İŞVEREN SENDİKALARI, işveren lerin kurdukları meslek örgütlenme lerinden biri, işçi sendikalarının ku rulup güçlenmesinden sonra orta ya çıkan işveren sendikaları, işve renler adına toplu pazarlık yürü! menin yanısıra, işverenlerin çıkaı larını gözetpn yayın, araştırma vı kamuoyu oluşturma etkinlikleri yü rütür. Ülkemizde ilk işveren şendi kası 1949’da tekstil işkolunda ku rulduysa da işveren sendikalar 1961 Anayasası’nda işçilerin greı ve toplu sözleşme ...
Devamını Oku »Yazar Arşivi: kozlu
İŞVEREN
İŞVEREN (PATRON), genel olarak yanında işçi çalıştıran kimse. Ülkemizde iş Kanunu’na göre, bir iş sözleşmesine dayanarak herhangi b işte ücret karşılığı işçi çalıştıran ti zel ya da gerçek kişi işverendir.
Devamını Oku »İŞRAKİYYUN
İŞRAKİYYUN, İslâm’da felsefede bireysel sezgiyle aydınlanmaya dayalı dinsel – mistik öğreti; ışıkçılık da denir. Kurucusu Şehabettin Süh- reverdi’dir (1153-1191). Sühreverdi, ışık düşüncesinde Platon ile tasavvufu birleştirir, işrakiyyun’a göre felsefe bir sezgi (ilham, vahy, hads) işidir, insan anlamlar alemine aklıyla ulaşamaz; özvarlığını (nefs) e- ğiterek, yavaş yavaş ve basamak basamak ışığa doğru yükselir, insan sezgi yoluna girince gitgide güçlenir; her basamağın ...
Devamını Oku »İŞTAR
İŞTAR, Mezopotamya’dan tüm Doğu – Akdeniz’e çeşitli adlarla geçen aşk, doğurganlık ve savaş tanrıçası. Sümerler, onu Irınanas ya da Nana adıyla çağırırdı. Babil’de Art- nimitu, eski İran’da Anahita, Fenike’de Aştar, Asur ve Akad’da Aş- tart, eski Yunan’da ise Astarte adını aldı. Zamanla Aphrodite’le özdeş sayıldı. Aphrodite ile Adonis’in Kıbrıs’ta geçen öyküsü, Astarte ile Temmuz’a ilişkin söylencelerden a-
Devamını Oku »İŞTAH
İŞTAH, yemek yeme isteği. Genellikle vücudun isteğine, zevke ve a- lışkanlığa bağlıdır, iştahı düzenleyen mekanizma beynin hipotalamus hücreleridir. Kandaki glikoz miktarı düşükse iştah artar. Hipotalamus hücreleri de kana glikoz katıp midenin kasılmasını sağlayarak iştahı vücudun enerji gereksinimine göre ayarlar. Hipotalamusu glikozun dışında midenin genişliği de etkiler. Mide doluyken iştah kapalıdır. Açlık, gebelik, kalkanbezinin (tiroid) fazla çalışması, vücudun hareketliliği, iştah açıcı ...
Devamını Oku »İŞSİZLİK SİGORTASI
İŞSİZLİK SİGORTASI, işsizlere iş bulana dek yaşama ve geçinme o- lanağı verecek kadar parasal destek sağlamayı amaçlayan, bir sosyal güvenlik kurumu. İşsizlik sigortası, uygulandığı ülkelerde, bir toplumsal yardım değil, sigortalıların ödedikleri pirimler sonucunda kazandıkları bir haktır. Genellikle işçilerin ve işverenlerin ödediği primlerden karşılanır; kimi durumlarda devlet de bir ölçüde katkıda bulunur. Ülkemizde işsizlik sigortası yoktur.
