NLP EFT | Eft Nedir

NLP EFT

EFT (Duygusal Özgürlük Teknikler) GTT (Keşif teknikleri) Bu teknikle

ri uyguladıktan sonra zihinsel, fiziksel, ruhsal ve duygusal dönüşümü yaşayabilirsiniz.

EFT Nedir?

EFT, Stanford’lu bir mühendis, Gary Craig tarafından geliştirilmiş bir enerji tekniğidir ve adını ‘ Duygusal Özgürlük Teknikleri’ anlamına gelen ‘Emotional Freedom Technique’ in baş harflerinden alır.

Şimdi doğunun bilgi birikimi batının analitik yaklaşımıyla sentezlenerek sadeleştirildi ve herkesin kısa sürede öğrenerek kendi başına rahatlıkla uygulayabileceği pratik teknikler haline getirildi. EFT, Çin tıbbındaki enerji meridyenleri ile batının kinesyolji ilminin çok başarılı bir sentezi.

EFT yüzde ve bedendeki belli noktalara parmak uçları ile vurulmak suretiyle yapılır ve:

  • Öğrenmesi çok kolaydır
  • Kendi kendine uygulanabilir
  • Her yaştaki birey öğrenebilir ve uygulayabilir (çocuklar bile)

EFT nin, anksiyete, korkular, fobiler, keder, kızgınlık, suçluluk gibi duygusal rahatsızlıklardan , performans geliştirme (iş dünyası, kariyer, satış, spor) ve ilişkilerin iyileştirilmesine varan oldukça geniş bir yelpazede uygulama alanı var.

Bir teknik nasıl oluyor da bu kadar çok alana uygulanabiliyor?
Çünkü İster duygusal ister fiziksel olsun birçok rahatsızlığın altında enerji sistemindeki tıkanıklıklar yatar. EFT ile yapılan ise bu tıkanıklıkların (blokajlar) ortadan kaldırılmasıdır.

Öğrenmesi çok kolay olan ve uygulaması da sadece birkaç dakika süren bu teknik bireyin profesyonel ve kişisel gelişiminde gerçek bir devrim yaratıyor.

FT bir enerji psikolojisi tekniği, diğer bir ifade ile, duygusal özgürleşme tekniğidir. Enerji meridyenlerini uyarma açısından akupunktur ve akupres ile olumlamalar açısından da NLP’nin ortak bir sentezi diyebiliriz.
Vücudun Enerji Sistemi
Bedenenimizde sinirlerden oluşmuş bir elektrik ağı vardır. Sıcak sobaya değdiğinizi düşünün, sizin kontrolünüz dışında çok hızlı bir şekilde geri çekersiniz elinizi. Yanma hissi hemen hissedilir ve beyne elektriksel olarak iletilir. Şaşırtıcı gelebilir ama düşüncelerimiz de bir enerjidir ve bedenimizde elektrik akımına neden olur. Halbuki; yoğun bakımda gördüğünüz …

 

 

 

EFT bir enerji psikolojisi tekniği, diğer bir ifade ile, duygusal özgürleşme tekniğidir. Enerji meridyenlerini uyarma açısından akupunktur ve akupres ile olumlamalar açısından da NLP’nin ortak bir sentezi diyebiliriz.

