmadan 4-8 hafta süreli hipotiroidi izlenebilir. Nadiren devamlı hipotiroidi oluşur.

Subakut tiroiditte uptake düşüktür. Total T4 ve T3 yüksektir. Düşük uptake nedeni ile tiroid sintigrafisi mümkün olmaz veya tiroid olan bölge aktivite tutmaz. Sedimantasyon çok süratlidir ve saatte 100 mm Hg’yı bulabilir. Tiroid antikorları normal düzeydedir veya pek hafif yükselir.
Eğer hasta hipotiroidi perioduntia ise veya devamlı hipotiroidi oluşmuşsa plazma cirom hormonları düşer ve TSH düzeyi yükselir.

Subakut tiroidit tedavisine triodolıronın gibi çabuk etkili tiroid hormonlarına lornegm Tiromei 25 mcg. gündt 2 defaı iiaveten günde 30 mg. Prednisoion iie başlanır ve giderek: azaltarak bir ay kadar devam edilir. Hıpertirö-idi mevcutsa ya thionamidierden biri veya günde 3-4 defa 40 mg. propranoio: verilir.

Aku; süpüratif tiroiditte tiroid bezinde nadiren bakteri veya tüberküloz nedeni ile abse teşekkülü görülür. Tiroidde akuı oiarak şişme ve hassasiyet olur ve genellikle tek tablo oturur. Ateş yükselmesi ve lökositoz görülür. Hasta ötiroid durumdadır. Sintigrafide non-fonksivonei veya hipoakıif alan saptanır. Tedavi antibiyotiklerle veya cerrahi oiarak drenai iie yapılır.

Ağrısız ipainiess) tiroidit 1974 yılında tarif edilmiş ve değişik verilere göre hipertiroidi vakalarının yüzde 4-23’ünü oluşturduğunu bildirmişlerse de. bizim kanaatimize göre oldukça nadirdir. Subakut tiroidit kliniğine benzer bir gidiş gösterir, fakat ağrısızdır. Tiroid uptake’i düşüktür. Tiroid antikorları va negatif veya düşük titrajdadır. Gidişi kısıtlı olan bu husta-lıktaki hipertiroidide cerrahi veya radyoiyod tedavisi uygulanmamalı ve tıbbı tedavi ile veti-nilmelidir.

TİROİD NODÜLLERİ-NODÜLLÜ GUATR

Tiroid nodülü tiroid dokusunun bulunduğu her yerde görülebilir. Ektopik tiroid dokularında da tiroid nodülü görülmesi mümkündür. Tiroid nodüllen tek (soliterl veya birden fazla (multmodüler) olabilir. Tiroid nodüllerınin klinikle başlıca önemi, kiinikçiierin ve cerrahların karşısına hemen daima girişim mi. iıaçla beklemek mi’ sorunu şeklinde çıkmaiann-dandır. Bu bakımdan tiroid nodüllerinde ayırıcı tanı, hipertiroidi ve hipotiroidide olduğu kadar ve hatta daha da önemlidir. Tiroid nodüllerinde sintigrafik tetkik, uygulanması gereken muayene metodlannın başında geiir. Tabii anam-nez ve klinik bulgularda önem taşır. Nodüiün oluşumu sürecinde nodul üzerindeki hassasiyet, süratli sedimantasyon ve tiroid antikorlarına ait tetkikler, bize tiroidit tanısını düşündürür.

Tiroid nodülieri. radyoaktif iyodu tutmalarına göre hıperaktif. normoaktif, hipoaktif ve fonksiyonsuz olmak üzere ayrılırlar. Hıperaktif nodüllere sıcak nodül. hipoaktif ve fonksiyonsuz nodüliere soğuk nodül adı verilmesi de diğer bir adlandırma şeklidir. Hiperaktif nodül

lerde aynca hastada hipertiroidi (toksik guatr) buluşup bulunmadığı da araştırılır. Hiperaktif nodülün otonom (bağımsız, özerk) olup olmadığı T3 süpresyon testi ile veya TSH uyarı testi ile incelenir. Hiperaktif nodülierde malignite oranı çok düşüktür. Bu bakımdan hiperaktif nodüller genellekle selim kabul edilirler.

_ Nontoksik multinodüier guvatnn toksik duruma geçişindeki etkenler tamamiyle aydınlanmış değildir. Nontoksik multinodüier -guvatnn toksik olanları ayırt ettirecek patolojik özellikleri yoktur. Bununla beraber toksik guvatrda . yeterince fonksiyonel yönden otonom gudde bölgelerinin oluştuğu ve bunların TSH dan bağımsız oldukları kabul edilmektedir. Bu fonksiyonel otonomi hastalığın başlarında bile izlenebilir. Sintigrafik çalışmalardan -da izlenebileceği gibi fonksiyonel pattern başlıca 2 şekilde kendini gösterir: 1- Gudde içersinde diffüz olarak iyot tutulumu, yaygm fakat yer yer ivot tutuium aianlan. 2- Gudde de bir veya iki böigede iyod tutulumu ve diğer bölgelerin non-fonksivonel olarak görülmesi.

