ALLAH DOSTLARI

Kursistem Ailesi

Kursistem ailesi 2 siteden oluşur peki bu sistelerin adı ney? Tabikide adları saglikdogasi.com ve www.kursistem.com’dur peki bunların patronun kim tabiki babam olur kendisi adıda. Mehmet Yetim’dir Bu siteyi o kurmuştur ve o yükseltmiştir E5 üstündeki ofisimiz size hizmet vermek için hazırdır( Google Reklamları , Piyasa Rekabeti, Google Haritalar , Web Tasarım VB.) 'WEB' kelimesinin devamına ne koyarsanız koyun o bizden sorulur ... ...

Devamını Oku »

(Âl-i İmrân Sûresi, 96-97)

“Muhakkakki insanlar için kurulan ilk mabet, Mekke’deki çok mübarek ve bütün âlemlere hidayet kaynağı olan Kâbe’dir. Onda apaçık deliller, İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren güvene erer. Oraya gitmeye bir yol bulabilenlerin Beyt’i haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerindeki bir hakkıdır. Kim inkâr ederse şüphesiz Allah bütün âlemlerden müstağnidir.” (Âl-i İmrân Sûresi, 96-97)

Devamını Oku »

Nasihattir evladı hayata hazırlayan..

Lokman hekim,oğluna dediki:Oğlum! Hayatında üç şeyden taviz verme; 1.En iyi yemeği yemekten, 2.En konforlu yatakta uyumaktan, 3.En lüks evde oturmaktan… Oğlu.”Babacığım,biz fakiriz. peki ben bunu nasıl gercekleştireçeğim”deyince .Hekim şöyle cvp verdi. -Sadece acıktığında yemek yersen en iyi yemeği yemiş olursun. -Çok çalışıp yorgun vaziyette uyursan,en konforlu yatakta yatmış olursun. -İnsanlara iyi muamele yaparsan,onların kalbinde yer edersin. Böylece en lüks evde ...

Devamını Oku »

NÛREDDİN CERRÂHÎ

NÛREDDİN CERRÂHÎ; evliyânın büyüklerinden. İsmi, Muhammed bin Abdullah’tır. 1671 (H.1082) senesinde İstanbul’da Cerrahpaşa Câmiinin karşısındaki Yağcızâde Konağında doğdu. 1720 (H.1133) senesinde İstanbul’da vefât etti. Fâtih Câmiinde kalabalık bir cemâat topluluğu tarafından kılınan cenâze namazından sonra Kara- gümrük’te kendi adıyla anılan tekkeye defnedildi. Nûreddîn Cerrâhî’nin soyu, Ebû Ubeyde bin Cerrâh’a (radıyallahü anh) ulaştığı’için, Cerrâhî denilmiştir. Cerrahpaşalı olduğu için böyle denildiği de ...

Devamını Oku »

ZİYAÜDDİN ABDÜRRAHMAN KERKÜKİ

ZİYAÜDDİN ABDÜRRAHMAN KERKÜKl: Evliyâmn büyüklerinden. İsmi Abdürrahmân Hâlis, nisbesi Ker- kükî Tâlibânî olup, lakabı Ziyâüddîn’ dir. Şeyh Ahmed Tâlibânî’nin oğludur. 1212 (m. 1797) senesinde Irak’ta, Kerkük şehrinin yakınında bulunan Tâlibân köyünde doğdu. Orada yetişti. Bunun için Tâlibânî nisbesiyle de tanınmıştır. 1275 (m. 1858) senesinde Kerkük’de vefât etti. Ziyâüddîn Abdürrahmân, tasavvufta Kâdiriyye yoluna mensûb idi. Evliyâmn en büyüklerinden Gavs-ı la’zam Seyyid ...

Devamını Oku »

YUSUF YANYAVİ

YUSUF YANYAVİ: Evliyâmn büyüklerinden. ismi Yûsuf Efendi olup, Rumeli’de bulunan Yanya beldesin- dendir. Doğum târihi bilinmemektedir. 1245 (m. 1829) senesinde vefât etti. Bey-zâde Mustafa Efendi’nin önde gelen halifelerinden olan Yûsuf Yan- yavî Efendi, Nakşibendî yolunun büyüklerindendir. Hocası Bey-zâde Mustafa Efendi, Ahıska’da doğdu. İstanbul’da ilim tahsîl etti. 1200 (m. 1785) senesinde Hicaz’da Cidde’ye yakın bir yerde vefât etti. Kabri, hazret-i Havvâ vâlidemizin ...

