İslam

Ahlâk bilgilerini öğrenmek

İslâm ahlâkı üç fasla ayrılarak incelenir. Fekat,- bü üçünü anhyabilmek için, önce yardımcı bilgileri öğrenmek lâzımdır. Bunun için, yazılarımızı bir başlangıç ve üçfasl olarak sıralıya- cağız. Biz, bu kitâbımızda yalnız birinci faslı bildireceğiz:

MUKADDEME

Ahlâk bilgilerini öğrenmek; istekle olur. Zor ile olmaz. Her ihtiyârî iş de, iki şeyi öğrenmekle yapılabilir. Önce, o işin ne olduğunu iyice anlamak lâzımdır. Sonra, o işin kazandıracağı fâideleri bilmek îcâb eder. Bir de, her ilmi kolay anhyabilmek için, ba’zı yardımcı bilgileri evvelden öğrenmek, usûl hâlini almışdır. Biz de, başlangıcda, bu üç maksadı, üç bahs içinde açıklayacağız. Başlangıca ayrıca iki ilâve de yapacağız.

BİRİNCİ BAHİS: İslâm ahlâkı üçe ayrılır:

  • İnşân yalnız iken, başkasını düşünmeden, işlerinin iyi veyâ kötü olduğunıi anlatan ilme (İlin-i ahlâk) denir, İnşân yalnız olduğu zeman da, bu işleri, bildiği gibi yapar. Meselâ yumuşak huylu, cömerd, hayâli inşân, yalnızken de, başkaları yanında da, hep öyledir. (İlm-i ahlâk), inşânın böyle hiç değişmi- yen işlerini öğretir.
  • İkincisi, insanın ev içinde, çoluk çocuğuna karşı hare­ketlerini tedkîk eder. Buna (Tedbîr-i menzil) ve (Ev idâresi âdâbı) denir.
  • Üçüncüsü, inşânın cem’ıyyetdeki vazifelerini, hareket­lerini, herkese fâidelı olmasını öğretir. Buna (Siyâset-i medîne), ya’nî (ictimâ’î) veyâ (sosyal) terbiye denir. 4

(Ahlâk-ı Nasîrî) kitâbında diyor ki, inşân iyi, kötü her işinil bir sebeb ile yapar. Bu sebeb, yâ tabî’îdir. Yâhud bir enirdir, br kanûndur. Tabî’ati îcâbı olan şeyler, akü ve düşüncesi ve

emâaeti btttün gücünüzle savununuz!               ;

ii&anları seâdete kavuşdurmağa çalışınız! Biliniz ki, güzel huylu olmamızı, sevişmemizi, büyüklere hürmet,! tere şefkat etmeği, dinli dinsiz, herleşse iyilik etmeği emr < dedir. Yurdumuzdaki ve dışardaM kâfirlere karşı da, ytttlü, tatlı dilli olunuz. Başka memleketlerde de malına, canına, ırzına saldtfmayt&ız. Hırsızlıketmeyİni &88İn hakkını, ücretini veriniz! Kantolara, hükümetin 4ne karşı gelmeyiniz! Vergilerinizi vaktinde ödeyiniz! AllaHjj doğruların yardımcısı olduğunu hiç unutmayınız! Sevişeli®, yardımlaşalım ki, Allahü tec

emâaeti btttün gücünüzle savununuz!               ;

ii&anları seâdete kavuşdurmağa çalışınız! Biliniz ki, güzel huylu olmamızı, sevişmemizi, büyüklere hürmet,! tere şefkat etmeği, dinli dinsiz, herleşse iyilik etmeği emr < dedir. Yurdumuzdaki ve dışardaM kâfirlere karşı da, ytttlü, tatlı dilli olunuz. Başka memleketlerde de malına, canına, ırzına saldtfmayt&ız. Hırsızlıketmeyİni &88İn hakkını, ücretini veriniz! Kantolara, hükümetin 4ne karşı gelmeyiniz! Vergilerinizi vaktinde ödeyiniz! AllaHjj doğruların yardımcısı olduğunu hiç unutmayınız! Sevişeli®, yardımlaşalım ki, Allahü

tehlükeli hâller de olabilir. Halâl ile harâm karışık olan şeyi yapmamak lâzımdır. Mevki’ sâhibi olmanın bu üçüncü sebebi, harâm değil ise de, iyi olmadığı için, ilâcını bilmek ve yapmak lâzımdır. Önce mevkı’in geçici olduğunu ve zararlarını, tehlü- • kelerini düşünmelidir. Şöhretden ve hürmet toplıyarak kibrli olmakdan kurtulmak için, islâmiyyetde mubâh olup, câiz olup, halkın beğenmediği işleri yapmalıdır. Bir zeman, bir emîr; bir zâhidi ziyârete gitmiş. Zâhid, emîrin ve etrâfındakilerin kendi­sine yaklaşmak istediklerini anlayınca, ziyâfet vermiş. Kendisi, iri lokmaları hırs ile çabuk çabuk, yimeğe başlamış. Emîr, bu hâli göxünce, zâhidi beğenmiyerek, oradan ayrılmış. Zâhid, arkasından, Elhamdü lillah! Rabbim beni kurtardı demiş. Mevki’ sâhibi oımak arzûsunu gideren en kuvvetli ilâç, inşân- lardan uzlet etmekdir. Dîn ve dünyâ için zarûrî vazifelerden başka, insânlar araşma karışmamalıdır. Hadîs-i şerîfde, bu ilâç tavsiye edilmekdedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir