Artezyen Kuyularının Suyu
Yılın en kurak dönemindeki en alçak taban suyu düzeyine -sürekli taban suyu* denir. Bütün yıl su almak isteniyorsa, kuyuları bu derinliğe kadar indirmek gerekir. Artezyen kuyularında (7), su, hidrostatik basınçla yüzeye çıkar. Bu, kuyu ağzının, havza bölgesinde bulunan taban suyu düzeyinden daha alçakta bulunmasının sonucudur. Avustralya’nın Büyük Artezyen Havzası altında bulunan gözenekli kumtaşı akviferlerinden artezyen suyu sağlanır. Bu sutaşırlsr doğu yüksekliklerine yağan yağmurdan su alırlar.
ayrıca bak:
98 Irmaklar ve göller
96 Mağaralar ve
yeraltı suyu
154 Su ve sulama
Yeryüzündeki tüm suyun halinde donmuş-
1360000000 kilometre tur ve arta kalanın
küp olduğu sanılmak- çoğu ırmaklarda ve
tadır. Bunun 97.2’si göllerdedir (yüzde
denizleri oluşturur 0.0171) veya yeraltı
Geri kalan 2.15’i suyu halindedir (yüz-
buzullar de 0.625). Su buharı
sadece yüzde 0.001 oranında olduğu halde büyük önem taşır. Çünkü su buharı olmasaydı, yeryüzünde yaşam diye bir şey de olmazdı
5) Taban suyu düzeyinin yeryüzüne çıktığı yerde kaynaklar ortaya çıkar. [A| Bir kırık, su-taşırı su geçirmez bir tabakayla ilinti durumuna getirince kaynaklar oluşur. [B] Su basıncı. çürük noktalarda artezyen kaynakları doğurur. [C] Su. parçalı kireçtaşı arasından. su geçirmez bir tabaka üzerinde toplanıp ortaya çıkana dek sızar [D) su geçiren tabakalar su geçirmez kaya üzerinde bulunuyorsa kaynaklar oluşur. [E] Su geçirmez bir engel, bir kaynak sırasının oluşmasına yolacar.
() Vaha, çölde suyun
bulunması dolayısıyla yaşamı elverişli kılan bir yerdir. .Bazı vahalar. Nil gibi, çölleri gecen ırmaklar boyunca ortaya çıkar. Boşka vahalar, yüzeye ulaşan yada cok yaklaşan yeraltı suları sayesinde oluşurlar. Sürekli yağmurlardan sonra su biriken ama sonra kurudukları halde yataklarının altından gizli olarak akan dereler de yüzeye ulaşınca vahalar meydana getirirler. Yeniden dolma yerleri çölün dışında olan sutaşııiar da. geniş çöl kesimlerinin altından vahalara su «gönderebilirleri. Bu dolma yerleri, genellikle. yağmur yakalamak bakımından elverişli durumda olan dağlardır. Yeraltı suyunun doldurulmasındaki artış da doğal akışı artırabilir. Ama doldurma oranının suta-şıra olan su akışını aşması, kuyu suyunun çekilmesine yolacar.
vj,,
7 0
7) Artezyen kaynaktan
ve kuyuları, yeraltı suyunun basınç altında bulunduğu yerlerde ortaya çıkar. Kapatılmış sutaşırdaki [2] su tablası [1], eğimli tabakaların doruğuna yakın düzeydedir. Su geçirmez üst tabakada
(3] acılan bir kuyu
[4], hidrostatik bosınç yüksekliği [6] suyu yüzeye fışkırtacak den-
li yüksek olmadığı için bir artezyen kuyusu değildir. Bu tür kuyularda, suyun pompalanarak yada kol gücüyle çıkarılması gerekir. Artezyen kuyusunun ağzı f5]. hid-
rostatik basınç yüksekliği düzeyinin altındadır ve bundan dolayı su yüzeye fışkırmaktadır. Artezyen kaynakları (8), hidrostatik basınç yüksekliğinin, suyun yarıkton yukarı çıkmasını sağladığı kırıklarda (7} meydana
gelebilir. Artezyen kuyularının bulunduğu bölgelere artezven havzaları adı verilir. Londra ve Paris artezven havzalarında su o denli fazla harcanmıştır ki, su düzeyi, kuyu ağızlarının düzeyinin altına İnmiştir.
