Yazar Arşivi: kozlu

TOURE

TOURE, Sekou (1922 Faranah/Gi-ne-1984 Cleveland/Ohio), Gineli siyaset adamı. Gine Kara Danışma Komisyonu üyesiyken (1945) Afrika Demokratik Topluluğu’nu (ADT) kurdu. 1952’de Gine Demokrat Partisi genel sekreteri, 1956’da Zenci Afrika Emekçileri Genel Konfederasyonu başkanı oldu. 1958’de Gine’ nin bağımsızlığını kazanmasıyla devlet ve hükümet başkanlığına getirildi. 25 yıl bu görevini sürdürdü. 1961 Mayısı’nda Lenin Barış Armağanı’nı aldı. 1960’tan itibaren cumhurbaşkanlığı görevinde bulunan Toure, ...

Devamını Oku »

TRANSİSTOR

TRANSİSTOR TRANSİSTOR, yarı iletken maddelerden yapılan ve elektrik devrelerinde yükseltici, doğrultucu, detektör ve anahtar olarak kullanılan elektronik aygıt. Çalışması elektron tüpü gibidir. Ancak daha küçük, daha uzun ömürlü ve daha az güç harcaması gibi üstünlükleri vardır, ilk transistorlar (sivri uçlu transistor), istenen özellikleri tam anlamıyla sağlayamamış ve yerini 1948’de John Bardeen, Walter H. Brattain ve William B. Shockley tarafından bulunan ...

Devamını Oku »

TOURE

TOURE layınca felç oldu ve annesinin yanında öldü. Kuvvetli bir gözlemci olan Toulouse-Lautrec, Manet’nin, Degas’ nın sanatından, Japon estampının canlı renkler, sade biçimler ve düzenleme tekniklerinden yararlandı; bunlara kendi yorumunu kattı. Bir çeşit tebeşirle çizgi ve yağlıboyayla boyadığı özgün resimleri vardır; “Femme Enfilan son Bas’1 (Çorabını Çeken Kadın, 1894), “Au Bal du Mo-ulin de la Galette” (Moulin de la Ga-lette’de ...

Devamını Oku »

TOULOUSE-LAUTREC

TOULOUSE-LAUTREC, Henri Marie de (1864 Albi-1901 Malromé), Fransız desinatörü, ressamı ve afişçisi. Soylu ve varlıklı bir ailenin çocuğuydu. 1872’de ailesiyle birlikte Paris’e geldi. Öğrenimini Condoro-et Lisesi’nde yaptı. İki.kez (1878, 1879) attan düştü ve bacakları kırıldı. Bu kaza bedensel gelişmesini engelledi; cılız ve cüce kalmasına, içe kapanık bir insan olmasına neden oldu. Hayvan resimleri yapan René Princeteau’nun etkisiyle başlangıçta at resimleri ...

Devamını Oku »

TABU TOTT

TABU TOTT, François Baron de (1733 Champagne- 1793Tarsca/Macaris-tan), Fransız generali. Macar asıllıdır. Topçu mühendisi olarak eğitim gördü. Fransız elçisi Vergennes ile birlikte İstanbul’a geldi ve bir süre elçilikte tercüman olarak çalıştı (1755). Daha sonra Kırım Hanlığı’n-da Fransa konsolosluğu yaptı (1767-1768). İstanbul’a dönüşünde Rus donanmasına karşı Çanakkale Boğazı’nin tahkim edilmesini sağladı ve “Mühendishanei Berrîi Huma-yun”un kurulması için katkıda bulundu. Kaynarca Antlaşması ...

Devamını Oku »

TOTEM VE TOTEMCİLİK

TOTEM VE TOTEMCİLİK, ilkel top-lumlarda, insanların kutsal sayarak taptıkları canlı ya da cansız nesne (totem) ve böyle nesnelere dayalı dini ve toplumsal sistem (totemcilik). İlkel insanlar, bilgisizliklerinin verdiği bir korku ve saygıyla, anlayamadıkları, açıklayamadıkları olaylara, soyut değerlere, güçlü hayvanlara ya da birtakım bitkilere taparlardı. Onlara adaklar adayarak, kurbanlar keserek kendilerini korumalarını sağlamaya çalışırlardı. Bir toplumun totemci olduğuna karar verebilmek için ...

Devamını Oku »

TOULOUSE

TOULOUSE gürgen ve meşe ormanlarına rastlanır. Halkının başlıca geçim kaynağı, çeltik, pirinç ve çeşitli tarım ürünleridir. Yüzölçümü 1.197 km.2, ilçe nüfusu 48.055, merkez nüfusu 22.810 (1990).

Devamını Oku »

TOSYA

TOSYA, Kastamonu iline bağlı ilçe ve bu ilçenin merkezi olan kasaba. İlçede Devrez Çayı’nin suladığı verimli bir ova bulunur. Yer yer kayın

Devamını Oku »

TORYUM

TORYUM simgesi Th atom sayısı 90 atom ağırlığı 232,038 yoğunluğu 11,72 değerlikleri +4 ergime noktası 1750°C bulan J. J. Berzelius (1828) TOSCANÎNİ, Arturo (1867 Parma-1957 New York), İtalyan orkestra şefi. Parma Konservatuvarı’ndan sonra Milano Konservatuvarı’nda öğrenimini sürdürdü. Çok genç yaşta Cenova, Torino ve Roma’da ün kazandı. 1898’de Milano’daki Scala Tiyatrosu’na orkestra şefi oldu. 1908’de New York Metropolitan Flarmoni Orkestrası’nın başına ...

Devamını Oku »

TORTUM GÖLÜ

TORTUM GÖLÜ, Tortum Çayı üzerinde küçük göl. Doğal bir baraj gölüdür ve Tortum Vadisi’nin, çevredeki bir dağda meydana gelen heyelan sonunda bir setle tıkanması sonucu oluşmuştur. 1.000 m. kadar yüksekte bulunan gölün uzunluğu 8.000, genişliği ise 700-1.000 m. kadardır. Tortum Çayı gölden çıktıktan sonra bir çağlayan meydana getirir. TORUL, Gümüşhane iline bağlı ilçe ve bu ilçenin merkezi olan kasaba. İlçe ...

Devamını Oku »

TORTUM ÇAYI

TORTUM ÇAYI, Doğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeydoğusunda ırmak. Çoruh Dağları’nın güneydoğusundan doğar, dar, derin bir vadi içinde akar; aynı adı taşıyan gölden geçer ve Yusufeli’nin doğusunda Oltu ile birleştikten sonra Çoruh Irmağı’na karışır.

Devamını Oku »

TORİÇELLİ DENEYİ

TORİÇELLİ DENEYİ TORTUM KAYAÇLAR KAYAÇ-LAR TORTUM, Erzurum iline bağlı ilçe ve bu ilçenin merkezi olan kasaba. İlçe Erzurum’a 57 km. uzaklıktadır. Erzurum’u Tortum’a bağlayan yol burada kuzeye ve güneye olmak üzere ikiye ayrılarak; bir kol Artvin’e, diğer bir kol da Kars’a ulaşır. Halkın başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Yüzölçümü 1.940 km.2, ilçe nüfusu 34.100, merkez nüfusu 5.349 (1990)

Devamını Oku »

TOPRES BOĞAZI

TOPRES BOĞAZI, Yeni Gine Ada-sı’yla Avustralya’nın Cepe York Ya-ımadası’nın kuzeyi arasında bo-‘az. Yaklaşık 80 mil genişliktedir, rafura ve Mercan denizlerini birbiri-e bağlayan boğazda birçok resif-küçük adalar yer alır; gemicilik akımından tehlikelidir. Boğaz 606’da İspanyol denizci Torres ta-afından keşfedildi. ORRİCELLİ, Evangelista (1608 aenza-1647 Floransa), İtalyan fizikisi ve matematikçi. Faenza’da Ciz-itler Koleji’nde öğrenim gördü. 628’de Roma’ya gönderildi. Orada e Motu” (Hareket Üzerine) ...