Devamını Oku »İŞSİZLİK
İŞSİZLİK, çalışabilecek durumda olan ve geçerli ücret karşılığı ça lışmak istediği halde iş bulamayan insanların varlığı, işgücü düzeyi ile istihdam düzeyi arasındaki fark, işsizlik özellikle kapitalizme özgü bir olaydır ve kapitalizmin kendi işleyiş süreci içinde zorunlu olarak üretilir. ilk bakışta sanılacağı gibi doğal nüfus artışıyla işsizliğin doğrudan bir ilişkisi yoktur, işsizlik gizli ve açık olmak üzere iki büyük gruba konjonktüre! işsizlik, ...
Devamını Oku »İŞRAKİYYUN
İŞRAKİYYUN, İslâm’da felsefede bireysel sezgiyle aydınlanmaya dayalı dinsel – mistik öğreti; ışıkçılık da denir. Kurucusu Şehabettin Süh- reverdi’dir (1153-1191). Sühreverdi, ışık düşüncesinde Platon ile tasavvufu birleştirir, işrakiyyun’a göre felsefe bir sezgi (ilham, vahy, hads) işidir, insan anlamlar alemine aklıyla ulaşamaz; özvarlığını (nefs) e- ğiterek, yavaş yavaş ve basamak basamak ışığa doğru yükselir, insan sezgi yoluna girince gitgide güçlenir; her basamağın ...
Devamını Oku »İŞLETMECİLİK
İŞLETMECİLİK, işletmeyi yönetme tekniği ve bu konudaki bilgi dalı; iş idaresi ya da sevk ve idare de denir. Bir işletmede üretimin en rasyonel biçimde düzenlenmesi ve yürütülmesi için gerekli tekniklerin araştırılması ve uygulanması, II. Dünya Savaşı’ndan sonra her alanda gelişme gösterdVı yönetim bilimlerinin özellikle işletme düzeyinde değişik örnek olayların incelenerek kimi tekniklerin saptanması başlı- başına bir bilim dalı olarak işletmeciliğin ...
Devamını Oku »İŞLETME
İŞLETME, mal ve hizmet üreten kuruluş. Bir kuruluşun işletme olabilmesi için, bir mal ya da hizmet ü- retmesi, kurucu ya da sahiplen dışında bir yapıya sahip olması, pazara dönük etkinlik göstermesi gerekir.
Devamını Oku »İŞLEMCİLİK
İŞLEMCİLİK, bilimlerin kullandı kavramların, nesnel gerçeğin ya sıları olarak içerikleriyle değil d elde edilmelerini ve kullanılmaları sağlayan işlemlerle belirlendikle anlayışına dayalı öğreti. Çağdt felsefede pragmatizm ile yeni – pı zitivizmin öğelerini birleştirme^ çalışan Bridgman tarafından ör sürülen işiemcilik, olguların amp rik gözlem ve araştırma yollarıy elde edilen anlamları dışında t anlamları olamayacağını ve inse eylemi dışında nesnel gerçek b lunmadığım ...
Devamını Oku »İŞKODRA GÖLÜ
İŞKODRA GÖLÜ, Balkan Yarımadt sı’nda Arnavutluk – Yugoslavya s nırında göl. 370 km2‘lik gölün V km2‘lik bölümü Arnavutluk sınırla içindedir. Kıyıları bataklık olan g< lün en derin yeri 44 m’dir.
Devamını Oku »İŞKENCE
İŞKENCE, marangozlukta, vidalı sıkıştırma düzeni ile işlenecek parçayı sıkmaya yarayan çeşitli el aletleri. Değişik işlevlere sahip pek çok çeşiti vardır. İŞKENCE, bir insana yapılan maddi ve manevi ezgi. BM Genel Kuru- lu’nun 9 Aralık 1975’te kabul ettiği “işkenceye Karşı Bildiri”nin 1. maddesinde, kolluk kuvvetleri tarafından. doğrudan ya da üçüncü bir kişiden kanıt ya da itiraf elde edebilmek için ya da ...
Devamını Oku »İŞKEMBE
İŞKEMBE, gevişgetiren hayvanlaı midesinin ilk ve en büyük bölürr Hayvanın sol böğründe yer alır. Ci nemeden yutulan otların biriktiği i kembenin hacmi büyükbaş hayva larda 200 litreyi bulur. Soğurucu zelliği de olan bu organın çeperi rinden, yemlerdeki selülozun baki rilerce ayrıştırılmasıyla ortaya çıkan ince yağ asitleri kana geçer.
