Haber |İsrail Gazze’de bunun için mi katliam yaptı?| Haber

Haber | İsrail Gazze’de bunun  için mi katliam yaptı? | Haber

Gerçekten O’nun da söylediği gibi, 2008 Aralık ayında 1800 Filistinlinin katledildiği dönem ile, şimdiden bir haftada 100’den fazla kişinin (yine büyük bölümü sivillerden oluşuyor) hayatına mal olan son İsrail saldırılarının zamanlaması birbirine çok benziyor.
İki saldırıda İsrail’deki seçimlere çok kısa bir süre kala yapılmıştı.
2008 Kasım’ında Obama ilk dönem için başkan seçilmiş, ama henüz Ocak ayı gelmediği için Başkanlık koltuğuna oturmamıştı.
Kendisine mesaj vermek için bundan daha iyi bir zamanlama olamazdı!
Şimdi Obama yine başkan seçildi, zaten görevde olduğu için Ocak ayını beklemesine gerek yok elbet ama, önündeki 4 yılın planlamasını yaparken İsrail’in güvenliğini bir kenara bırakmak gibi bir lüksü de olamaz!
Öyle değil mi?
2012 Gazze katliamlarının mesajı budur denebilir mi?
İSRAİL ABD’NİN ORTADOĞU’DAN ÇEKİLMESİNİ ENGELLEMEYE Mİ ÇALIŞIYOR?
Davutoğlu’nun söylediği gibi Gazze saldırısının arka planında ABD yönetimine baskı uygulamak gibi bir gerekçe varsa, bunun üzerinden yeni sorularla biraz daha fikir yürütmeye devam edebiliriz.
İsrail’in, ABD’deki İsrail lobisinin hiç istememesine rağmen ABD halkının çoğunluğunun yeniden Başkanlık koltuğuna oturttuğu Obama, ilk resmi ziyaretini Ortadoğu’ya epey uzak bir coğrafyaya, Burma, Kamboçya gibi Çin’e yakın bir yerlerde duran Güneydoğu Asya ülkelerine yapıyor.
Acaba bu ilk ziyaret, yeni dönemin yeni tercihlerini işaret ettiği için İsrail’i ürküttü mü? Diye merak edebiliriz.
Ya da daha doğrudan soralım.
Acaba İsrail, dış politika tercihlerini Ortadoğu’dan Pasifik’e kaydırmak isteyen, yüksek maliyetli askeri politikalar yerine yükselen dev Çin’le rekabet etme eğilimine giren ABD yönetiminin paçalarından tutup, “dur bir dakika, hiçbir yere gidemezsin!” mi demek istemektedir?
Üzerinde düşünmeye değer.
Bu durumda ara başlıkta soru karşımıza çıkıyor.
Acaba İsrail, ABD’nin Ortadoğu’ki gücünü azaltmasını, buradaki ilgisinin başka coğrafyalara kaymasını, kendisi için hayat memat meselesi olarak gördüğü için durdurmaya mı çalışıyor?
ORTADOĞU’DA 100 YILLIK FETRET DEVRİNİN SONUNA DOĞRU
Şimdi madalyonu çevirelim, İsrail’deki şahinlerin panik katsayısını ikiye katlayan öbür gelişmelere bir bakalım.
Başbakan Erdoğan, geçen yıl Mısır’daki büyük devrime imza atan gençlerin yoğun tezahüratları altında geçen Kahire gezisinde, Mısır halkına şu cümlelerle seslendi.
“Türkiye ile Mısır arasında neredeyse bir asırlık bir hasret var. Bir asır önce bölgenin tüm ülkelerinin, tüm halklarının arasına yapay sınırlar çizildi. Bu yapay sınırlar bizi de bir asırlık bir mahkumiyete, bir hasrete mahkum etti. Allah’a hamdolsun işte bugün kardeş ülkeler, kardeş halklar arasındaki bu yapay bariyerler tek tek ortadan kalkıyor. Bölgede kardeşler artık hasretle kucaklaşıyor, özlem gideriyor. Bir asırlık ayrılık artık sona eriyor.”
Erdoğan, bir asırlık hasret derken, Birinci Dünya Savaşı sonrası oluşan ve bu coğrafyanın insanlarını yapay sınırlarla bir birinden koparan yüzyıllık statükodan söz ediyor.
Şimdi o statüko çözülüyor.
Arap baharının tetiklemesiyle Ortadoğu’daki gecikmiş soğuk savaş dönemi sona eriyor.
Ve düne kadar kukla liderler (Mısır’daki gibi) ve istikrarsız ülkelerdeki askeri yönetimlerle kurduğu ilişkilerle (Türkiye’de olduğu gibi) Ortadoğu’nun en etkili ülkelerinden biri olagelen İsrail, şimdi tam anlamıyla yalnızları oynuyor.
Böyle olunca da bu kötü gidişatı durdurmak, en güçlü müttefikinin (ABD) Ortadoğu’ya ilgisinin azalmasını engellemek için Gazze’deki Filistinli çocukların üzerine acımasızca bomba yağdırmaktan gocunmuyor.
Ama bu nehrin akışını durdurmaya ya da tersine çevirmeye yetecek gibi görünmüyor.
Erdoğan’ın Kahire’de dediği gibi, Ortadoğu’da şartlar 2008’deki gibi değil ve İsrail’in aşırı sağcı yöneticileri hesap kitaplarını buna göre yapmak zorundalar.
Ya iyice yalnızlaşacaklar, ya da bu bölge halklarıyla barış içerisinde yaşamanın yollarını aramaya başlayacaklar.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*