Yazar Arşivi: kozlu

NURCU

NURCU sıf. ve (Saidi [ATıırJsî’nin adından nur-cü). Nurculuk adı verilen sapkın dinî akımı benimseyen (kimse). [Saidi Nursî, görüşlerini benimseyenleri «nur talebeleri» veya «nur şakirtleri» diye adlandırır.] [| Nurculuk ile ilgili olan: Nurcu yayın. Nurcu faaliyet. (M)

Devamını Oku »

NURBANU SULTAN

NURBANU SULTAN NURBANU SULTAN, Sultan Selim II’-nin karısı, Sultan Murad IlI’ün annesi (öl 1583). Üsküdar’da Toptaşı’nda cami, medrese ve bimarhane yaptırdı. Bu semte Nur-banu Sultan’ın adına dayanılarak Atikval-desultan adı verilmişti. (M)

Devamını Oku »

NURBAHŞİYE

NURBAHŞİYE NURBAHŞtYE blş. i. (Abdullah Nur-bahş’ın adından ar. nürbahşiyye). Tasav. Muhammed bin Abdullah Nurbahş (13931465) tarafından kurulan tarikatın adı. — ANSİKL. Nurbahşiye, ibadet ve hukukla ilgili bazı meselelerde kendine has görüşleri olması sebebiyle bazı müelliflerce mezhep kabul edildi. Kübreviye* tarikatının kollarından biri olan Nurbahşiye’nin asıl prensipleri Vücudiye*de görülür. Tarikatın kurucusu fıkıh ve akaid konusundaki Risa-le-i Akide (İnanç Risalesi) ve Fıkh-ül-Ah-vat ...

Devamını Oku »

NURANİ

NURANİ

NURANİ NURANt sıf. (ar. rıür’dan nürânt). Işıklı: Minareler nuranî kandillerle donanır (Namık Kemal). || Mec. Saygı uyandıran, nurlu. Bk. NURLU. (M) NURANtYET i. (ar. nürani*den nüraniy-yet). Esk. Parlaklık, ışıklı oluş. || Mec. Mübarek, nurlu oluş: Dikkat edip görürler ki yüzünün nuraniyeti ve simasının ruhani-yeti hasebiyle sair çocuklardan mümtaz olduğu gibi… (Cevdet Paşa). [M] Nur Baba, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’-nun romanı (ilk ...

Devamını Oku »

NUR ALI ŞAH iranlı mutasavvıf ve şair

NUR ALI ŞAH iranlı mutasavvıf ve şair NUR ALI ŞAH Isfahan! (Muhammed Ali,denir), iranlı mutasavvıf ve şair (Isfahan, ? – Irak 1797). Mirza Abdül Hüseyin’in oğlu. Kerim* Han Zend çağında Şiraz’a gitti. Kısa bir süre içinde Şirazlı mutasavvıfların görüşleriyle bağdaşmayan düşüncelerini geniş bir halk topluluğuna yaydı. Bu yüzden ülkeden çıkarıldı. Irak’a yerleşti. (M)

Devamını Oku »

NURAGHE

NURAGHE

NURAGHE NURAGHE i. (fenike dilinden geldiği sanılan sardca k.; ışık fikrini belirten ibra-nîce nur köküyle «dam» anlamına gelen hag’dan). Sardinya’ya has antik anıtlara verilen ad. — ANSİKL Nuraghe’ler, kesik koni biçiminde kulelerdir; tepelerinde herhalde ta-raçalar vardı. Tabanları Kyklops tarzı yontulmuş veya kaba taşlardan, harçsız olarak yapılmıştır. Kapıları bir hayli alçaktır. Ortada bindirmeli tonozla kaplı bir oda, bazen de bir kat ...

Devamını Oku »

NUR

vNUR

NUR NUR i. (ar. nür). Işık, aydınlık: Yıllarca dalardım solgun rengine tGüneşten nur uman gözler yanmasa (F. N. Çamlıbel). Göz yumma güneşten, ne kadar nuru kararsa / Sönmez ebedi, her gecenin gündüzü vardır (Tevfik Fikret). || İlahî bir kuvvet tarafından gönderildiğine inanılan parlaklık, ışık: O nuru gönder İlâhî, asırlar oldu yeter / Bunaldı milletin âfakı, bir sabah isler (M. A. ...

