Sahibine Ulaşamayan Eşşiz Hediye
Sultan Birinci Mahmud tarafından Nadir Şah’a yollanan, içinde nadide bir sanat şaheseri olan hançerin de bulunduğu kıymetli hediyeler yan yoldan geriye döndü…
Osmanlı Devleti ile İran arasındaki siyasî ilişkiler 18. asrın ilk yarısında giderek düzelmekteydi. Bunun bir neticcsi olarak Sultan Birinci M ahm ud (1730-1754) devrinde İran’a elçi olarak gönderilen Mustafa Nazif Efendi, devrin İran hüküm darı Nâdir Şah’ın huzuruna vardığı zaman oldukça iyi karşılanmıştı. Sultanın m ektubunu alan şah, Osmanlı padişahından övgüyle söz etmiş ve bir elçi ile İstanbul’a, oturduğu çok değerli tahtı da hediye olarak göndereceğini belirtmiştir. İstanbul’a hediyelerle dönen Osmanlı elçisi durum u padişaha arz edince Sultan Mahmud Han, Kesriydi Ahmet Paşa’yı çok kıymetli hediyelerle beraber İran’a elçi olarak gitmek üzere vazifelendirir. İran’a gönderilecek hediyeler bir heyet tarafından tespit edilir. Eşyalara değer biçen heyette Nâdir Şah’ın elçisi de bizzat hazır bulunmuştur. Bıı hediyelerin arasına 35 cm. uzunluğunda kabzasında üç adet iri zümrüt bulunan çok kıymetli bir de hançer ilave edilir.
Hediyeler, Arz O dası’nda Sultan Birinci M ahm ııd’a arz edilir ve bedelleri kuruş olarak tespit edilip deftere kaydedilir. Kaydın yanına ilginç bir de şerh düşülür: “Bu misli görülmemiş ve paha biçilemez hediyeler, Devlet-¡ Osmaniye ve Saltanatı Hakaniye’yc göre denizde bir damla gibidir.” H azine Kethüdası tarafından zarf ve kılıflarına konulan hediyeler sadrazam tarafından her bireri ayrı ayrı mühürlendikten sonra Kesriyeli Ahmet Paşa’ya 20 Aralık 1746’da teslim edilir. Yapılan merasimden sonra çok ihtişamlı bir şekilde donatılmış bir ata bindirilen ve çeşitli hediyelerle gönlii hoş edilen Nadir Şah’ın elçisi de birlikte yolcu edilir. Ancak, Osmanlı heyetini kötü bir sürpriz beklemektedir. İran’da isyan çıkmış ve Nadir Şah 1747 Temmuz’unda öldürülmüştür.
Bunıın üzerine Ahmet Paşa, beraberindeki çok değerli hediyelerle beraber Bağdat’a gelerek padişahın fermanını beklemeye başlar. Bir müddet sonra, beklenmekte olan ferman gelir. Padişah, Kesriydi Hacı Ahmet Paşa’nııı hediyelerle birlikte İstanbul’a ireri dönmesini istemektedir. Ahmet Paşa, beraberindeki hediyelerle İstanbul’a döner, kıymetli eşyalar ve muhteşem hançer de hâzineye iade edilir.
Nadir Şah’a, elçimizi iyi bir şekilde karalayıp ağırladığı ¡çin hediyeler göderen 24. Osmanlı sultanı Birinci Mahmud Han, Lale Devri’nîn sonunda patlak veren Patrona Halil İsyanı sonunda tahttan indirilen amcasının yerine 34 yaşındayken tahta çıkmıştı
Aradan iki asra yakın bir zaman geçip de Topkapı Sarayı müze haline getirildikten sonra (1924) bu han çer, sarayda sergilenen eşyalar arasın daki yerini aldı. “Topkapı ” Hançeri olarak ünlenen bu sanat şaheserini biitiin diinya ,Topkapı1 adlı filmle tanıdı. Zamanla daha da meşhurlaştı ve Osmanlı eserlerinin yurtdışında sergilenmesi mevzubahis olduğun da, Topkapı Hançeri ilk sırada yer al maya ed¡,؛،، başladı. 1747’de İran’a meyen hançer ilk kez 1999’da – Os maıılı Devleti’nin 700. kuruluş yıl dönüm ü münasebetiyle ABD’nin San Diego kentinde, ikinci olarak da te ‘2003 Japonya’da sergilenmek için yurtdışına çıktı. Topkapı Sarayı Ha zine Dairesi’ııde sergilenen , hançeri her gün yüzlerce yerli ve yabancı ziyaretçi görmektedir.
Topkapı Hançeri
“Topkapı Hançeri” diye ün yapan bu zümrütlü ve saatli hançer, 2/160 hazine envanter numarasıyla Topka- pı Sarayı Müzesi Hazinesi’nde sergilenen en önemli eserlerden bindir. 35 cm. uzunluğundaki hançerin kabzasının ön yüzünde 30 – 40 mm. ebadında, bombe tıraşlı (cabacon) üç adet iri zümrüt; arka yüzünde ise yeşil kabartma mine zeminde, minekâri bezeme usulü ile yapılmış, meyvelerle dolu üç sepet resmi yer almaktadır. Kabza tepesine ise küçük bir saat yerleştirilmiş ve saatin üzerini sekizgen biçimde bir zümrüt ve çevresi altın yuvalı masa kesimli küçük elmaslarla süslü bir kapak ile örtülmüştür. Hançerin tabanı kendinden kabartma çizgili ve süslemesizdir.
Kını altın ve kum kakma zeminlidir. Bir yüzü, altın oyma tekniğiyle işlenmiş 1 ile 3-4 karatlık gül ve basamak kesimli elmaslarla bezemelidir. Kının bu yüzünün orta yerinde ve arka yüzeyinde de yine yeşil zemin üzerinde, beyaz bir sütun tarafından taşınan içi çeşitli meyvelerle dolu bir sepetten oluşan kabartmalı mine süslemeler yer almaktadır. Kının çamurluğunda küçük bir habbe biçiminde delikli zümrüt bulunmaktadır.