İslam

İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ

İslâmın beş şartı içinde yer alan ve temel ibadetlerden sırfmali olana örnek teşkil eden zekât İktisâdi, içtimâi, hukukîyönleri olan bir islâm müessesesidir. Bu sebeple Kur’ân-ı Kerim’de,harf-i tarifli olarak 30 yerde tekrarlanmıştır. Bunlardanyirmi yedisinde tek âyette namazla birlikte, birinde isenamazı ihtivâ eden âyeti takip eden âyetten sonra (el-Müminûn:23/2, 4) zikredilmiştir. Bu âyetleri ihtivâ eden sûrelerdenyedisi Mekke’de, diğerleri Medine’de gelmiş olanlardandır. Sadakave ...

Devamını Oku »

RAMAZANIN BAŞI VE SONUNUN TESBİTÎ (*) (Rü’yet-i hilâl)

Soru: 1 — Rü’yet-i hilâl ne demektir, bunun dini hayatımızdaki yeri nedir? Cevap: Rü’yet-i hilâl, yeni aym görülmesi demektir. Hz. Peygamber (s.a.) bir hadîs-i şeriflerinde «Biz ümmî bir ümmetiz; yazma ve hesaplama bilmeyiz, ay şu kadar ve şu kadardır; yani ya yirmi dokuz, yahut da otuz gün çeker» (Buhâri, Savm, 13), bir başka hadîsinde de «Ayı gördüğünüz için oruca başlayın, ...

Devamını Oku »

A s t r o n o m

L ü b n a n Ü n i v e r s i t e s i E d e b i y a t v e İ s l â m î İ li m l e r F a k ü l t e s i D e k a n ı v e D i n ...

Devamını Oku »

Görevi

K a b i l Y ü k s e k M a h k e m e s i R e i s i v e B a ş H a k i mA n k a r a l â h i y a t F a k ü l t e s i Ö ğ r e ...

Devamını Oku »

d

kün olursa, buna istinaden aym başladığına hükmetmek doğru olur. İslâm dünyasında dînî birlik ve beraberliği sağlamak için rü’yetin ilanı, müteakip maddede işaret edilen Müşterek Hicri Takvimin tesbitleri uyarınca, Mekke-i Mükerreme’de tesis edilecek olan Rasathane tarafından yapılmalıdır. 5 — Din ve astronomi bilginleriyle rasathane yetkililerince her kamerî sene için 2, 3 ve 4. maddelerde zikredilen kriterlere dayalı bir takvim hazırlanmalıdır. Takvim ...

Devamını Oku »

KAMERİ AYBAŞLARINI TESBİT KONFERANSI KARARI

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıylaSalât ve selâm, Efendimiz Hz. Muhammed’e ve O’nunEhl-i Beyt’ine ve Ashabma olsun.T.C. Diyanet İşleri Başkanlığının daveti üzerine Kameri AybaşlannıTesbit Konferansı 26 Zilhicce 1398 (27.11.1978) ile 29Zilhicce 1398 (30.11.1978) tarihleri arasmda, islâmın tarihî başkentiİstanbul’da toplanmıştır.Konferansa aşağıda belirtilen İslâm Ülkelerinden isimleriekte sunulan delegeler katılmışlardır:1 — Orta Asya ve Kazakistan (Sovyetler Birliği)2 — Afganistan3 — Endonezya4 — Pakistan5 ...

Devamını Oku »

DİNİ BAYRAMLARIMIZIN GÜNLERİNİ TESBİT(*)

Türkiye kamerî aybaşlanm nasıl tesbit ediyor? Türkiye ile îslâm âlemi arasında bu hususta ihtilâf var mıdır? Türkiye’de 396 sayılı kanun, kamerî aybaşlannın tesbitini Kandilli Rasathanesine görev olarak vermiştir. Kandilli Rasathanesi de kurucusu olan Fatin Gökmen Hoca’nın «hilâlin tesbiti» konusundaki prensiplerine sâdık kalarak günümüze kadar hesaplamalan yürütmüştür. Konunun iyice açıklanabilmesi için biz, Fatin Hoca’nın prensiplerinden kısaca bahsetmek zorundayız. Fatin Hoca’ya göre: ...

