Yıllık Arşiv: 2016

EPİMELETES

EPİMELETES i. («itina eden» anlamında yun. k.). Esk. Yun. Yunan sitelerinde çeşitli görevliler tarafından taşınan unvan. (Atina’da bir askerî donatım ambarı, bir ephebos’- lar, bir konfedere şehirler epimeletes’i vardı. Bu kelime daha sonra curator [vasi] veya praefectus [vali] gibi Roma unvanlarını belirtmek için de kullanıldı.) [

Devamını Oku »

EPİMEDİUM

EPİMEDİUM/ i. Köksaplı çok yıllık otsu bitki. (Nemli yerlerde biter. Anayurdu, Kuzey yarımkürenin Avrasya kısmıdır. Yaprakları ve çiçekleri çok geniş olan bahçıvanların yetiştirdiği türler, genellikle ve oldukça her mevsime dayanıklıdır.)

Devamını Oku »

EPİKYDES,

EPİKYDES, kartacalı general (öl. M.Ö, III. yy. sonu), ispanya ve İtalya’da Hannibal’- in hizmetinde bulundu. Erkek kardeşi Hippokrates ile birlikte Syrakusai tiranı Hieronymos’un yanma gönderildi; Leontinoi’yi bir kuşatmaya karşı savundu, sonra SicilyalIları Romalılara karşı ayaklandırdı, Syrav kusai’yi ele geçirdi, buradan kovuldu ve Kartaca’ya dönmeden önce Akragas’a (Agrigento) sığındı

Devamını Oku »

EPİKUROS’ÇULUK

EPİKUROS’ÇULUK i. Epikuros ve epikurosçularıh doktrini. || Teşm. yol. Haz duymanın ahlâkın özü olduğunu savunan öğreti. Eşanl. epîkürİzm. — Epikuros’tan sonra’bu doktrin, hemen hemen hiç bir değişiklik geçirmedi. Epikuros’un ilk izleyicisi, Hermarkhos oldu (Epikuros, çömezleri hep birlikte otursunlar diye evini ve bahçesini Hermarkhos’a bırakmıştı). Hermarkhos’tan sonra Polystratos, sonra Dionysios ve Basileides bu doktrinin öncüleri oldu. Epikuros’çuluk Lampsakos’ta, Midilli’de, Mısır’da, sonra ...

Devamını Oku »

EPİKUROS,

EPİKUROS, yunan filozofu (bir kanıya göre Sisam [Samos]; Diogenes Laertios’a göre de Atina M. ö. 341 – öl. 270). Babası öğretmen, annesi falcıydı. Çocukluğu Samos’ta geçti. Samos’ta Eflatun’cu Pamphilos’un ve Atina’da Ksenokrates’in öğrencisi olduğu sanılıyor, öğretmenlik yaptı, çok okudu ye bir felsefe öğretisi kurdu. Mytilene’de. (Midilli) [310] Lampsakos’ta (Lapseki) ve Atina’da dersler verdi. Atina’da satın aldığı bir bahçeye, okul kurdu ...

Devamını Oku »

EPİKTEZ

EPİKTEZ i. (fr. epictese). Bazı bitkisel hücrelerin, geçişme olayının genel kurallarına uymama özelliği. — Epiktez, elektropozitif iyonların (meselâ potasyum) kökler tarafından soğurulmasına dayanır. Köklerdeki iyon miktarı çevredekinden fazla olsa bile soğurma olur. v Pozitif . iyonların fazlası kofullardaki asitli sıvılarca tutulur; bu sıvı ise sürekli olarak asitli kalır, çünkü solunum yoluyle alman oksijen glüsitleri kısmen oksitleyerek onları organik asitlere çevirir. ...

Devamını Oku »

EPİKTETOS,

EPİKTETOS, stoacı yunan filozofu (Hierapolis, Frigya M.S. 50’ye dpğr.-Nikopolis, Epir 125 – 130). Hayatı üstüne az şey biliyoruz. Roma’da, Neron’un azatlı kölesi Epaphroditos’ıin yanında köleydi. Orada, stoacı filozof Musonius Rufus’un derslerini dinledi. Söylentiye göre, çok sert bir adam olan efendisi, bir gün Epiktetos’un bacağını bir işkence âletinde büküyordu; filozof «kıracaksın » dedi Ve bacağı kırılınca da: «Demedim mi?» diye eklemekle ...