Devamını Oku »

TORPİLBALIĞI

TORPİLBALIĞI, uyuşturanbalığıgil-lerden, kuyruğuyla çarpınca uyuşturan kemiklibalık (Torpedo marmo-rata); uyuşturanbalık. Atlantik, Pasifik, Hint okyanusları ve Akdeniz’de yaşar. Uzunluğu 1,5 m., genişliği 1 m., ağırlığı 30 kg.dır. Rengi yaşadığı yere göre değişir. Kuyruğu kısa ve kalındır. Göğüs ve sırt yüzgeçleri arasında elektrik organları bulunur. Avlarını bu organlardan boşalttığı elektrikle felce uğratarak yakalar. Kuma gömülerek yaşar. Doğurarak ürer (yumurtalar ana karnında olgunlaşır)

Devamını Oku »

TORPİLBALIĞI

TORPİLBALIĞI şır ve ileri gitmesini sağlar. Torpil üç bölümden oluşur. Arkasında pervaneyi çalıştıran motor, arkada motoru çalıştırmak İçin gerekli havanın sıkıştırıldığı depo (elektrik motorlu torpillerde buna gerek yoktur) ve en uçta da “patlayıcı cisim” bulunur. İlk torpili 1866’da Robert VVhitehead adında bir İngiliz yapmıştır.

Devamını Oku »

TORPİL

TORPİL, bir denizaltı, savaş gemis ya da uçaktan düşman gemilerini ve denizaltılarına fırlatılmak üzeri hazırlanmış; zaman ayarlı ya d. uzaktan kumandalı, iri puro biçimin de, pervaneli sualtı bombası. I. v II. Dünya Savaşı sırasında özellikl bir denizaltı silahı olarak başarıyl kullanıldı. Torpil denizaltıların özf depolarında saklanır. Atılacağı zs man kovanlarına yerleştirilir. B elektrik donanımıyla ateşlenir. Toı pil denizaltının özel torpil ...

Devamını Oku »

TORPİDOBOT

TORPİDOBOT, ana silahı torpil olan küçük ve süratli savaş gemisi. 1876’da Bristol’da İngiliz donanması için yapılan ilk torpidobot, Lightning adını taşıyordu. 27 ton ağırlığında olan Lightning, saatte 17 mil sürat yapıyordu. Bu tarihten sonra dünyanın büyük donanmalarının hemen hepsinde torpidobotlar kullanılmaya başlandı. Destroyerlerin geliştirilmesi sonucu bir süre rağbet görmeyen torpidobotlar, II. Dünya Savaşı sırasında yeniden ortaya çıktı ve özellikle de ...

Devamını Oku »

TOROS DAĞLARI

TOROS DAĞLARI, Anadolu’nun güney kıyılarını ve kenarını boyla- Toros Dağları yan; İç Anadolu’yu Akdeniz kıyılarından ve Doğu Anadolu’yu Güneydoğu Anadolu’dan ayıran, uzanış yönleri, yükseklikleri farklı sıralardan oluşan dağların tümüne verilen ad. Güneybatı Anadolu’nun Akdeniz kıyılarından, Türkiye’nin güneydoğu köşesi olan Hakkâri yöresine kadar uzanan bu geniş dağ sistemi şu gruplardan oluşur: 1) Batı Toroslar: Antalya Körfezi’nin iki yanında, güneybatı ve güneydoğudan ...

Devamını Oku »

TORNA

TORNA, metal parçayı yuvarlak bir, kesit verecek biçimde işleyen üni-versal takım tezgâhı. Parça, tornanın “ayna”sına bağlanır ve aynanın karşısındaki “punta” ile sıkıştırılır. Aynayla birlikte dönen parça, “kızak” üzerinde sağa sola hareket eden “a-raba”ya bağlı kesici “kalem”in küçük “pasolarla yaklaştırılıp değdiril-mesiyle işlenir. Bu sırada parçadan helisel biçimde çıkan çapak “talaş” olarak adlandırılır. Bu nedenle torna, “talaşlı işlem” yapan bir makinedir. Elektrik ...

Devamını Oku »