3 — Gayr-ı müslimlerden müslümanlara karşı savaşanlara, Allah’ı, peygamberliği ve âhireti inkâr eden dinsizlere ve islâmı terkeden mürtedlere hiçbir nevi sadaka verilemez. Müslümanların arasmda, islâm teb’asında yaşayan «zimmî»lere zekât dışında kalan ihtiyârî sadaka ve fıtır sadakası verilir (elBakara : 2/271 – 272; el-Mümtehine : 60/8; el-Insân : 76/8; el-Mâide: 75/89; el-Mücâdele: 58/4). Zimmi’ye zekât verme mevzûunda görüş ayrılıkları vardır. Ekseriyete göre caiz değildir; Hz. Ömer, Züfer, Zührî, ibn Şirin gibi zevâta göre muhtaç zimmîlere de zekât verilebilir. (97) 4— Akraba Zenginlerin nafaka borçlu olmadıkları uzak akrabaya zekât vermeleri caizdir. Ana, baba, çocuk, torun, kardeş, amca gibi yakın akrabaya gelince bunlar fakirlik vasıflarıyla değil de âmillik, kölelik, yolculuk, Allah yolunda olmak gibi vasıflarıyla zekâta hak kazanmış bulunurlarsa zengin akrabadan da zekât alabilirler. Ayrıca zekâtı fertler değil de devletin ilgili dairesi toplatıp dağıtıyorsa yine yakın fakir akrabama bundan pay alması caizdir. Zengin zekâtı bizzat ödüyorsa ve alacak olan da onun yakm akrabası ise hüküm akrabalık derecelerine göre değişmektedir: a) Usûl ve fürû •. Muhtaç olan ana, baba gibi usûlden olanların nafakası evlâda, çocuk ve torun gibi fürûdan olan kimselerin nafakası da babaya düştüğü için bu nafaka mükelleflerinin mezkûr yakınlara zekât vermeleri dolaylı olarak kendilerine vermeleri gibidir; menfaat kendilerine râcidir; bu sebeple usul ve fürûa zekât verilmeyeceğinde icmâa yakın ittifak vardır. îbn Teymiyye, mükellef nafakayı teminden âciz ise zekât verebilir demiştir. (98) b) Zevce: Kocanın, karısına zekât vermesi ittifakla caiz görülmemiştir; çünkü onun nafakasını temin kocasına düşmektedir. c) Koca Zengin zevcenin, fakir kocasına zekât vermesi Ebû-Hanife’ye göre —kocasının ona vermemesi kıyası ile— caiz görülmemiştir. Ancak onun iki talebesi ile Şâfiî ve birer rivâ
Zekât alamayanlar:
12
Ara