Yazar Arşivi: kozlu

DİKENLİ

DİKENLİ

DİKENLİ DİKENLİ sıf. Dikeni olan: ihtiyar oraya doğru koştu, kapının arkasından dikenli bir sopa kapıp oğlunun üzerine doğru yürüdü (S.F. Abasıyanık). || Üzerinde diken yetişmiş (yer): Dikenli bahçe. || Mec. Geçi-nilmesi, anlaşılması, uyuşulması güç: Dikenli mizaç. || Dikenli tel, dikenleri olan ve bir yeri korumak, geçişi güçleştirmek için kullanılan tel. — Ask. Dikenli tel engeli, dikenli tellerden meydana getirilen ve ...

Devamını Oku »

DİKENCİK

DİKENCİK

DİKENCİK DİKENCİK i. (diken-cik). Küçük diken: Örümceklerin ayaklarında çoğu zaman di-kencikler görülür. — Bot. Bitkilerde üst deriden oluşan ve koparıldığı zaman yerinde yüzeysel bir iz bırakan (böğürtlen, gül, akasya v.b.) sivri uzantılar. — Zool. Çıplak gözle zor görülen ve bazı derisidikenlilerin (denizyıldızları ve denizkes-taneleri) derisinde çok sayıda bulunan küçük kıskaç. Bk. ANSiKL. — ANSiKL. Zool. Dikencikler iki veya üç ağızlı ...

Devamını Oku »

DEY. Tüyleri diken diken olmak

— DEY. Tüyleri diken diken olmak

 DEY. Tüyleri diken diken olmak ( — DEY. Tüyleri diken diken olmak, üşümeyi veya korku, tiksinme gibi duyguları anlatmak için kullanılır: Sırtımdan bir ürperme geçti, tüylerim diken diken oldu (R. H. Karay). [M]

Devamını Oku »

DEY. Diken üstünde oturmak, bir yerde güvensizlik ve tedirginlik duymak

DEY. Diken üstünde oturmak, bir yerde güvensizlik ve tedirginlik duymak

DEY. Diken üstünde oturmak, bir yerde güvensizlik ve tedirginlik duymak   — DEY. Diken üstünde oturmak, bir yerde güvensizlik ve tedirginlik duymak. — Anat. Oldukça büyük bazı kemik çıkıntılarına verilen ad. (Burun dikeni, kürek kemiği dikeni, kalçanın ön-üst ve ön-arka dikenleri). || Diken altı, kürek kemiğinin dikensi çıkıntısının altında bulunan. || Diken altı çukuru, kürek kemiğinin arka yüzünde bulunan çökek. ...

Devamını Oku »

DİKEN

DİKEN

DİKEN DİKEN i. (esk. türk. tiken’den). Bazı bitkilerin yaprak veya dallarında .ve kbazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri delici çıkıntı: Uzun ve görünmez dikenler alaca derisine girerek bütün kırmızı çiçekler vücudunu kaplamıştır (F.R. Atay). Çiçek açmış dikeni gül yerine (Şinasi). |l Dikeni çok olan bitki. || An, akrep gibi bazı hayvanların iğnesi.

Devamını Oku »

DİKELOCEPHALUS

DİKELOCEPHALUS

  DİKELOCEPHALUS DİKELOCEPHALUS i. Pigidyumu oldukça büyük ve her kenarı dikencikli trilobit. (Bu fosile Avrupa ve Amerika’da kambriyen tabakalarında rastlanır. Olenidae familyasından.) [L]

Devamını Oku »

DİKELMEK

DİKELMEK

DİKELMEK DİKELMEK geçz. f. (dik’ten dik-el-mek). Dik duruma gelmek. || Ayakta durup beklemek. || Sert konuşmak, azarlamak. (M)

Devamını Oku »

DİKE

DİKE

DİKE DİKE, İstanbul limanı içerisinde Saray-burnu ile Beşiktaş arasından geçen hattın Haliç tarafında kalan ve genellikle torik ve palamut avı yapılan balık alanına verilen ad. (M) DİKE. Yun. mit. Yunanlılarda adaleti temsil eden tanrıça. Zeus ile Themis’in kızı.

