Abdullah îbnü’l Mübârek’in çocukluğu hakkında pek malu­mat yoktur

Abdullah îbnü’l Mübârek’in çocukluğu hakkında pek malu­mat yoktur. Ancak genç yaşta, Merv’de ilim meclislerinde ilim ararken ona rastlıyoruz.

Arapçasımn Merv’de geliştiğini, onu hocası Hammâd’ın tak­dir etmesinden anlıyoruz. Kuvvetli hafızasının ilim elde edişinde­ki önemini, arkadaşının naklettiği bir hâdiseyle izah ediyoruz: Sahr ismindeki arkadaşıyla uzun bir hutbe dinlemiş, arkadaşına hutbeyi ezberlediğini söyleyerek tekrarlamıştı. Buna rağmen o, hafızasına güvenip dayanmaz, işittiğini yazardı.

Hattâ, bir şiirinde, şöyle söylemişti:

“Ey ilim arayan!..

Hammâd îbnü Zeyd’e gel!…

Hikmet ve ilim elde et, ve

Sonra onu kayd et”

Onun, ilim öğrenmeğe ne maksatla başladığım kendi sözün­den anlıyoruz: “Biz, ilmi dünya için öğrendik. O, bize dünyayı terk etmeyi gösterdi.”

Buna rağmen, onun dünyayı terkedip oturmadığını, ticaretle meşgul olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Hattâ o : “Kazanma zil­letini tatmayan insanda hayr yoktur” demiştir.

însanlan dâimâ çalışmağa teşvik ederdi. “Ahmet îbn Hanbel, zamanında Abdullah îbnü’l Mübârek kadar ilmi arayan olmadığı­nı” söylerdi. îlim elde etmek için, Merv’den evvelâ Irak’a gel­miştir. “6u maksatla Mervden ilk çıkısı H.141 senesine rastlar.

O, tâbiîn’le karşılaşmış, bir çok âlimden hadîs rivayet etmiş, edep öğrenmiştir. Tâbiînden sayılan, Süleyman îbnü Mihrân El A’meş’ten (vef.H. 145-148) hadîs rivayet etmiştir. Fakat bunların sayısı azdır.

İşte Abdullah îbnü’l Mübârek’in, kuvvetli ilim aşkı, hâfizası, intizamlı çalışmasıyla, Peygamber(S.A.S.)’in ashâbını görenler­den hadîs öğrenip, edep elde etmesi, onun “Hadîs doktoru” olarak tanınmasını bizlere izah eder.

 

Ebû’l-Mu’temer el-Kaysî olan Süleyman et-Teymî, tâbiîndem Bu zatın, Ehl-i Sünnet imamlarından Ahmed İbnü Hanbel’e, tal beleri Süfyan es-Sevrî, Süfyan b. Uyeyne, Vekî vasıtasıyla tesir < tiği kaydediliyor. O, kaderi inkâr edenlerle çekişindi. Süleyman ( Teymî hakkında, o devrin fıkıh ve hadîs âlimi, meşhur Şu’be, “O dan üstün bir hadîs âlimi ve ondan doğru bir kimse görmediğini” “hadîsi ref ” etmeyi “(yani aradaki rivayet halkalannın bir kısmı atlıyarak hadîs nakletmeyi) sevmediğini söyler.

Süleyman b.Bilâl’e gelince: O, birçok kitap yazmıştı. Kitap] nm Abdülazîz b. Ebû Hâzim’e vasiyet etmiştir. Çok hadîs rivaj etmiş olan, itimada şayan bir âlimdi.

Künyesi “Ebû Mes’ûd” olan, Hicrî 144 de vefat eden Saîd îlyas el-Cüreyrî de tâbiîndendi. O da itimada şayan bir âlimdi.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*