TARTMA;

a. Tartmak eylemi, tartmak işi. —Bine. Yarışmalardan önce jokeyin ve atın üzerine konulacakların tartı hakemin- ce tartılması. —Ruhbil. Karma bir notun hesaplanmasına giren çeşitli değişkenlere katsayılar verilmesi. —Spor. Kilolara göre yapılan boks, güreş, halter gibi bireysel sporlarda karşılaşma öncesi sporcuların tartılarak kilolarının denetlenmesi. || Güreşte, yerde yüzüstü yatan rakibi belinden kaldırarak bir süre havada tutma. —Tarım. Geometrik tartma, hasattan önce, bütün bir parselden alınan örneklerin katı kurallara uyularak değerlendirilmesiyle bir tarlanın verimini hesaplama biçimi. (Eskiden bazı batılı ülkelerde şekerpancarı verimini hesaplamak için uygulanan bu sistem şimdi yerini doğrudan ürünü tartmaya bırakmıştır.) —ANSİKL. Ölçbil. Tartma işleminde terazi”, kantar*, vb. gibi aletler kullanılır. Tartılacak ağırlığın bilinen ağırlıklarla dengelendiği klasik kollu sistemin yerini gitgide, ağırlıktan kaynaklanan yükü ölçen algılayıcılar (biçimdeğiştirmeleri ölçen aygıtlar, titreşen telli uzamaölçerler), niceliği belirlenecek dökme yüklerle bir ışımayı soğuran aygıtlar (radyoaktif ölçü aygıtları), bir cayros- topun ağırlık etkisiyle yalpalanmasından yararlanan sistemler vb. almaktadır Ara işlemleri gerektirmeyen bu teknikler ölçme işlemlerini otomatikleştirmeye olanak verir (işaretlerin değerlendirilmesi, görüntüleme, belleğe aktarma, yazıcıdan çıkış, vb.)