1- Kibirlenme, gururlanma. 2- Tekebbür etmek, kibirlenmek, gururlanmak.
Devamını Oku »Yazar Arşivi: Kursistem Moderator
TEKEBBÜD
Esk Sertleşme, katılaşma. Esk. gökbil. Tekebbüd-i süfla, alt yücelim’in eşanlamlısı, en yüksek noktanın en alt derecesi. Tekebbüd-i ulya, üst yücelim’in eşanlamlısı, en yüksek noktanın en üst derecesi. Esk. tıp. Bir organın sertleşmesi. Tekebbüd-i rie, zatürreenin ikinci devresinde akciğerin katılaşması.
Devamını Oku »TEKEBAŞI
Hatay’ın Samandağ ilçesi merkez bucağına bağlı belde; 4 851 nüf. (1990). Belediye.
Devamını Oku »TEKEBAŞ
Sabahat), türk soprano (İzmit 1925). Ankara Devlet konservatuvarı opera ve piyano yüksek bölümlerini bitirdi (1940). Aynı kurumda piyano öğretmenliği yaptı, ayrıca birçok konser ve resital verdi. 1955’ten başlayarak, çalışmalarını opera solisti olarak sürdürdü, İstanbul Şehir operası’na konuk sanatçı olarak katıldı ve çeşitli Avrupa kentlerinde başarılı konserler verdi. Scala di Milano’daki uluslararası bir yarışmada birincilik kazanan (1960) Tekebaş, 1974’ten sonra İstanbul ...
Devamını Oku »TEKE ZORLATMASI
Burdur, İsparta. Antalya ve çevresinde yaygın bir halk ezgisi ve bu ezgi eşliğinde oynanan zeybek türü halk oyunu. Oyunun figürleri tekenin hareketlerini simgeler. Hareketli bir oyundur. Eşlik çalgıları genellikle sipsi ve curadır. Kadın erkek birlikte ya da yalnız erkekler veya yalnız kadınlar tarafından oynanır.
Devamını Oku »TEKE YÖRESİ
(Ya da Tekeeli) G.-B Anadolu’da tarihi ve coğrafi yöre. Adını XIV. yy.’da kurulmuş küçük bir beylik olan Tekeoğulları’ndan alır. Selçuklular tarafından önderine uçbeyliği verilen ve halkı Harizm bölgesinden gelerek Elmalı, Kaş ve Finike dolaylarına yerleşen türkmen aşiretlerinden oluşan Tekeoğulları’nın toprakları B.’da Köyceğiz çevresinden D.’da Manavgat çevresine kadar kıyı kesimiyle ardülkesini kapsıyor ve B.’da Menteşe- oğulları, K ’de Hamitoğulları ve D.’da ...
Devamını Oku »TEKE ORKİDESİ
Bütün Avrupa’da kuru yerlerde yetişen yer orkidesi. (Büyük oval yumrucukları ve teke kokulu yeşilimsi çiçekleri vardır; sapı 50-60 cm’ye erişebilir. Bil. a. iorogtossum; salepgiller familyası.)
Devamını Oku »TEKE GEÇİDİ
Antalya bölümünde, Akdeniz kıyısını Akseki üzerinden Beyşehir’e bağlayan karayolunun Toroslar’ı aşarken izlediği geçit (1 320 m).
Devamını Oku »TEKBENCİ
Fels. Tekbenciliğe ilişkin. Tekbenciliği benimsemiş kişi.
Devamını Oku »TEKBEN
(Şerif), türk eğitimci (Edirne 1908-istanbul 1983). Balkan savaşı sırasında ailesiyle birlikte Kastamonu’ya yerleşerek bu ilde yayımlanan ve Kurtuluş savaşı’nı destekleyen Açıksöz gazetesinde çalıştı (1919). Edirne Öğretmen okulu’nu bitirdikten (1928) sonra bir yandan köy öğretmenliği yaparken bir yandan da Gazi terbiye enstitütüsü’nü bitirdi ve ilköğretim müfettişi oldu (1938). Akçadağ köy enstitüsü’nün kuruluşunda görev aldı (1940) ve aynı okulun müdürlüğüne getirileli (1942). ...
Devamını Oku »TEKBAZLI
Molekül başına yalnız bir OH ” iyonu veren bir madde (baz, tuz) için kullanılır. (Eşanl. MONOBAZIK )
Devamını Oku »TEKBANYO
Foto. Duyarlı bir yüzeyin izhar ve tespit işlemlerinin aynı anda yapılması için gerekli ürünleri içeren çözelti.
Devamını Oku »TEKAZA
1- Takaza, sıkboğaz etme. 2- Borcunu ödemesi için bir kimseyi sıkıştırma.
Devamını Oku »TEKAYYUHAT
Esk. irinlenmeler.
Devamını Oku »TEKAYYUH
Esk. irin toplama.
Devamını Oku »TEKAYAKLI
Biyol. Yalnız bir ayağı olan ucubeye denir.
Devamını Oku »TEKÂYA
Esk. Tekkeler: “Tekâya, medrese, mektep de dahil ya Resul-Allah…” (Neyzen Tevfik).
Devamını Oku »TEKAVVÜM
1-Doğrulma. 2- Tekavvüm-i nihai, fidanın doğrulması. —isi. huk. Bir malın elde edilip yararlanılabilir hale gelmesi. (Örneğin, denizdeki balığın tutulması, kırlardaki bitkilerin toplanması gibi.) || Tekavvüm-ü örfi, mülk edinilmesine elverişli, şeri bir engel bulunmayan mal.
Devamını Oku »TEKAÜTLÜK
Emeklilik: Tekaütlüğüne iki ay kaldı.
Devamını Oku »TEKAÜT
1- Esk. Emekliye ayrılma. 2- Tekaüt etmek, emekliye ayırmak. 3- Tekaüt olmak, emekli olmak. 4- Tekaüt maaşı; emekli aylığı. Tekaüt sandığı, emekli sandığı. Huk. – EMEKLİ. ♦ sıf. Halk. Emekli.
Devamını Oku »