Devamını Oku »

kalp ateromu

Kalp-Ateromu

kalp ateromu Atardamarın iç ve orta gömleği arasında başlangıçta hafifçe kabarcık, sonraları yara halini alarak kireçleşen sarımtırak kitleler meydana gelir.

Devamını Oku »

kalp ateromu

Kalp-Ateromu

kalp ateromu kalp ateromu, aortta (aort ate-romu), bacak damarlarında (bacakta atardamar bozukluğu), böbrek ve tüm beyin atardamarlarında yerleşir. Akciğer atardamar sisteminde seyrek görülür.

Devamını Oku »

DiKDAĞ

DiKDAĞDiKDAĞ

DiKDAĞ DiKDAĞ, Orta Kafkaslar’da dağ, sıradağların ikinci doruğu; 5 198 m. Dikdağ’a ilk olarak A. F. Mummery ve Heinrich Zur-flüh 24 temmuz 1888’de tırmandılar. Güneybatı sırtından tırmandılar; doğu sırtı 1953’te fethedildi. Doğu sırtına sovyet dağcılarından meydana gelen bir ekip tırmandı. Dikdağ-Koşandağ yolu en uzun yollarındandır; en çetin bölümü olan batı-doğu yönünde 1936’da alman, 1938’de de sovyet dağcıları tarafından aşıldı. (L) ...

Devamını Oku »

DİKBURUNLU HARHARYAS

DİKBURUNLU HARHARYAS

DİKBURUNLU HARHARYAS DİKBURUNLU HARHARYAS blş. i. Sivri burunlu köpekbalığı (Lamna cornubica). Boyu 3-4 m’yi bulur. (Bütün soğuk ve ılık denizlerde bulunan dikburunlu harharyaslar yırtıcı sürüler halinde dolaşır. Dikburunlu-gillerin örnek balığı.) [L]

Devamını Oku »

DİKBURUNLUGİLLER

DİKBURUNLUGİLLER

DİKBURUNLUGİLLER DİKBURUNLUGİLLER çoğl. blş. i. Köpekbalıkları familyası. Bu balıklarda beş çift solungaç yarığı ve birincisi karın yüzgeçlerinden ileride olmak üzere iki tane sert yüzgeç vardır. (Dikburunlugiller üçüncü göz kapağının bulunmayışıyle harharyasgillerden ayrılır. Kuyruk yüzgeci hemen de birbirine eşit iki parçalıdır. Başlıca cinsleri: dikburunlu* harharyas, canavar balığı, sa-uan balığı.) [L]

Devamını Oku »

DİKBURUN

DİKBURUN

DİKBURUN DİKBURUN balığı blş. i. Devköpekbalığı-gillerden köpekbalığı cinsi (Oxyrhîna spal-lazanii). Dikburunlu harharyas’tan farkı sırt yüzgecinin vücudun ön yarısında bulunmasıdır. Ayrıca bunlarda dişlerin kenarları düz, dipleri çıkıntısızdır. Boyu 4 m’yi bulur. (

Devamını Oku »

DiKBIYIK

DiKBIYIK

DiKBIYIK DiKBIYIK, Karadeniz bölgesinin Orta Karadeniz bölümünde (Samsun ili, Çarşamba ilçesi) bucak- 22 741 nüf.; 23 köy. — Bucak merkezi 1168 nüf. Çarşamba’nın 9 km batısında, Sanu>un-Trabzon yolu üzerinde. Samsun-Çarşamba arasındaki demiryolu üzerinde istasyonu vardır. (M)

Devamını Oku »

DİKASTERİON

DİKASTERİON

DİKASTERİON DİKASTERİON i. (yun. dikazein, yargılamaksan). Yun. tar. Genel anlamda mahkeme; hâkimlerin bulunduğu yer. || özel anlamda, Atina’daki heliasters’ler (atinalı jüri mahkemesi hâkimleri) mahkemesinin her bölümüne verilen ad. (L)

Devamını Oku »