Devamını Oku »

DİNİ BAYRAMLARIMIZIN GÜNLERİNİ TESBİT(*)

Her ne kadar fıkıh kitaplarında muvakkit ve müneccimlerin hesaplarına itibar edilmemesi istikametinde yaygınlaşmış görüşler bulunmakta ise de bu görüşlerin o zamanlar henüz gelişmemiş bulunan ve biraz da mitoloji ve efsânelerle karışık bir halde bulunan astroloji ile iştigal eden müneccimler hakkında doğru olduğu açıktır. Bugün ise son derece gelişmiş bulunan tekniğin de yardımcı olduğu astronominin çok basit bir alfabesi mesabesindeki ay ...

Devamını Oku »

DİNİ BAYRAMLARIMIZIN GÜNLERİNİ TESBİT(*)

Birinci sorunun cevabı: Birinci sorunuza kesin bir cevap vermek mümkün değildir. Ancak, meselenin anlaşılabilmesi için bazı yardımcı sorularla konuyu etraflıca ortaya koymakta fayda mülâhaza ediyorum: İslâm dinine göre dinî günler ve bayramlar hangi esaslara göre tesbit edilir? Kur’ân-ı Kerîm’de «Allah katında aylann sayısı 12’dir.» anlamındaki âyette geçen «şehr» kelimesi arap dilinde ayın dünya etrafındaki bir tam turuna verilen isimdir. Bu ...

Devamını Oku »

Orucu bozmayan şeyler:

ı — Oruçlu olduğunu unutarak yemek, içmek ve birleşmek. 2 — Oruçlu iken uykuda ihtilâm olmak. 3 — Kadına bakarken dokunmadan boşalmak. 4 — Krem veya sürme kullanmak. 5 — Eşini öpmek. 6 — Gıybet etmek. 7 — İstemeden kusmak. 8 — Boğazına toz vb. kaçmak. 9 — Geceleyin cünüb olup yıkanmadan imsâk vaktini geçirmek. 10 — Dişlerinin arasmda kalan ...

Devamını Oku »

Orucu bozan şeyler:

Orucu bozan şeyler iki gruba aynlır: Birinci grup orucu bozan, hem kazâ hem de keffâret gerektiren, ikinci grup ise orucu bozmakla beraber yalnızca kazâ gerektiren şeylerdir. Kazâ: Ramazandan sonra, uygun bir zamanda, geçirdiği orucu tutmaya niyet ederek —tutamadığı her oruca karşılık— bir oruç tutmaktır. Keffâret: Sırayla bir köle veya câriyeyi âzâd ederek hürriyete kavuşturmak, bunu yapamazsa iki ay aralıksız oruç ...

Devamını Oku »

7 — Fukaraya yardım ve Kur’an okumak:

Buhârî’nin naklettiği bir hadise göre her zaman cömert ve fukaraya karşı merhametli olan Rasul-i Ekrem (s.a.)’in bu vasıfları ramazanda doruk noktasına ulaşırdı. Nimet, lûtf ve ihsanı, esen yel gibi herkese ulaşırdı. Ramazanın her gecesinde Cebrâil O’nu ziyarete gelir, karşılıklı Iur’ân-ı Kerim’i okurlardı. Sâlih kullar ve sünnet âşıkları ramazan aymda fukarâyı daha ziyade görüp gözeterek, Kur’an-ı Kerim’i de en az bir ...

Devamını Oku »

6 — Oruç ahlâkı:

Orucun bir terbiye vasıtası olduğuna, insanın alışkanlıklara, gazap, şehvet gibi saptırıcı, günaha itici faktörlere karşı güç ve hâkimiyet kazanması hedefine yönelik bulunduğuna yukarıda işaret etmiştik. Oruç tutan müslüman yalnızca yeme, içme ve birleşmeyi terketmekle kalır; dilini, kalbini, gözünü, elini hâsılı bütün duygu, düşünce ve uzuvlarını ibâdet için seferber etmez ve özellikle günahtan menetmezse orucu çok eksik kalacak, şekilden ibâret olacak, ...

