Ebû Ciihayfe Vehb-ül-Siivâî der ki :

Ali, bir gün, bize (Peygamberden sonra, bu ümmetin hayırlısı kimdir?) diye sordu.

Bende : (YâEmİrvel-Mü’minîn! Şensin!) dedim.

(Hayır! Bu ümmetin hayırlısı, Peygamberden sonra, Ebû Bekir’dir!

Ebû Bekir’den sonra, Ömer’dir !

Bu ikisinden sonra da, üçüncüsüdür!

İstesem, üçtincüsünü de, size haber verebilirim!) dedi, isim zfkr etmedi.» (110).

Hz. Ali’nin : «Beni, Ebû Bekir’e ve Ömer’e üstün tutana iftirâ cezası olarak, dayak atarım!» dediği de, rivayet edilir (111).

Ahmed b. Hanbel’in Hz. Ali’den Ceyyid bir Senedle rivâyetine göre: Peygamberimize : «Yâ Resûlallâh! Bize, Senden sonra kimi Emîr edinmemizi tavsiye edersin?» diye soruldu.

Peygamberimiz : «Ebû Bekir’i Emîr edinirseniz, onu dünyada emin ve zâhid, âhirete istekli bulursunuz.

Ömer’i Emîr edinirseniz, O’nu güçlü, emin, Allâh yolunda hiç bir kı-nayıcınm kmamasmdan korkmaz bulursunuz!

Ali’yi Emîr edinirseniz, onu, doğru yolu gösterici olarak bulursunuz!

Siz, hangisini uygun görürseniz, doğru yolu tutarsınız!» buyurdu (112).

Züâle b. Avkalet-ül-Yemânî, Peygamberimizin önünde durup: «Yâ Resûlallâh! Halkın, yaratılış ve huy bakımından en güzeli kimdir?» diye sordu. /

Peygamberimiz : «Ben’im ey Züâle! Fakat, övünmek yok!» buyurdu.

Züâle : «Yâ Resûlallâh! Halkın, Senden sonra, üstünü kimdir?» diye sordu.

Peygamberimiz : «Ey Züâle! Benden sonra, kadınlar, Ebû Bekir-es’ Sıddîk’tan üstününü doğurmadı!» buyurdu.

ZÜâle : «Ondan sonra, kimdir?» diye sordu.

Peygamberimiz : «Ondan sonra, Ömer’dir!» buyurdu.

Züâle : «Ondan sonra kimdir?» diye sordu.

Peygamberimiz : «Ondan sonra, Osman b. Affan’dır!» buyurdu.

Züâle : «Ondan sonra kimdir?» diye sordu.

Peygamberimiz : «Ondan sonra, Aİi b . Ebî Tâlip’tir!» buyurdu (113).

Bunun üzerine, ResûluUâh, eliyle göğsüme vurarak : (Hamd olsun Allâha ki, Resûlullâh’ın hoşnud olacağı şeye, Resûlullâhm elçisini muvaffak kıldı!) buyurdu.» (104’»

Huzeyfetülyemân’ın Kadılığı s

Huzeyfetülyeman, en karışık, dolaşık meseleleri, dâvâları hal edecek derecede yetişen Eshâbdandı.

Peygamberimiz, ona, Müslüm anlar arasındaki münâfıklarm isimleriyle Kıyâmete kadar zuhûr edecek fitne ve fesadlan haber vermiş ve bunları gizli tutmasını tavsiye etmişti (105).

Hz. Ömer, ölen bir kimsenin cenâzesinde Huzeyfe’nin bulunmadığım görürse, kendisi de, bulunmazdı (106).

Bir cemâat, kamıştan yapılmış bir ev üzerinde anlaşmazlığa düşerek Peygamberimize baş vurmuşlardı.

Peygamberimiz, aralarındaki anlaşmazlığı hal ve fasl etmesi için, onları, Huzeyfe’ye havâle etti.

Huzeyfe, onlar hakkında kararım verip Peygamber Aleyhisselâm’ın yanma döndü. Verdiği karan anlatınca, Peygamberimiz : «İsabet etmiş, güzel yapmışsın!» buyurdu. (107)

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*