Ahmed Yesevî Türbesi
Ahmet Yesevî’nin makamı, şehrin Çimkent kapısı girişinden iki kilometre sonra ziyaretçilerini karşılar. Ön kısmında kızı Rabia Hatun’un küçük kubbeli kabri bulunan türbenin doğusunda mescid, dergâh, mutfak ve diğer hizmet binaları yer almaktadır. Vefatından hemen sonra kabrinin üzerine küçük bir türbe inşa edilen Ahmet Yesevî, kendisinden iki asır sonra Emir Timur’un rüyasına girerek Buhara’mn fethini müjdeler. Bu işaret üzerine Buhara üzerine sefere çıkan Emir Timur, zafere ulaştıktan sonra manevî bir şükran hissi ile Ahmed Yesevî’yi ziyaret için Yesi’ye gelir.
Bakır Kazanlı Oda’nın ağaç kapısı.
Emir Timur tarafından yaptırılan kapı, yapılan ilaveler neticesinde türbenin iç kısmında kalmıştır. Kapının üzerine şu ibare işlenmiştir: Bâbü’s-sâdât ma’denu’s-saâdet Hubbu’s-sâdât miftâhu’s-saâdet
(Efendilerin kapısı saâdetin madenidir/ Efendileri sevmek saadetin anahtarıdır)
kerîmeler yazılmıştır. Duvarların diğer taraflarına da kûfî hattıyla birçok dualar nakşedilmiştir. Külliye 3 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa edilmiştir. Devrin mimarî şaheserlerinden olan türbenin yapımı iki yılda tamamlanmıştır. Türbe, Timur’un emriyle eklenen mescid, dergâh, mutfak ve diğer hizmet binaları ile beraber büyük bir külliye halini almıştır. Bu muazzam eserin tamamlanmasından sonra ziyarete gelen Emir Timur, Yesi kentinin yoksullarının ihtiyaçlarına sarf edilmek üzere birçok sadaka verir; türbenin ve müştemilatındaki dergâhın ihtiyaçları için de türbeyi çepeçevre kuşatan geniş bir araziyi ve Türkistan’daki sulama kanallarının gelirlerini vakfeder.
Emir Tim ur’un girdiği hiçbir savaşta yenilmemesinin sırrının, hayatı boyunca âlimlere ve evliyaya büyük hürmet göstermesi olduğu anlatılır. Emir Timur’un 1405’te vefaün- dan sonra külliye, 1583-1598 yılla n arasında Maveraünnehr’e sulh, sükûn ve huzur getiren ve Ehl-i Sünnet akidesini muhafazaya kendini adamış olan Buhara Emiri Abdullah Han tarafından tamamlanmıştır. Türbe birçok defa tamirat görmüştür. Komünizm işgalinde bu tarihî eser topa tutulmuş ve bir kısmı hasar görmüştür. Rus yetkililer halktan çekindikleri için kısa zaman içerisinde hasar gören yerleri tamir etmişler, ama sonraki devirlerde türbe tamamen ihmal edilmiştir. Bu arada türbe içinde bulunan ve tarihî kıymeti yüksek olan birçok eşya da başta Rusya Petersburg’da Ermitaj Müzesi olmak üzere değişik müzelere dağıtılmıştır.
Daha sonra Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı ile Kazakistan S.S.C. Devlet Kültür Komitesi arasında imzalanan protokolle resmiyet kazanmıştır. Bu protokol çerçevesinde hazırlıklar tam amlanmış, restorasyon işinin TİKA (Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı) tarafından yürütülmesi kararlaştırılmıştır. Restorasyonu 20 Ekim 2000 tarihinde biten türbenin açılışı, Türkistan şehrinin 1500. Kuruluş Yıldönümü Kutlamaları sırasında yapılmıştır. Türbenin, mescidi açık olup diğer odaları müze olarak kullanılmaktadır.
Hâce Ahmed Yesevî Türbesi, hem dinî hem de mimarî kıymeti ile bugün de dünyanın muhtelif yerlerinden gelen misafirlerin ziyaretgâhıdır.
Emir Timur’un isteği ile yapılan “Tay (Büyük) Kazan” Dergâh içinde yer alan tarihî kıymete haiz birçok eşya başta Leningard (Petersburg) Hermitage müzesi olmak üzere değişik müzelere dağıtılmıştır. Bunlardan biri Emir Timur’un emri ile türbeye hediye olarak yapılan “Tay (Büyük) Kazan “dır. İki ton ağırlığında olan kazan, yedi ayrı metalin karışımından olup üç ton su alabilmektedir. Kazanın dışına Emir Tim ur’un yaptırdığını ifade eden yazı sülüs hattı ile işlenmiştir. Ayrıca bu yazının üst kısmında kûfî hattı ile aynı şekilde Arapça olarak 21 defa “Yâ M âlike’l-M ülk” yazmaktadır. “Tay Kazan” Cuma günleri ve zikir halkalarına gelen dervişlere şerbet ikramı için kullanılmıştır. “Tay Kazan”, bizzat Stalin’in emriyle 1934 yılında götürüldüğü Rusya’dan, mahallî halkın istek ve talepleri üzerine 18 Eylül 1989 tarihinde getirilerek yeniden türbedeki yerine konmuştur. Şu anda Ahmed Yesevî türbesine, dünyanın dört bir yanından ziyaretçiler gelmektedir.
Türbenin bahçesinde bulunan Şark Hamamı. 16. yüzyılda yapılan hamam 1975’e kadar hizmet vermiş. Şu anda müze halindedir. Türkistan bölgesinde genellikle türbelerin yanında hamam yapılırdı. Herkese açık olan hamam ekseriyetle uzaktan gelenleri ağırlar, ziyaretçiler hamamı kullandıktan sonra ziyaretlerini yaparlardı.
Çile hanenin giriş kısmında, 2000 yılında Türkistan şehrinin 1 5 0 0 . kuruluş yıldönümü hatırasına bir de tabela bulunmaktadır. Tabelada Kazakistan Cumhurbaşkanı’na ait şu söz yazılıd ır:
“Biz Müslüman memleketiyiz. Dinimizin Islâm, kutsal kitabımızın Kuran olduğunu unutmamalıyız”