95
Mağaralar ve yeraltı suyu
Yeryüzündeki hemen hemen tüm yerbilimsel oluşumlar (karalar, denizler, dağlar, platolar, akarsular, göller, yükselti ve derinlikler v.b.), çeşitli haritalarda hemen hemen eksiksiz gösterilmiştir; ama, birçok bölgedeki toprak altında bulunan geniş mağara şebekeleri, iyice araştırılamamıştır. Kıyı mağaraları, buz mağaraları ve lâv mağaraları da içlerinde olmak üzere çeşitli mağaralar vardır. En büyük mağaralar karbonatlı kayalarda (kireçtaşı ve dolomit) ortaya çıkar ve bunların çoğu kalın kireçtaşı tabakalarında oluşmuştur.
Mağaraların Oluşması
Kireçtaşı, kalsiyumkarbonattan oluşmuş oldukça sert bir taştır. Saf suda erimemesine karşın, havadan ve yerden karbondioksit alan yağmur suyunun etkisinde çözünür. Yağmur suyu, kireçtaşı üzerinde kimyasal tepki gösterir ve onu eriyebilen çözünür kalsiyumbikarbo-nata dönüştürür. Kireçtaşı üzerinde dikev çatlaklar ve genellikle yatay olan yatak düzeyleri oluşur. Yüzeyde bulunan, kireçtaşını etkileyen vağmur suyu, çatlaklan genişleterek aralıklar açar ve taşın, bloklar haline gelmesine neden olur. Bu çatlaklı yüzey tabanı, «karst» görünümü diye adlandırılır. «Karst»
adı, batı Yugoslavya’daki Dinar Alp’lerinin kireçtaşlı Karst bölgesinden gelmektedir.
Bazı uzmanlar, kireçtaşı mağaralarının, yağmur suyunun, taban suyu düzayine kadar yaptığı sızıntı sırasında, çatlakları ve yatak düzeylerini yavaş yavaş genişletmesi sonucunda oluştuğunu söyler
Gerçekten de, akarsular, derin delikler ve çukurlar oluşturan aralanmış çatlaklara akmaktadır. Bu akarsular, düşey bacalar ve yatay galeriler açarak yeraltında kilometrelerce yol alabilirler.
Ama başka uzmanlar, çatıları çok yüksek yeraltı boşluklarını kapsayan mağara şebekelerinin bu tür bir görüşle, yeterince açıklanamayacağını ileri sürmüşlerdir. Bu uzmanlara göre, sözü geçen mağaralar, toprak yüzünün bugünkünden çok daha yüksek olduğu ve kireç-taşının, yeraltı sularıyla tam anlamıyla doyma halinde bulunduğu sırada oluşmuşlardır (1). Bunlar, basınç etkisiyle, yeraltı suyunun kayadan sızdığını ve sonunda bir kaynak olarak yüzeyde ortaya çıktığını da ileri sürerler. Gerçekten de, aşınmaya neden olan etkenler, toprak yüzeyini alçaltmış, taban suyu düzevini daha aşağılara indirmiş ve böylece hava, çözüntüye uğramış mağaraların içine girmiştir. Derin
delikler, mağara çatılarının çökmesiyle oluşabilir.
Kentucky’deki Mamut Mağaraları Ulusal Parkı (ABD) dünyanın en büyük mağara şebekesidir. Bu şebekeyi Flint Ridge mağara sistemi ile ilinti haline getiren 231 kilometrelik toplam yeraltı geçitlerinin haritası yapılmıştır. Bilinen en derin mağaralardan biri Fransa’da Batı Pirene’ lerdeki Gouffre de la Pierre St. Mar-tin’dir ve 1174 metre derinliğe iner. Yeraltındaki en büyük boşluk, New Mexico’da, Carlsbad Caverns’de bulunan Big Room’dur. Bu boşluk, 400 metre derinliktedir; uzunluğu 1300 metre, yüksekliği 100 metre ve genişliği 200 metredir.