Uzun süreli basit guvatr. uzun süre sonunda multinodüier guvatra dönüşmesi sebebi ile, multinodüier guvatnn ileri yaşlar hastalığı olması gerekir. Hastalık hudutta tiroıoksikoz belirtileıH verdiği gibi, optalmopati de nadiren görülür. Bazan tedaviye cevap vermeyen konjestif kalp hastalıklarının başlıca nedenidir.

Klinik belirtiler aşikar olmadığı gibi iabora-tuvar buiguianda normalin üst hudutlarında-dır. Serum T4. FT4 ve T3 değerleri ya normal veya normalin üstünde bulunur. Radyoaktif iyod-131 bu hastalarda tercih edilecek tedavi şeklidir. 10-20 miiicuri (370-740 MBq) gibi bir doz veriiir. Bu hastalarda tirotoksikozu iiaç tedavisi ile kontrol altına aldıktan sonra radyoivod tedavisi uygulanmalıdır.

Hipoaktif ve non-fonksivonel nodülierde ise tiroid kanseri ihtimali no.noaktif nodüllere göre daha yüksektir

Tiroid kanseri insidansmın nodüler guatrda arttığını söylemek için, genel popülasyondaki tiroid kanseri insidansı ile nodüler guatrlı-lardaki insidansı karşılaştırmak gerekir. Sokal, tiroid kanserinin bütün kanserlerin %0.56’sını teşkil ettiğini ve genel popülasyonda milyonda 25 olduğunu bildirmiştir. İsrail’de bu rakama çok yakın olarak tiroid kanseri insidansı milyonda 24 bulunmuştur. Genel popüiasvon-da bu kadar düşük olan tiroid kanserinin soliter nodülierde % 10’a yükselmesi. Soliter nodülle-rin avncı tanısının ne kadar önemli olduğunu onaya koymaktadır. Tiroid nodüllerinde iğne biyopsisi tanı metodları arasında en öneffilile-
rindendir. İnce iğne aspirasyon biyopsisini, hastayı kliniğe yatırmadan uygulamak mümkündür. Ancak kanser olma ihtimali çok yüksek durumlarda, hasta doğrudan doğruya ameliyata sevkediimelidir.

Tiroid nodüllerinin sintigrafide iyod tutmalarına göre dağılımı ve histopatolojik sonuçları aşağıdaki tabloda görülmektedir.

Tablo l-2:Nodülierin Dağılımı
Toplam tiroid nodüllü hastalar :204 Multinodüier: 27 I 3.24%’

Soliter nodül:177 86.76%

Sintigrafik Olarak Nodülierin D ağılımı Soliter

Nodül Toplak nodüllü H asta İçindeki Guvatr İçindeki
S a yı s Oranı Oranı
Hiperaktif 21 11.87% 10.29%
Normüaktif 10 5.65 % 4.90%
Hipoaktif ıoı 57.06 % 49.51 %
Non -fonks. 45 25.42 % 22.06 %■

Tiroid nodüllerinin ayırıcı tanısında diğer önemli bir yöntem de ultrasuon’dır. Nonfonk-sivone! ve hipoaktif bir nodülün içeriğinin solid mi yoksa kistik mi olduğunu saptamak büyük önem taşır. Solid nodülierde malignite ihtimali yüksek iken, kistik olanlarda bu ihtimal %2 civannda kalır. Çeşitli nodüllerdeki habaset oranı T ablo 1-3 te gösterilmiştir.
Tablo 1-3-.Çeşitli Nodülierde Habaset Oranı
V aka H abis Vaka
S ayısı S ayısı Oranı
Hiperaktif 21 –
Normoaktif 10
Hipoaktif 101 10 9.90 %
Non-fonksiyonel 45 9 20,00 %
Multi nodüler 27 1 3.70 %

Tiroid nodüllerinin tedavisinde, nodülün kendisi habaseti düşündürecek kıvamda değilse, İenfadenopati yoksa, hasta erkek değilse veya çocuk yaşta değilse hemen cerrahiye başvurmayıp T-Thyroxine (Levotiron) iie süpresyon tedavisine başlanır. Günde 200 mcg. a kadar kısa sürede çıkılır ve 4 ay kadar devam edilir. Bu süre içersinde nodül küçülmeye başlarsa tedaviye devam edilir. Büyüme husu

le gelirse veya ameliyat için kriterlerden herhangi biri mevcutsa hasta cerrahiye gönderilir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*