Devamını Oku »

4 — İtikâf :

Ramazana mahsus olmamakla beraber daha çok bu ayda yapılan bir ibâdet de itikâftır. İtikâf, Allah rızâsı için dünya işlerini terkederek bir müddet için erkeğin mescide (camiye), kadının da evinin —ibâdet için ayırdığı bir köşesine— kapanması demektir. Ramazanın son on günü içinde her yerleşme merkezinden bir müslümamn camide itikâfa çekilmesi müekked sünnettir. Herhangi bir zamanda bir müslümamn kısa, uzun bir müddet ...

Devamını Oku »

3 — İftar duası:

«Oruçlunun iftar esnasında yaptığı bir duâ vardır ki geri çevrilmez» (İbn Mâce) hadisine göre iftardan önce duâ sünnettir. Efendimizin ve sahabenin yaptığı rivayet edilen birkaç duâ örneği sunuyoruz: «Allahım! Her şeyi kuşatan rahmetinle senden beni bağışlamanı diliyorum!» «Susuzluk gitti, damarlar ıslandı ve inşâallalı sevap kazanıldı.» «Allahım senin için oruç tuttum ve senin rızkuıla orucumu açtım.»

Devamını Oku »

2 — İftar:

Peygamber Efendimiz oruçlu iken güneş batınca evvelâ birkaç yaş hurma, bu yoksa kuru hurma yer, bu da yoksa birkaç yudum su içer, sonra akşam namazını kılardı. İftann namazdan önceye alınmasını tavsiye buyururdu. Oruçlu iftannı yapıp namazını kıldıktan sonra yemeğine oturacak, rahat bir şekilde yiyecektir. Ancak namazdan önce yemek hazır ise önce yenmesi sonra namaz kılınması da Peygamberimizin tavsiyeleri arasındadır.

Devamını Oku »

Orucun sünnet ve âdabı:

1 — Sahur yem eği: Hz. Peygamber (s.a.) «Sahur yapın; çünkü sahurda bereket vardır» buyurmuşlardır. Buna göre gecenin sonuna doğru, imsâktan birkaç dakika öncesine kadar kalkıp bir şeyler yemek ve içmek sünnettir; bunun ruh ve bedene faydalan vardır. Sahurun tehiri, vaktin sonuna doğru yenmesi Rasul-i Ekrem (s. a.)’in tavsiyesi ve sahâbenin âdetleri cümlesindendir.

Devamını Oku »

Oruç nasıl tutulur? x

Oruç imsak vaktinden güneşin batmasına kadar geçen zaman içinde yeme, içme ve cinsi birleşmeyi ibâdet niyyetiyle terketmektir. Buna göre oruç tutacak kimsenin önce oruca niyet etmesi gerekir. Niyetin sözle olanı, «Yann, Allah rızası için oruç tutmaya niyet ettim» gibi bir ifade ile yapılmış olur. Bunu dili ile söylemeyip kalbinden geçirmek de kâfidir. Oruç tutmak niyetiyle kalkıp sahur yiyen kimse de ...

Devamını Oku »

d) Ağır işçiler:

Ya rızık temini için, yahut da esir veya hapiste bulunduklarından ağır işlerde çalışmak mecburiyetinde kalan kimseler oruç tutarlarsa bir kısmı hastalanır; oruç tuttukları takdirde hastalanacakları bilinen kimselerin durumu hastalar gibidir. Aynı durumda olan diğer işçiler ise hastalanmayabilirler; fakat bunlara da oruç tutmak çok zor gelir, büyük güçlük çekerler. İşte bu durumda olanlar hakkında iki görüş vardır: Birinci görüş: Böyle kimseler ...

Devamını Oku »

3 — Yaşlı, hasta, emzikli, gebe ve ağır işçiler:

a) Yaşlı kadın ve erkekler :Her gün biraz daha geriye giden, za’fa düşen, oruç tutmayagüçleri yetmeyen, dayanamayan yaşlılar (şeyh-i fâni) oruçtutmazlar, tutamadıkları her gün için bir fidye verirler. Fidyebir fakiri bir gün doyuracak yiyecek veya bunun bedelidir vefıtır sadakasına eşittir.b) Hastalar:Oruç tuttuğu takdirde hastalığının artacağı veya iyileşmesiningecikeceği bilinen hasta ramazanda orucunu tutmayıpiyileştikten sonra kazâ edebilir. Ömrü boyunca oruç tutmamasıgerektiği, mütehassıs ...

Devamını Oku »