İstanbul ’un tarihi parklarından,
Osmanlı Devleti zamanında saraya mensup hanımların
mesire yeriydi. Yerinin güzelliği, bakımının fevkalade
olması, ağaçlannın gönüllere ferahlık veren hali
Üçüncü Selim Han’ın annesinin dikkatim çektiğinden
buraya ilk köşkü yaptırdı. Daha sonra İkinci Mahmud
Han da başka bir köşk inşa ettirdi. Sultan Abdülaziz
Hân zamanında köşkler çoğaltıldı. Çadır, Malta, Şale,
Bâhçıvanbaşı, Talimhane, Acem köşkleri buradaki
köşklerin en önemlileriydi. Bugün bunlardan Çadır,
Malta, Şale köşklerinden başka hepsi yıkılmıştır. Koru
usta bahçıvanların bakımı ile tabiiliği bozulmadan zenginleştirilip
güzelleştirildiği için o zamanlar emsalsiz yerlerden biriydi.ultan Abdülhamid Han Dolmabahçe Sarayında
oturmayıp Yıldız’a yerleşti. Kısa zamanda küçük köşkler
Hamidiye Câmii, ayrıca çini, marangozhane, tamirhane,
bıçkıhane, dökümhane, kilithane ayar atölyeleri
yaptırdı. Burada saray, köşk, atölyelerden başka ondörtbinden
fazla askerin barınacağı kışla vardı.
Bu parktaki talimhane köşkü, Alman İmparatoru
İkinci Wilhelm İstanbul’a geldiği zaman resmi geçidi
rahat seyredebilmesi için padişah tarafından üç günde
yaptırıldı. Sultan Abdülhamid Hân bazı akşamlar
buraya gelir askerlerin talimlerini takip eder, yemek
yiyişlerini seyreder, karavanalarını tadardı.
Eskiden Yıldız Parkında çini fabrikası ile Şale köşkü
arasında hayvanat bahçesi vardı. Burada çoğu hükümdarlar
tarafından hediye gönderilen çeşit çeşit hayvanlar
bulunuyordu. Hayvanat bahçesinden günümüze
kalan tek hatıra yıkık dökük bir iki kafestirBugün Yıldız Parkı eski hatıraların yattığı tarihi
sarayların bir kısmının bulunduğu herkese açık
İstanbul’un en büyük mesire yeridir.
YILD IZ PARKI,
23
Oca