imkânının bulunması, öşürün sebebi ise mahsulün bulunmasıdır. Öşür mahsulün borcudur, haraç boyun borcudur, zimmet ile ilgilidir, mükellefin şahsına bağlıdır. Öşrün sarf yeri, zekâtın sarf yeri olan sekiz sınıftır; haracın sarf yeri ise ordunun ve memurların masrafı ile diğer âmme hizmetleridir, işte bu farklılıklar dolayısıyla bir şahsın her İlcisiyle de mükellef olması mümkündür. c) Öşür, Kitâb ve Sünnet’in apaçık naslan ile sabittir; ictihad ile ortaya konan haraç onu ortadan kaldıramaz. (67) Cumhur, Hanefilerin dayandığı delillere de şu cevaplan vermişlerdir: a) «öşür ile haraç birleşmez» hadisi uydurmadır; Hz. Peygamber (s.a.)’in böyle bir şey söylediği sabit değildir. (68) b) Hz. Ömer’in İlbeyleri hakkmdaki sözü öşürün alınamayacağını ifade etmez; yalnızca «İlbeylerinin müslüman ol malarının haracı düşürmeyeceğini» ifade eder. c) Tarihte halifelerin bir müslümandan hem haraç, hem de öşür almadıklan iddiası da doğru değildir; hareketlerinde Hz. Ömer’e tâbi olan Ömer b. Abdilaziz’in her ikisini de toplattığı sahih kaynaklarda nakledilmiştir. d) Haraç, toprak sahibinin müslüman olmamasına bağlı bulunsaydı müslümanlann o topraklan satın aldıklarında haraç vermemeleri gerekirdi; halbuki bu takdirde de haracın düşmeyeceğinde ittifak vardır. (69) Deliller karşılaştmldığı zaman cumhûrun dayandıklarının daha kuvvetli olduğu anlaşılmaktadır. (70) Arazi mülkiyetine bağlı olarak öşür ile alâkalı birkaç hususa daha işaret etmekte fayda vardır: a) îslâm, ekilip biçilmeyen arazinin, sahibi tarafından, çalıştıracak ve değerlendirecek bir müslümana bedelsiz ve iğreti olarak verilmesini (iâre) teşvik etmiştir. Bu tavsiyeye uyulduğu takdirde öşrü tarla sahibi değil, ekip biçen verecektir. b) Ortakçılık sıfatıyle zirâat yapanların her birinin hissesi nisap miktannı bulunca öşür vermeleri gerekir. Hissesi bu miktara ulaşmayan ortak öşür vermez.
6 — Arazi ve Ö şür:
12
Ara