Devamını Oku »

EPİKMAN (Refik)

EPİKMAN (Refik), türk r.essamı i İstanbul 1902 Ankara 1974). Sanayii. NefiseVi bitirdi (1925). Paris’e gönderilerek Jıılian akademisinde üç yıl öğrenim gördü. Güzel Sanatlar akademisinde bir süre asistanlık yaptı. Devlet tarafından Almanya’ya gönderildi. Sonra kurulmasında büyük rolü, bulunan Gazi Eğitim enstitüsü resim-iş bölümünde 1966 yılına kadar öğretim görevlisi olarak çalıştı. Ankara’da Amerikan Kültür merkezinin resim atelyesi çalışmalarını yönetti. Paris dönüşü yaptığı ...

Devamını Oku »

EPİKLEROS

EPİKLEROS i/ (yun. k.). Yun. huk. Babanın,’ erkek evlâdı olmaması halinde, mirasını bıraktığı kızlara verilen ad. —  Bu kızlar, bir yedek mirasçı durumunda idiler. Eğer baba sağlığında onları evlendirmemiş veya vasiyetname ile bu konuda isteğini bildirmemişse, İsparta’da kral, Atina’da arkhon onlara, önce babalarının, yok ise analarının. ailesinden ve kanunun öngördüğü sıraya göre bir eş seçerdi. Kızlar için bu zorunlu bir ...

Devamını Oku »

EPİKHARMOS,

EPİKHARMOS, yunanlı komedi yazarı (M. ö. 525’e doğr. – Syrakusai M. ö . 450’ye doğr.). Genç yaşında Syrakusai’ye gitti ve bütün hayatını, muhtemelen Gelon ve Hieron adlarındaki tirari’lann himayesi altında orada geçirdi. Tiyatro oyununu, birbiriy-, le bağlantısız art arda sahneler dizisi olmaktan çıkararak düzenli bir entrikanın hikâyesi haline getirenlerden biridir. Eserlerinden ancak parçalar kalmıştır. Bununla birlikte pek çoğunun adları bilinmektedir. ...

Devamını Oku »

EPİGRAM

EPİGRAM i. (yun. epigraphein, yazmak’tan fr. épigramme). Eski çağlarda, bir, anıtın üzerine yazılmış olan *kısa ve nesir veya çoğunlukla manzüm yazıt. |j Herhangi bir şeyin üstüne yazılmış olan manzume. || Yergi amacıyle yazılmış olan Ve genel olarak iğneli bir sözle biten manzume. Teşm. yol. iğneleyici söz, yergili söz. —  Ed. Yunanlılar, mezarların, heykellerin, anıtların ya da adak yerlerinin üstüne kazınan destansı ...

Devamını Oku »

EPİGRAFİ

EPİGRAFİ i. (yun., epi, üzerinde ve graphein, yazmak’tan fr. épigraphie). Taş veya maden gibi dayanıklı maddeler üzerine yazılmış kayıtları inceleyen ve tarihe yardımcı olan eski yazıtlar bilimi. (Bu bakımdan, papirüs gibi dayanıksız maddeler üzerindeki kayıtları ve yazı şeklini inceleyen paleografi’den ayrılır.) — Nazarî olarak, antik veya modern olsun, her ülke veya uygarlık için bir eskiyazıtîar bilimi vardır. Epigrafçı. metnini gerek ...

