wiki

Celal Azmi Bey

Celal Azmi Bey

Kâfir Urus yaktın yıktın evimi Ah bu muhacirlik şimdi de büktü belimi”

Trabzon’un 1914-1918 yıllarını birebir
yaşayan, 1916 yılının baharında Rus
işgaline uğrayan memleketlerinden hicret
eden bir ailenin mensubuyum. Hemşehrilerimden
birçok akranım gibi ben de
harplerin ve işgallerin, ihanetlerin ve mezalimlerin,
açlık, sefalet, hastalık ve çaresizliklerin
lebaleb doldurduğu o hicranlı
yılların, o kan ve göz yaşının sel olduğu
yılların hatıralarını dedemden, ninemden
ve yakın çevremden dinleye dinleye büyüdüm.
Onun için, “Trabzon’un dört tarafı
meteris” diye başlayan bu muhacirlik
türküsünü her duyduğumda boğazımda
bir şeyler düğümlenir, gözlerim yaşarır, o
hicranlı yıllara dalar giderim. Gözümün
önünde beyaz sakalı, nûrani yüzüyle rahmetli
dedem îlyas Ağa belirir, türküyü
onun davudî sesinden dinler gibi olurum.
Türkü, “Çavuşlu’ya geldim koptu kıyamet”
deyince de, Rus donanmasının sahilleri
acımasızca bombalamaları ve silâhsız
masum insanları katletmelerini hatırlar,
o günkü çaresiz insanlarımız gibi;

“Ah Midilli Midilli
Çabuk tüttür dumanı!
Urusun gemileri
Hep yakayı limanı!”

diyerek, meşhur Midilli kruvazörüne
haber salar, onu imdada çağırırım. Kısaca
bu muhacirlik türküsüyle, dinlediklerim
ve okuduklarım ışığında o yıllar muhayyilemde
canlanır Birçoğumuzun
“Göç göç oldu”, “Bir beşiğim vardı” ve
benzeri muhacirlik türkülerini dinlerken
yaşadıkları duygular gibi.
Ancak tarihimize yeterince ilgi göstermediğimiz
de bilinen acı bir gerçektir.
Trabzon Milletvekili rahmetli Ali Şükrü
Bey bir makalesinde bu gerçeği dile getiriyor
ve şöyle diyor:
“Yer yüzünde tarihi, her cins vak’a itibariyle
bizimki kadar zengin olan bir millet
daha var mıdır bilemiyorum. Fakat, riyazî
bir kat’iyet ile (matematiksel bir kesinlikle)
biliyorum ki milel-i mevcude (mevcut milletler)
içinde mâzisini bizim kadar unutmuş
hiçbir millet yoktur.”l Ali Şükrü Bey’in bu
tesbitine katılmamak elde değil.

 

Biz, bu yazıda, şehit edilişinin 80’nci
yılını vesile ederek Trabzon Valisi Cemal
Azmi Bey’i tanıtmaya çalışmakla birlikte,
Trabzon’un Birinci Dünya Harbi döneminden,
bu türkünün yakıldığı o elemli
günlerinden de söz edeceğiz.
1914 yılının ilk yarısında kapkara
bulutlar dünyanın üzerini kaplamıştı. Bir
fırtınanın kopacağı her haliyle belli olmuştu.
Dünya devletleri, arasında ittifaklar
oluşturmuşlar, özelikle emperyalist
ülkeler dünyayı yeniden paylaşmak için
tasarladıkları projeleri uygulamaya koymak
için fırsat kollamaktaydılar. Paylaşılacak
ülkelerin başında, da bu devletlerce
“hasta adam” denilen Osmanlı İmparatorluğu
geliyordu.

Tabi ki o da bu durumun
farkında idi ve kendine göre tedbirler
almaya, bu hengâmeden az zararla
kurtulmaya çalışıyordu. Muhtemel bir
harbin tarafları ve harp sahaları aşağı yukarı
belli olmaya başlamıştı. Osmanlı
Devletinin muhtemel bir harpte stratejik
şehirlerinin ilk sıralarında Trabzon yer
alıyordu. İngiltere, Almanya, Amerika ve
Fransa gibi dünyanın belli başlı devletlerinin
entelijans servislerinin üs edindikleri
ve yoğun faaliyetlerde bulundukları
Trabzon’da Osmanlı istihbarat servisi
Teşkilât-ı Mahsusa da üst düzeyde bu faaliyetlere
katılmıştı. Bu cümleden olarak
Trabzon valisi de görevinden alınarak,
yerine beklenen gelişmelere uygun bir kişi
olan Rize Mutasarrıfı Cemal Azmi Bey
atanmıştı. Ve kıvılcım 28 Haziran 1914
günü Saraybosna’da çakıldı. O gün Avusturya-Macaristan
veliahtının bir Sırplı tarafından
öldürülmesi, Birinci Dünya Harbi’nin
görünen ve âni sebebi oldu. Bu kıvılcım,
barut fıçısı haline getirilen dünyanın
infilâk etmesine yetti ve fırtına koptu.
Bir hafta içinde bütün Avrupa harbe sürüklendi.
Olaylar üzerine Osmanlı İmparatorluğu
seferberlik ilân etti ve 1 Kasım
1914 günü Rusların Doğu cephesinde
Türk hududunu geçmesiyle de fiilen savaşa
girdi.
Osmanlı İmparatorluğu’nun sonunu
getiren bu harp boyunca Trabzon ve
Trabzonlular çok yoğun olaylar yaşadılar.
Destansı kahramanlıklar, akıl almaz fedakârlıklar,
ihanetler, korkunç mezâlimler,
işgaller ve muhaceretlerin yaşandığı bu 4yıl süresince Trabzon Valiliği görevini,
bundan 80 yıl önce, Ermeni komitacıları
tarafından 17 Nisan 1922 akşamı Berlin’de
şehit edilen Cemal Azmi Bey yürütmüştür.
Cemal Azmi Bey, ön adıyla Mehmed
Cemal Azmi Bey, tarihimizin en buhranlı
dönemlerinden olan 1890 -1918 yılları
arasında mülkî amirliklerde bulunmuş,
özellikle Birinci Dünya Harbi boyunca
yürüttüğü Trabzon Valiliği görevindeki başarılarıyla tanınan, dirayetli, korkusuz,
fütursuz, fedakâr, kararlı, azimli ve müstakim
karakteriyle temayüz etmiş bir idarecidir.
Adı Ermeni tehciri ile anılmış, tutuklanmak
istendiğinde ülkeyi terk ederek
Berlin’e yerleşmiş, gıyabında yargılanarak
idam cezasına çarptırılmış ve nihayet
Berlin’de Ermeni komitacılarınca
vurularak şehit edilmiştir. Hayatı Trabzon
Valiliği ile Yakın tarihimizin dikkate
değer bu önemli siması, günümüzde yeterince
tanınmamaktadır. Kendisinden
bahseden kaynakların tamamına yakını,
yeterince ilgi gösterilmediğinden olsa gerek
onu; Polis Umum müdürlerinden,
Halep, Bursa ve Konya valiliklerinde bulunmuş,
Preveze ve Çorum’dan milletvekili
olarak Osmanlı Meclis-i Mebusam
’nında görev yapmış, İstiklâl Mahkemesinde
yargılanmış olan Azmi Bey ile
karıştırmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir