Yazar Arşivi: Kursistemin Prensesi

Ahlâkın Mahiyeti, Nevileri ve Ahlâk İlminin Kısımları

1- Ahlâk sözü, hulk kelimesinin çoğuludur. Hulk, insanın ruhundaki “huy” dediğimiz bir meleke, özel bir hal demektir. Böyle bir meleke, ya hayırlı bir semere verir veya hayırsız ve zararlı bir semere verir. Bu bakımdan ahlâk özellikleri güzel ve çirkin diye ikiye ayrılır. Şöyle ki: Güzel huylara ve bunlarm güzel meyve ve neticelerine: “Ahlâk-ı Hasene, Ahlâk-ı Hamide, Mehasin-i Ahlâk, Mekârim-i Ahlâk ...

Devamını Oku »

İslâmda Maddî ve Manevî Temizlik

178- İslâm dini, hem maddî, hem de manevî temizliğe büyük bir önem vermiştir. Bu iki kısım temizlik arasında büyük bir ilgi vardı. Bunlardan biri diğ­ erinden ayrılmaz. Öyle ki bunlardan her biri, bir bakımdan maddî ise, diğer bir bakımdan da manevidir. Abdest gibi… 179- İslâmda, maddî şeylerle kirlenen bir vücudu, bir elbiseyi, bir yeri te­ mizlemek bir görev olduğu gibi, ...

Devamını Oku »

Hayvanlara Yumuşak Davranmanın Gereği

173- İslâm dininde bütün yaratıklara şefkatle muamele yapılması bir gö­ revdir. Özellikle hayvanlara zulüm yapılmayıp iyi bakılması gerekir. Hayvanlan fazla yormamalıdır, dövmemelidir. Hayvanlara eziyet cezası ağırdır. Çünkü hay­ vanların Allah’dan başka yardımcısı ve koruyucusu yoktur. “Allah’dan başka yardımcısı bulunmayanlara zulmedenler hakkında Hak Teâlâ’nm gazabı pek şiddetli olacaktır” diye buyurulmuştur. 174- Hayvanların gözetilecek haklan vardır. Bir kısmı: Evcil hayvanların yiyecek ve ...

Devamını Oku »

İslâmda İnsanların Hayat ve Organ Dokunulmazlığı

163- İnsanların bedenleri ve organları hayatta olduğu gibi, öldükten soma da hürmet edilmeye lâyıktır ve dokunulmazlığı vardır. Onun için herhangi bir in­ sanını hayatına haksız yere kasdedilmesi haramdır, bir cinayettir. Yine bir insanın herhangi bir organmı, kendi hayatma ait bir zaruret bulunmaksızın haksız yere kesmek ve yarmak da haramdır, bir suçtur. Bir insanı hadım etmek, haksız yere döğmek de caiz ...

Devamını Oku »

İslâmda Eğlence ve Yarışmaların Hükmü

160- İslâmda meşru sayılan eğlenceler mübahtır. Oyun ve eğlence denilen birtakım zararlı ve faydasız eğlenceler ise caiz değildir. Bunların bir kısmı ha­ ramdır. Bir kısmı da harama yakın mekruhtur, bunlar aslında boş şeylerdir. İnsanın hayatı ise çok kıymetlidir, daima yararlı şeylerde harcanmalıdır. Zararlı ve faydasız şeylere harcanması doğru olmaz. Örnek: kumar oyunu haramdır, çünkü bunun zararı herkesçe bilinen şeydir. Kumar ...

Devamını Oku »

Giyilmesi ve Kullanılması Gerekli ve Caiz Olup Olmayan Şeyler

133- Her müslüman için avret yerlerini örtecek şekilde sıcaktan ve soğuktan korunacak kadar elbise giymek farzdır. Bu elbiselerin etekleri, erkeklerde ba­ cakların yarısına kadar, kadınlarda ayaklarının yüzlerine kadar uzatmalı, kollar da parmak uçlarına kadar uzun bulunmalıdır. Erkeklerin elbisesi kırmızı veya sarı olmamalı, siyah veya beyaz renkte ol­ malıdır. Bu renkler müstahabdır. Yeşil renk de sünnete uygundur. 134- Elbise ne çok ...

Devamını Oku »

Yiyip İçme Mikdarı ve Bunların Edebleri

121- Ölmeyecek kadar yiyip içmek farzdır. Çünkü böyle bir yemekle insan oruç tutmaya ve ayakta namaz kılmaya güç kazanabilir. Öle ki, insan canını helâk olmaktan kurtaramayacak kadar helâl bir şey bulamazsa haram olan bir şeyden ölmeyecek kadar yiyebilir. Yine, boğazmda kalan bir lokmayı gidermek için başka bir su bulamayınca, yeteri kadar haram bir içkiden içebilir. Fakat fazlasını yiyip içemez. Çünkü ...

Devamını Oku »

Yenip İçilmesi Helâl Olan ve Olmayan Şeyler

109- Eşyada yeni içilme bakımından asıl olan mübah olmaktır. Bütün eşya, aslında insanların yararlanmaları, için yaratılmıştır. Onun için aslında temiz olan, akla ve sağlığa zararlı Olmayan bir kısım hayvan etleri ve buğday, arpa, pirinç gibi ürünler, sebzeler, meveler ve sıvılar helâldir. Bunlar yenip içilebilir. Fakat bazı şeyleri yeyip içmek insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslâm dininde haramdır. ...

Devamını Oku »

İslâmda Yapılması Yasak Şeyler

104- Ferdlerin ve cemiyetlerin selâmetine, selâmet ve mutluluğuna aykırı olan şeyler, İslâm dininde yasaktır, haramdır. Bunların yapılması, hem dünyaca, hem de ahiretçe sorumluluğu gerektirir. Bunlara: “Günah, masiyet, ism” denir. 105- Günah olan şeyleri bizzat yapmak caiz olmadığı gibi, o gibi şeylere razı olmak ve bir zorlama olmadıkça yardım etmek de caiz değildir. Misal: Bir kimse, bir eşya çalamaz, bu haramdır, ...

Devamını Oku »

İstikraz (Ödünç Alma) Meseleleri

96- İstikraz (borç alıp verme) muamelesi, altm ve gümüş gibi yalnız misliyat denilen tartılır şeylerde, ölçeğe bağlı buğday ve arpa gibi şeylerde ve taneleri ar­ asında kıymet değiştirecek derecede fark bulunmayan yumurta ve ceviz gibi sayıya bağlı şeylerde olur. Hayvanlarda ve kumaş gibi değere bağlı şeylerde olmaz. 97- Gerek altından ve gümüştün ve diğer maddelerden olan nakid paralar, grekse diğer ...

Devamını Oku »

İhtikârın Mahiyeti ve Hükümleri

83- İhtikârın lügat anlamı, azalsın ve kıymetlensin diye bir malı saklamaktır. Din deyiminde ise: “İnsanların ve evcil hayvanların yiyecek ve içecekleri olan maddeleri ucuz yerlerden alıp kıymetleri yükselsin diye kırk gün bekletmektir.” Böyle yapan kimseye “Muhtekir” denir. İhtikârın kırk gün ile bağlanması, dünyaca yapılacak ceza bakımındandır. Yoksa bir gün bile ihtikâre meydan veren kimse günahkâr olup ahiret azabma hak kazanır. ...

Devamını Oku »

Ribanın Mahiyeti ve Nevileri

90- Riba’nın lügat anlamı ziyade demektir. Din deyiminde, alışverişlerde bir karşılık olmaksızın akidler arasında ziyade mikdarı şart koymaktır. On dirhem gümüşü, on bir dirhem gümüş karşılığında satmak gibi. 91- Riba, tartı ile satılan altın ve gümüş gibi mallarla ölçekle satılan buğday, arpa, hurma, tuz, kuru üzüm gibi şeylerin alış-verişinde olur. (Malikîlere göre riba, yalnız altın ile gümüşte ve geçim sağlanan ...

Devamını Oku »

Alış-Verişin Çeşitleri ve Kâr (Kazanç) Mikdarı

82- Satış, “Malı malla değişmek” demektir. Bir kimse, elindeki malını aza çoğa satabilir mi? Bu mesele açıklamaya muhtaçtır. Şöyle ki: satış işlemi başlıca dört kısma ayrılır: 1) Bir malı maliyet fiyatına satmaktır. Buna “Tevliye” denir ve caizdir. Bir satıcı, bazan elindeki malm hiç kâr gözetmeksizin aldığı fiata satar. Bu kendi hakkıdır. Ancak burada gözetilecek şey, maliyet fiatını doğru söylemektir. Değilse, ...