Devamını Oku »

EPİGONOS’LAR,

EPİGONOS’LAR, Polynike’nin öcünü almak için Thebai’ye karşı savaşmış olan yedi önderin oğy 11 arı. On yıl sonra, şehri ele geçirdiler. Başarıları destan temalarından. biri oldu; — İskender’in Asya’da evlenmiş olan askerlerinin çocukları; — İskender’in ölümünde ülkesini paylaşan generallerin çocukları ve özellikle de Antipatrós’un oğlu Kassandros, ‘ Antigonos’un oğlu Demetrios, Lysimakhos’un oğlu Agathokles

Devamını Oku »

EPİGONİZM

EPİGONİZM (yun. epígonos, döl’den fr. épigonisme). Biyol. ileriki döllerde ortaya çıkacak bir değişikliğin, yaşayan tiplerdeki belirlisi. — Tek parmaklı memelilerin (atgiller ve proerotheridae) ortaya çıkacağını, bunların atalarında dıştaki parmakların art arda kaybolması haber vermiştir, öyle ki, sonunda bir tek parmak kalmıştır (tek parmaklılar). Dıştaki ilk parmakların kaybolv ması, kuşaklar birbirini izledikçe atgillerin ortaya çıkacağını gösteriyordu. Demek ki tek parmaklı hayvan, ...

Devamını Oku »

EPİFORA

EPİFORA i. (yun. epi, üzerinde ve phorein taşımak’tan). Göz yaşı noktalarının kapanması yüzünden göz yaşının yanaklara doğru akması. (Çok zaman bir yüz felci ve dakriyosistitten ileri gelir, soğuktan konjuktivanın irkilmesinden veya yabancı bir cismin gözde bulunmasından olmaz.)

Devamını Oku »

EPİFİT

EPİFİT sıf. ve i. (yun. epi, üst ve phyton, bitki’den fr. ‘ epiphyte). Bot. Başka bir bitkiye tutunmuş, fakat asalak olmayan bitkiler için kullanılır: Birçok orkide türü epifittir. — Epifit bitkiler (eğreltiotları, or- H kidegiller, ananasgiller v.b.) toprağa değmeden büyür. Havada bulunan su buharı, ö- 1 zel organlarıyle (yelken-kökler) soğurulur, diplerine biriken tozlar, madensel besinlerini

Devamını Oku »

EPİDÜRAL

EPİDÜRAL sıf. (fr. epidüral). Anat. Omurga kanalının kemik , duvarı ile sert zar arasındaki kısmına denir: Epidüral enjeksiyon. || Epidüral aralık, dura mater kılıfının kemikten en uzak olduğu ve hattâ son kismında basit fibröz bir kordon haline geldiği omurga kanalının en alt kısmı. (Ekstra düral terimi genellikle gerek kafatası gerek omurga içindeki dura mater dışı bütün aralıkları ifade eder.)

Devamını Oku »

EPİDOT

EPİDOT i. (fr. epidote). Miner. Billûrsu kayaçlarda bulunan, hidratlı tabiî alüminyum, kalsiyum ve demir silikat. > — Ca2 (Al, Fe)3 (SiOı)o (OH), . formülündeki epidot veya eşerit, rengi sarıdan yeşile, kahverengi ve siyaha kadar değişen kümeler halindedir; ayrıca şişe yeşili veya pistazit adı verilen çam fıstığı yeşilindeki çeşitlerine de çok rastlanır. Üfleç alevinde epidot ergir, şişer ve sonunda siyahımsı bir ...

Devamını Oku »

EPİDİDİMO

EPİDİDİMO – DEFERANSİYEL sıf. (fr. epididymo-deferentiel’den). Hem epididimle, hem de sperma götüren kanalla ilgili. || Epididimo – deferansiyel anastomoz, epididim kuyruğu hizasında epididimle sperma götüren kanalı birleştirme ameliyatı, epididim kuyruğunda bulunan bir engeli ortadan > kaldırmayı amaç güder. (Bu engeller erkek kısırlığının sık sık görülen sebeplerindendir.) || Epididimo – deferansiyel kulp, epididimle sperma götüren kanalın birleşmesi

Devamını Oku »

EPİDERMOFİTİ

EPİDERMOFİTİ i. (fr. épidermophytie). Bir mantardan, ileri gelen ve epidermanın eklentilerini (kıllar, tırnaklar v.b.) genellikle sağlam bırakan kjzartılı, kabuklu deri hastalığı. —  EpidermofitV 1er arasında, Hébra’- nın marjine egzaması, koltukaltlarmda görünen eritrazma, atlet ayağı*nı meydana getirebilen ayak mantarları sayılabilir,

Devamını Oku »