Devamını Oku »

YÂSİNCİ-ZÂDE SEYYİD ABDÜLVEHHÂB EFENDİ:

YÂSİNCİ-ZÂDE SEYYİD ABDÜLVEHHÂB EFENDİ: Osmanlı âlimlerinden. Yüzikinci Osmanlı şeyhülislâmıdır. ismi, Abdülvehhâb olup, sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) temiz soyundandır. Sultan ikinci Selim Hân devri âlimlerinden, Sinop’ta medfûn bulunan Seyyid Bilâl hazretlerinin soyundan, Osman Efendi’nin oğludur. Büyükbabası Sinoplu Seyyid Mustafa Efendi, Ayasofya Câmii’nde devamlı Yâsîn sûresi okuduğundan, “Yâsinci- zâde” diye bilinirdi. 1172 (m. 1758) senesinde İstanbul’da doğdu. 1249 (m.1833) senesinde İstanbul’da vefât etti. ...

Devamını Oku »

YAHYA MUAMMER MEZURİ İMÂDİ

YAHYA MUAMMER MEZURİ  İMÂDİ: Fıkıh âlimi, tasavvuf ehli velî. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin talebelerinin büyüklerinden idi. Doğum ve vefât târihi kesin belirli değildir. Hicrî onüçüncü asnn ikinci yansında yüz yaşlannda iken vefât edip, Bağdat’ta Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri civânnda defnedildi. Yâhya Mezûrî hazretleri, küçük yaşta iken ilim tahsili ile meşgûl oldu. Bağdat’ta, Seyyid Âsim Hayderî ve Sâlih Hayderî gibi âlimlerden din ...

Devamını Oku »

VENAİ (Ali bin Abdülber)

VENAİ (Ali bin Abdülber): Şâfiî mezhebi fikıh âlimlerinden. İsmi, Ali bin Abdülber bin Ali el-Hüseynî el- Venâî olup, künyesi Ebü’l-Hasen’dir. 1170 (m. 1756) senesinde Mısır’ın Venâ köyünde doğdu. 1212 (m. 1797) senesinde Medîne-i münevverede vefât etti. Venâî, tahsilini Mısırda yaptı. Zamâmn büyük âlimlerinden olan Şemsüddîn Muhammed bin Ali Şin- vânî, Seyyid Muhammed Murtazâ ve başkalarından ilim öğrendi. Muhammed Murtazâ’dan hadîs ...

Devamını Oku »

TURŞUCU-ZÂDE AHMED MUHTAR EFEHDİ:

TURŞUCU-ZÂDE AHMED MUHTAR EFEHDİ: Son devir Osmanlı âlimlerinden. Yüzonikinci Osmanlı şeyhülislâmıdır. İsmi Ahmed Muhtar olup, Safranbolulu Behâüddîn Efendi’ nin torununun oğlu, Hâcı Muhtar Efendi’nin torunu, Turşucular kethü- dâsı Îbrâhim Ağa’nın oğludur. Turşucu-zâde diye bilinir. 1238 (m.1822) senesinde İstanbul’da doğdu. 1292 (m, 1875)senesinde İstanbul’da vefât etti. Karacaahmed kabristanında, babasının kabri yanına defnedildi. Çocukluğundan i’tibâren ilim tahsîline yöneldi, ilk tahsilini babasından gördükten ...

Devamını Oku »

TERZİ BABA:

TERZİ BABA: Anadolu’da yetişen evliyâmn büyüklerinden, ismi Muhammed Vehbî’dir. Hayyât Vehbî diye meşhûrdur. 1195 (m. 1780) senesinde doğdu. Osmanlı Müellifleri, Sefînet-ül-evliyâ, Esmâ-ül-müellifîn adlı eserlerde Erzurum’da, diğer ba’zı eserlerde ise, Erzincan’da doğduğu yazılıdır. 1264 (m. 1847) senesinde Erzincan’da vefât etti. Dergâhının olduğu yere defnedildi. Bugün burası Terzi Baba mezârlığı diye amlmakta, mezârlığın ortasında türbesi bulunmaktadır. Terzi Baba temel din bilgilerini tah- ...