Devamını Oku »

Çeşitli Kazanç Yollarının Üstünlük Dereceleri

75- Çeşitli kazanç yolları vardır. Bunlardan en faziletlisi, cihad yoludur. 80- İslâmda dilenme aslmda bir kazanç yolu değildir. Az çok kazanabilmeye gücü yeten bir müslüman için dilenme haramdır. Müslüman yüksek bir şerefe sahib olduğu için onun ruhu dilenmeye tenezzül etmez. Ancak kazançtan tamamen aciz kalan bir kimse için dilnme gerekli olur. Böyle aciz bir kimze, dilenmeyi bırakıp açlıktan ölecek olsa, ...

Devamını Oku »

İslâmda Kazancın (Kesbin) Önemi

70- İslâmda kazanç (geçim sağlama) alanına atılmak, aslmda ilim gibi bütün müslümanlar için pek önemli bir görevdir. Bir hadis-i şerifde şöyle buyurulmuştur. “Çalışarak kazanç sağlama yollarını aramak, müslüman olan her erkek ve kadın için bir farzdır.” Çünkü her müslüman, yükümlü olduğu görevleri kazanç sayesinde yerine getirebilir. Bu görevlerin yapılması kuvvet ve sağlığa bağlıdır. Kuvvet ile sağlık da gıdaya ve diğer ...

Devamını Oku »

İslâmda Aile ve Akrabalık İlişkileri

52- Müslümanlar arasında bir din kardeşliği vardır. Bu, din bakımından genel bir yakınlık ve akrabalıktır, en kuvvetli bir bağdır. Bu yönden müslümanlar, he­ rhangi ırka, herhangi yurda bağlı olurlarsa olsunlar, birbirine bağlıdırlar, birbirini sever, birbiri hakkında hayır isterler. Bir ayet-i kerimede buyurulmuştur. “Mü’minler şübhe yok ki, kardeştirler.” Bundan başka müslümanlar arasında birbirinden farklı derecelerde bir soy, bir neseb, bir hısımlık ...

Devamını Oku »

Din ve Muamelâtta Sözleri Kabul Edilecek ve edilmeyecekler

48- Sadece dinle ilgili Allah’la kul arasındaki bir ibadet işinde adaletli olan kimselerin sözleri kabul edilir. Fasıkların ve gayr-i müslimlerin sözleri kabul edilmez. Bir suyun temiz olmadığını adalet sahibi bir müslüman haber verir de, başka su bulunmazsa, teyemmüm caiz olur. Fakat bunu fasık veya ne olduğu bi­ linmeyen veya gayr-i müslim bir kimse haber verirse, araştırma yapmak gerekir. O sunun ...

Devamını Oku »

Mukaddesata Hürmet Ve Saygı

24- Yüce Allah ile ilgili olan, din yönünden pak ve temiz bulunan manevî büyüklüğü kazanan şeylere Mukaddesat (Kutsal şeyler) denir. Yüce Allah mukaddes olduğu gibi, onun bütün isimleri de mukaddesttir. öyle ki, bir yüce ismi de “Kuddüs”dür. Yine, Yüce Allah’ın kitabları, Peygamberleri ve velileri de birer kudsiyet kazanmışlardır. İslâm ibadetleri birer mukaddes görevdir. İslâm mabetleri de mukaddes ye mübarek yerlerdir. ...

Devamını Oku »

Her Müslüman İçin Öğretme ve Öğrenmenin Gerekliliği

9- İlim elde etmek, her müslüman erkek ve kadm için bir görevdir. Şöyle ki: Her müslümanın yapmakla yükümlü bulunduğu din görevlerini yerine getirmek, hak ile batılı, helâl ile haramı ayırmak için yeterince bilgi sahibi olması üzerine farzdır. Bir hadis-i şerifte buyurulmuştur. “Her müslüman erkek ve kadına ilim öğrenmek bir farzdır.” Başkalarına muhtaç oldukları şeyleri öğretmek için ilim öğrenmek de sün­ ...

Devamını Oku »

Bazı Dinî Deyimler

1- Istihsan, bir şeyi güzel saymak ve güzel sanmaktır. Fıkıh usulünde, “Zahiren kıyası bırakıp insanların ihtiyacına daha uygun olanı almakdır.” Diğer bir ifade ile: “Kolaylık için güç olanı terk etmek ve herkesin alışık olduğu işlerde, din yönünden bir müsaadeye bağlı, kolaylık tarafını arayıp benimsemek” demektir. Burada İstihsan’dan maksad, çok gerekli ve çok güzel birtakım dini meseleleri açıklamaktır. Dinimizin güzel gördüğü ...

Devamını Oku »