Nineva’da yaşayan
insanlara gönderilen peygamber. Musul yakınında
bulunan Nineva önemli bir şehir olup, ticaret merkezi
idi. Yunus (a.s.) burada doğup büyüdü. Babası Metâ
isminde bir zat idi. Kendisini balık yutması sebebi ile
“ Ziinnûn” ve “Sahib-i Hût” adı ile anılmıştır.
Nineva ehalisi çeşitli putlara tapmakta idi. Yunus
(a.s.) kavmi içinde dürüst, yardım sever, yalan söylemeyen
ve güvenilir bir kimse idi. Otuz yaşına gelince kavmini
islâh etmek üzere Allahü teâlâ tarafından
peygamberlik verildi. Bu husus Kur’ân-ı kerimde Saffât
sûresi 139, Nisa sûresi 63. âyette bildirilmektedir. Yunus
(a.s.) kendisine peygamberlik verilince kavmini putlara
tapmaktan vaz geçip Allahü teâlâya îmân etmeye
çağırdı. Kavmi ise inat ederek ve azgınlık göstererek
îmân etmedi. Otuzüç yıl davetini ısrarla tekrarlamasına
rağmen sadece bir kaç kişi îmân etmişti. Kavminin îmân
etmemekte ısrannı ve nasihat dinlemediklerini görerek
eğer îmân etmezlerse kısa zamanda çetin bir azaba
düşeceklerini söyledi. Kavmi kendisini dinlemeyince
onlar arasından çıkıp uzaklaştı. Dicle nehrinin kenarına
gidip bir gemiye binerek oradan uzaklaşmak istedi.
Gemi denize açıldıktan bir müddet sonra yürümedi.
Gemidekiler sebebini araştırıp geminin kimin binmesinden
dolayı yürümediğini tesbit etmek için kura çektiler.
Kur’a Yunus (a.s.)’a isabet etti. Bunun üzerine O’nu
azgın dalgalı denize attılar. Denize batınca hemen
büyük bir balık onu yuttu ve denizin derinliklerinde
kaybolup gitti.
Yunus (a.s.) Nineva’dan ayrıldıktan sonra her tarafı
kara bulutlar ve duman kaplayıp Nineva zindan gibi
karanlığa boğulmuştu. Ad kavmini helak eden rüzgarın
gürültüsü gibi korkunç sesler duyuluyordu (Bkz. Hud
aleyhisselâm). Halk dehşete kapılıp, Yunus (a.s.)’ın söylediği
şiddetli azabın üzerlerine gelmekte olduğunu
anladılar. İman etmeye karar verip Yunus’u (a.s.) aramaya
başladılar. Şehrin dışında tövbe tepesi denilen bir
tepenin üzerine toplanıp, büyük küçük bütün şehir
halkı ağlayarak Allahü teâlâya yalvarmağa başladılar.
Tövbe edip, yalvararak affedilmelerini istediler. Allahü
teâlâ bu kavmin tövbesini ve duasını kabul edip, azabı
üzerlerinden kaldırdı.
Yunus (a.s.)’ı yutan balık denizin derinliklerinde
dolaşırken kavmi her yerde Yunus aleyhisselâmı arı
yordu. Üzerlerine gelmekte olan çetin azabtan tövbe
ederek kurtulan Nineva ehalisi, artık Yunus aleyhisselâma
iman etmeye ve Onun söylediklerine uymaya
kesin olarak karar vermişlerdi.
Yunus aleyhisselâm ise balığın kamında sağ idi ve
aklı başında, şuuru yerinde idi. Balığın karanlık karnında
çok üzgün birhalde “Lâ ilâhe illâ ente sübhaneke
innî kilntü m inezzâlim in” (Senden başka
hiçbir ilâh yoktur, seni bütün noksanlıklardan tenzih
ederim. Gerçekten ben haksızlık edenlerden oldum.)
diye Allahü teâlâya duâ etti. Yunus aleyhisselâmın balık
karnındaki bu duâsı ve kurtarılışı Kur’ân-ı kerimde
Enbiya sûresi 87. ve 88. âyetlerinde bildirilmektedir.
Yunus aleyhisselamın dûası kabul olundu ve balık OnuAşûre günü sahile çıkarıp bıraktı. Çok bitkin ve hasta
düşmüştü. Güneşin yakıcı sıcağından korunması için
Allahü teâlâ Ona gölgelik olarak geniş yapraklı bir bitki
yarattı. Bu bitkinin gölgesinde bir müddet kalıp istirahat
etti. Balığın karnından kurtulduğu vakit ikindi vakti
idi. Dört rekat namaz kıldı. Tekrar eski sıhhatine kavuşup,
üzüntüden kurtuldu. Hemen kavminin arasına
döndü.
Yunus “aleyhisselâm” Nineva’ya varınca kavmi onu
büyük bir saygı ve hürmetle karşılayıp, iman ettiklerini
söylediler. Yunus “aleyhisselam” da Onlara İlâhi
hükümleri yeniden tebliğ etti. Kavmi küfür ve zulmetten
kurtulup, dünya ve âhiret seâdetine kavuştu. Yunus
“aleyhisselamın” kavminin sonunda iman ettikleri Kur’
ân-ı kerimde Saffat sûresi 148. âyette bildirilmektedir.
Kur’ân-ı kerîmde Nisa sûresi 163. En’am sûresi 86-87.
Yunus sûresi 98. âyetlerde de Yunus “aleyhisselam”dan
bahsedilmektedir. Yunus aleyhisselam seksenüç
yaşında iken vefat etti. Peygamberimiz (s.a.v.) hadis-i
şerifde: “Balığın karnındayken Yûnus’un (a.s.)
yaptığı duâ: Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî
kilntü m inezzâlim in…” dir. Müslüman bir kişi,
bu duâyı, her ne şey için okursa, Allahü teâlâ
elbette onu kabûl ed er” buyurdu.
Yunus aleyhisselâmın mucizeleri altı çeşittir.
1- Kur’ân-ı kerimde bildirildiği üzere balığın karnında
üç gün veya kırk gün kaldıktan sonra yine yaşamış
olmasıdır.
2- Yunus (a.s.) duâsı bereketiyle bulutlardan ateş
çıkardı. Şöyle ki: Nineva ehalisi, buluttan ateş çıkarılmasını
kendisinden istediklerinde, öyle dua etti ve bulutlardan
ateş düşüp memleketin bir tarafındaki ağaçları
yakmağa başladı.
3- Yunus (a.s.)’ın duâsı bereketiyle dağdan su çıkmıştır.
4- Yunus (a.s)’ın peygamberliğine bir keler şehâdet
etmişti. Ninevalılar kendisinden mucize istediler. Düşü
nürken, eliyle dağa işaret etmesi için vahy geldi. Öyle
işaret edince, dağdan bir keler: “ Ey insanlar, biliniz ki,
Yunus hak peygamberdir. Sizi Cennete, Rabbinizin
mağfiretine davet ediyor” diye dile geldi.
5- Duâsı bereketiyle kapı halkası altın olmuştur.
6- Yunus (a.s.) odun olmadığı halde, su üzerinde ateş yakmıştır.
YUNUS “aleyhisselâm ”
23
Oca