Devamını Oku »

TAHTÂVİ (Seyyid Ahmed bin Muhammed)

TAHTÂVİ (Seyyid Ahmed bin Muhammed): Hanefî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi, Ahmed bin Muhammed bin îsmâil Tahtâvî’dir. Seyyid Muhammed Tokâdî’nin Boyundandır. Mısır’da Sa’îd-i Ednâ yakınındaki Tahtâ nâhiyesinde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1231 (m. 1816)senesi Receb-i şerîf ayının onbe- şinde Cum’a gecesi Mısır’da vefât etti, önceden bizzat kazdırıp hazırlattığı Karâfe kabristanındaki Şeyh Ebî Ca’ fer Tahâvî kabri yakınındaki yere defnedildi. Babası Muhammed bin ...

Devamını Oku »

TAHA’İ HAKKÂRİ

TAHA’İ HAKKÂRİ: Osmanlılar zamâmnda Anadolu’da yaşayan evliyâmn en büyüklerinden. İnsanlan Hakka da’vet eden, onlara doğru yolu gösterip hakîkî saâdete kavuşturan ve kendilerine “Silsile-i aliyye” denilen büyük âlim ve velîlerin otuzbirincisi- dir. Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin on birinci torunudur. Ya’nî Peygamber efendimizin (s.a.v.) soyundan olup, seyyiddir. Hâlid-i Bağdâdî’nin talebelerinin büyüklerindendir. Rûh bilgilerinin mütehassısı, Rabbânî ilimlerin hazînesidir. Mevlânâ Hâlid’in talebesi olan Seyyid Abdullah’ın kardeşi ...

Devamını Oku »

ŞİHÂBÜDDİH ARUSİ (Ahmed bin Müsa)

ŞİHÂBÜDDİH ARUSİ (Ahmed bin Müsa): Şâfiî mezhebi fikıh âlimi. İsmi, Ahmed bin Mûsâ bin Dâvûd Arûsî’dir. Künyesi Ebü’s-Salâh olup, lakabı Şihâ- büddîn’dir. 1133 (m 1721) senesinde Mısır’da doğdu. 1208 (m 1793) senesinde Mısır’da vefât etti. Câmi-ul-Ezher’de büyük bir kalabalık tarafından cenâze namazı kılındı. Şeyh Uryân’m kabri yanma defnedildi. ‘ Arûsî, Ezher’de tahsil yaptı. Zamâ- mn büyük âlimlerinden olan Şeyh Ahmed Melevî’den ...

Devamını Oku »

ŞEYH ŞÂMİL

ŞEYH ŞÂMİL: Meşhûr Kafkas kahramânı, âlim ve velî. Rusların, Kafkasya’da ortadan kaldmnak istediği îslâmiyeti, tekrar ihyâ etmek, yaymak için uğraşan, Kafkas-Rus mücâdelesinin en unutulmaz simâsı ve düzenli Rus orduların dize getiren büyük mücâhid. 1212 (m. 1797) senesinde Dağıstan’ın Gimri köyünde doğdu. Babası Muhammed, ona Ali ismini verdi. Küçük yaşta ağır bir hastalığa yakalanan Ali’ye, âdetlerine uyarak, Şâmil ismini de verdiler ...

Devamını Oku »

ŞEYH MUHAMMED İHSÂN

ŞEYH MUHAMMED İHSÂN; Hindistan evliyâsından. îsmi Muhammed îhsân’dır. Hâfiz Muhammed Muhsîn’ in oğludur. Abdülhak-ı Dehlevî’nin Boyundandır. Silsile-i aliyyeden olan Mazhar-ı Câıı-ı Cânân hazretlerinin olgun halîfelerindendir. Doğum ve vefât târihleri kat’î olarak bilinmemekte ise de, onüçüncü asnn ortala- nnda vefât ettiği bilinmektedir. Muhammed îhsân, gençliğinde tahsil görmemiş, yetişmemişti. Bu sebeple, lüzumsuz ve uygunsuz işlerle meşgûl oluyordu. Bir gece rü’yâsında Mazhar-ı Cân-ı ...

Devamını Oku »