Devamını Oku »İŞİTME AYGITI
İŞİTME AYGITI, ağır işitenlerin, k lay işitebilmek için kullandıkları a git. Kulaklık da denir. Ses dalgal rını büyütme, yani sesi şiddetle dirme temeline göre çalışır. Se alarak çok küçük bir elektrik si yaline dönüştüren mikrofon, bu lektrik sinyalini güçlendiren yükst tici, elektrik sinyalini yeniden se çevirerek kulağa veren alıcı ve 1 pilden oluşur. Günümüzde düny nın pek çok yerinde yaygın ...
Devamını Oku »İŞİTME
İŞİTME, canlıların sesleri algılam sı. işitme organı canlıların evrimif göre farklılık gösterir. Böceklerd ki işitme organı olan duyargalar i mi böceklerde bacaklar üzerind balıklarda ise böğürde yanal I: çizgi biçiminde yer alır. İnsanda ‘ memelilerde işitme organı kulakt İşitme, işitme sinir uçlarının sı dalgaları tarafından uyarılmasıy olur. Ses dalgaları saniyede 1( 30 000 arası olduklarında alınabil ler. Kulak zarına ulaşan ...
Devamını Oku »İŞİBAŞİ Tanzan
İŞİBAŞİ Tanzan (1884-1973) Japon siyaset adamı. 1946-1947 arasında maliye bakanlığı yaptı. 8u görevinden ABD’nin muhalefeti nedeniyle ayrıldı. 1955-1956’da ticaret ve sı nayi bakanlığı görevinde bulundu tan sonra Aralık 1956’da başbakc olunca Cin Halk Cumhuriyeti’y ilişkileri normale döndürme siyas< ti güttü. Ancak ertesi yıl bozuk sağlığı nedeniyle görevinden ayrık
Devamını Oku »İŞGÜNÜ
İŞGÜNÜ, işçinin çalıştığı gün. İşyerinde, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil nedeniyle kapalı olmayan günler için kullanılır, işgünü u- zunluğu, yüzyıllar boyunca azaldı. Başlangıçta işçiler 18 – 20 saat çalıştırılırken ve bu konuda herhangi bir sınırlama yokken, Fransa’da 1848 Şubat Devrimi’nden sonra çıkarılan bir yasayla işgünü Paris’te 10 saatle sınırlandı. İşgününün 8 saate indirilmesi uzun savaşımlar sonucu edinildi. Günümüzde ...
Devamını Oku »İŞGÜDER
İŞGÜDER, elcilik işlerinde elçiye yardım eden, elçinin yokluğunda elçilik görevini yürüten kimse, maslahatgüzar. Devletlerarası ilişkilerde işgüderlik iki biçimde görülür. Devlet, ilişki kurduğu devletle ilişkilerini elçilik yerine işgüderlik düzeyinde tutabilir. Kimi ülkeler ilk ilişki kuruluşlarında bu yolu izleyerek elçi atanmasını sonraya bırakmaktadır. Bu konumdaki işgüderlere daimi işgüder denir ve atamaları Dışişleri bakanlıkları aracılığıyla yapılır. Devletin elçilerinin bulunduğu bir ülkede, elcilerin ülke ...
Devamını Oku »İŞGÜCÜ
İŞGÜCÜ, bir insanın vücudunda, yaşayan kişiliğinde varolan ve herhangi bir türden kullanım değerleri üretme sürecinde harekete geçirdiği fiziksel ve zihinsel yeteneklerinin bütünü. İşgücü, emekçinin, belli bir amaca yönelik iş yapma, emek harcama yeteneğidir; yaşayan insan organizmasının bir özelliğidir, işgücü ile emeği birbirinden ayırdetmek TÜRKİYE’DE İŞGÜCÜ FAZLASI (15 ve daha yukarı yaşta Kadın – Erkek) Yıllar Bin Kişi % 1978 2.110 ...
Devamını Oku »