Vücudun Enerji Sistemi
Bedenenimizde sinirlerden oluşmuş bir elektrik ağı vardır. Sıcak sobaya değdiğinizi düşünün, sizin kontrolünüz dışında çok hızlı bir şekilde geri çekersiniz elinizi. Yanma hissi hemen hissedilir ve beyne elektriksel olarak iletilir. Şaşırtıcı gelebilir ama düşüncelerimiz de bir enerjidir ve bedenimizde elektrik akımına neden olur. Halbuki; yoğun bakımda gördüğünüz hastaya takılan o kocaman aletler, beynin ve kalbin elektrik akımını gösterme amaçlıdır. EEG (elektro-ensefalografi) beynin elektriksel aktivitesi kaydederken, EKG (elektro-kardiyografi) ise kalbin elektriksel aktivitesini kaydeder. Beynimiz milyonlarca hücreden oluşur ve bioelektrik üretir. Dalga enerjisine çevrilen bu elektrik Alfa, Delta, Teta, Beta ve insan ruhuyla bağlantı kurduğunda Gama dalgaları üretir.
Yaşam enerjisi, vücudumuzda enerji meridyenleri aracılığı ile dolaşır. Hücrelerdeki enerji seviyesi bu kanallarla besleniyor. Eğer meridyenlerdeki enerji akışı blokaja uğrarsa, bu meridyenlere bağlı organlarda da etkisini gösterir. Düşüncelerimizin negatif olması, yaşadığımız travmalar, korku, suçluluk, nefret, kırgınlık gibi duygular ilgili meridyenlerde tıkanıklığa neden olur. Bu duygular ve travmatik anılar bedenin enerji kanallarında saklandıkça, bedensel rahatsızlıklar ve psikolojik acı olarak kendisini tezahür ettirir.
İşte bu noktada, EFT; bedenimizdeki bazı meridyenlere vuruş ve olumlamalar ile tıkanmış enerjiyi dağıtmayı ve dengelemeyi amaçlıyor. Enerji meridyeni dengelendiğinde, tıkanıklığa neden olan duygu da kayboluyor.
EFT için sorunun ne zamandır süre geldiği önemli değil. Terapilerdeki gibi amacı ‘anıyı tedavi etmek’ olmadığı için, tedavi süreci kişiye psikolojik acı vermiyor ve uzun seanslar gerektirmiyor. İlaç ve iğne tedavisi içermiyor. EFT’nin işe yaraması için, kişinin buna inanması da gerekmiyor.
EFT, fobilerden kurtulmak için (örümcek korkusu, yükseklik korkusu, toplum önünde konuşma korkusu…), bağımlılıklardan özgürleşmek için (sigara, alkol bağımlılığı…), fiziksel ağrılardan kurtulmak için (sırt, bel ağrıları…), geçiş acılardan özgürleşmek için (tacize maruz kalma, travmalar…) için kullanılabilir. Hiçbir yan etkisi olmadığı için, her durumda uygulanabilir.
Ayrıca terapistler, tıp doktorları, akupunktur ve refleksoloji uzmanları, tedavi sürecini bu teknik ile birleştirebilirler.

Vuruş Noktaları

Eller için;
<İşaret parmağı noktası
Önce sorunun 1-10 arasında büyüklük derecesini belirliyoruz. Amacımız, EFT’yi tekrar tekrar uygulayarak, durumu sıfıra indirgemek. Başın üst kısmından başlayarak, işaret ve orta parmağımızla beraber, sırasıyla her vuruş noktasına ortalama 7 vuruş yaparak ilerliyoruz. Daha sonra, hassas noktaya ya da arkadaş noktasına aynı işlemi ovalayarak yapıyoruz. Ve ovalama ya da vurma sırasında şu cümle kalıbını sesli ve hissederek söylüyoruz.
Bu………………sahip olsam da, kendimi derinden ve tamamen kabul ediyorum
Hala…………… bir kısmına sahip olsam da, kendimi derinden ve tamamen kabul ediyorum
Örneğin; “Bu sosyal fobiye sahip olmama rağmen, kendimi derinden ve tamamen kabul ediyorum.”
Bir yandan vuruşumuza devam ederken, bir yandan olumlamamızı sesli olarak söylüyoruz. Bir tur tamamlandığında derin bir nefes alalım ve tekrar sorun derecesi sıfıra inene kadar devam edelim. Ancak sonraki turlarda, olumlamamızı şu şekilde değiştiriyoruz: “Hala bu sosyal fobinin bir kısmına sahip olsam da kendimi derinden ve tamamen kabul ediyorum.”
Uygulama sırasında, sorununa genel bir ifade kullanmak yerine daha özel bir ifade kullanmak daha etkili çözüm sağlıyor. Örneğin, insanlara genel bir kırgınlığınız varsa, bunu düşünmeye sebep olan birkaç anı hatırlayın ve bunun üzerinde çalışmalar yapın.
Örneğin; “Babamın ben 15 yaşında iken, misafirlerin önünde bana bağırmasına ve tokat atmasına rağmen, kendimi derinden ve tamamen kabul ediyorum.”
Bir konu ile çalışırken, anılar hatırlandıkça saklı kalan diğer duygular ya da başka anılar ortaya çıkacağı için, olumlama cümleleri de bu ölçüde değişmeli. Çünkü asansörden korkan biri aslında nefessiz kalmaktan korkuyor olabilir ve bunun sebebi de küçükken boğazına bir madde kaçması ve bu süre içinde çok telaşlanması olabilir.
Vuruşlar sayesinde, sorunun enerji bedende yarattığı blokajı ortadan kaldırırken, onaylamalar sayesinde de zihinsel olarak sorunu bırakmış oluyoruz. Seans sırasında şarkı söylemek, o anda akla gelen şarkı sözlerini tekrarlamak ya da göz çalışmaları yapmak da işe yarar bir uygulamadır.
Kaynakça: Enerji Tıbbı Uygulamaları Derneği EFT – Level 1 Kursu Kitabı

 

Ruh İkiziniz Olduğuna İnanır mısınız?

Bazen evrende kendimizi yalnız hissettiğimizde, sıkıntımızı atlatmak, farklılığımızı ve yalnızlığımızı hafifletmek için Tanrı bize, aynadaki aksimiz gibi bir ikiz gönderir. Tıpkı bu hikayedeki gibi…
O yıl New York’ta kış, nisanın sonuna kadar uzamıştı. Kör olduğum ve yalnız yaşadığım için çoğunlukla evde kalmayı yeğledim. Sonunda bir gün soğuk hava gitti, bahar kendini gösterdi. Hava coşkulu bir kokuyla dolmuştu. Arka bahçeye bakan pencerenin önünde küçük, neşeli bir kuş devamlı cıvıldıyor, sanki beni dışarıya çağırıyordu.
Nisan ayının değişken havasını bildiğimden kışlık mantoma sarıldım. Fakat havanın ılıklığını içimde hissedince, yün kaşkolumu, şapka ve eldivenlerimi bıraktım. Üç çatallı bastonumu alıp neşeyle sundurmaya çıktım ve kaldırımın yolunu tuttum.
Yüzümü güneşe doğru kaldırıp onu selamlayan bir gülümseme sundum. Sessiz çıkmaz sokağımızda yürürken, kapı komşum ‘Merhaba’ diyerek seslendi ve beni gideceğim yere götürmeyi teklif etti. “Hayır, teşekkür ederim. Şu bacaklar bütün kış dinlendi. Eklemlerimin harekete ihtiyacı var. Bu yüzden yürüyeceğim.” diye cevap verdim.
Köşeye vardığımda alışkanlıkla durdum. Birinin gelip yeşil ışık yandığında beni karşıya geçirmesini bekledim. Nedense bu sefer, öncekilere göre daha uzun süre beklemiştim ve hâlâ hiç kimse teklifte bulunmamıştı.
Sabırla beklerken, eskiden hatırladığım bir melodiyi mırıldandım; çocukken öğrendiğim “Hoşgeldin bahar” şarkısını…
Birden güçlü bir erkek sesi konuştu: “Sesinizden çok neşeli bir insan olduğunuzu hissettim. Caddeyi sizinle birlikte geçme şerefini bağışlar mısınız bana?”
Kibarlıkla iltifat görünce gülerek başımı salladım ve duyulabilir bir sesle “Evet” dedim. Kibarca koluma girdi ve birlikte kaldırımdan yola indik. Yavaşça yolun karşısına geçerken, konuşulabilecek en iyi konudan, havadan konuştuk.
Adımlarımızı birlikte atarken hangimiz rehber, hangimiz yardım alıyor, belli olmuyordu. Yolun karşısına varmamıza az kala ışığın değiştiğini anlatırcasına kornalar sabırsızca çalmaya başladı. Kaldırıma çıkmak için birkaç çabuk adım daha attık.
Ona dönüp, bana eşlik ettiği için teşekkür etmek üzere ağzımı açmıştım ki, ben daha bir şey söylemeden o konuştu:
“Bilmem farkında mısınız? Sizin gibi neşeli bir insanla karşıya geçmek benim gibi bir kör için ne kadar muhteşem bir şey…”
O bahar gününü hiç unutmayacağım.
Charlotte Wechler

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*