Devamını Oku »

NUPE, Afrika’da krallık

NUPE, Afrika’da krallık

NUPE, Afrika’da krallık NUPE, Afrika’da krallık, Nijer ve Kaduna ırmakları kıyısında; başkentleri sırasıyle Nupeko (1530’a doğru), Gbara (1580) ve Raba (1795) idi. önce Yorubaların (XV. yy.) hâkimiyetini kabul etti; Malom Den-do’nun Müslümanlığı yaymasından (1750) sonra Nijerya’ya bağlı bir «göl» prensliği haline geldi. (L)

Devamını Oku »

NUORO, İtalya’da şehir

NUORO, İtalya’da şehir

NUORO, İtalya’da şehir NUORO, İtalya’da şehir, Sardinya’nın ortasında, il idare merkezi: 37 000 nüf. Talk ocakları. — Nuoro ili, 277 40C nüf. Orta ve batı kısmı (adanın en verimsiz, en dağlık fakat en güzel manzaralı bölgesi) içine alır. (L) Nuova Antologia (LA), en önemli İtalyan dergilerinden biri. 1866’da Floransa’da Fr. Protonotari (Pisa’da siyasî iktisat profesörü) tarafından kuruldu; İtalya’da önemli rol ...

Devamını Oku »

NUOC-MAM

NUOC-MAM

NUOC-MAM NUOC-MAM i. «balık suyu» anlamında Vietnamca k.). Balığın salamurada bekletilmesiyle elde edilen vietnam baharatı. — ANSİKL. Nuoc-mam, balık etindeki nitratlı unsurları özümlenebilir hale getiren fermantasyonun etkisiyle meydana gelen biyolojik bir değişimdir. Azotlu ve ekonomik bir madde olan nuoc-mam pahalı bir yiyecek olan pirincin baş tamamlayıcısıdır. Yapım merkezleri Phan – Thiet ve Nha Trang’dadır. (L)

Devamını Oku »

NUNGESSER (Charles)

NUNGESSER (Charles)

NUNGESSER (Charles) NUNGESSER (Charles), fransız subayı ve havacısı (Paris 1892 – Kuzey Atlantik’te 1927). Birinci Dünya savaşında elde ettiği 45 zaferle avcı uçuşlarında birinci derecede rol oynadı. Savaştan sonra, amfibi u-çaklannı incelemeğe başladı; açılabilir iniş takımına ve gerektiğinde denize inebilen gövdeye sahip Oiseau Blanc (Beyaz Kuş) uçağını geliştirdi. Coli ile birlikte, mayıs 1927’de bu uçakla mesafe rekoru uçuşuna çıktı; ilk ...

Devamını Oku »

NUNG

NUNG

NUNG NUNG i. Tay öbeğinden, tek heceli, beş tonlu dil; Çin – Tonkin sınırında (Kao Bang, Lang Son) ve Konang-si’de konuşulur. (Bu dili konuşan halklar çin yazısını kullanır.) [L]

Devamını Oku »

NUNEZ (Petro)

NUNEZ (Petro)

NUNEZ (Petro) İspanyol ressamı (Madrid yanusuna dökülür; 180 km. Futa Calon’-dan çıkar, Gine’nin kuzeyini sular, Beke’-den geçer ve alçak kıyılar arasında geniş bir haliçle sona erer. (L) NUNEZ veya NUNES. Bk. NONIUS ve NUNIT3S. NUNEZ (Alvaro) İspanyol denizcisi (öl. Sevilla 1559-1564 arası). 1528’de Florida’yı keşfetti ve altı yıl Louisiana’da dolaştıktan sonra Ispanya’ya döndü. 1540’ta Rio de la Plata’yı Asuncion’a kadar ...

Devamını Oku »

NUN

NUN

NUN NUN i. (ar. nün). Esk. Büyük balık. || Kılıç. || Kılıç sırtı. || Kaş. || Zün-nun, Yunus peygamber. (M) NUN veya NUU, dünyayı kaplayan ilk suya Mısırlıların verdiği ad. (L) NUN burnu, Fas’ta burun; Atlas okyanusu kıyısında, Nun (veya Asaka) ırmağının ağzı yakınında, eski İspanyol toprağı If-ni’nin güney sınırını çizerdi. (Nun burnu adı çoğunlukla, yanlış olarak, daha güneydoğuda Draa ...

Devamını Oku »

NUN

NUN

NUN NUN i. (ar. nün). Esk. Arap alfabesinin 26’ncı, osmanlı ve fars alfabelerinin 28’inci harfi; ebced hesabında değeri SO’dir. (Arabi takvimde Ramazan’ı gösterir.) — Din. Kur’an-ı Kerim’in LXV1II. suresinin adı. || Aynı surenin başındaki harf. (M)

Devamını Oku »

NUMUNE veya NÜMUNE

NUMUNE veya NÜMUNE

NUMUNE veya NÜMUNE i. (fars. nümü-ne). Bir bütünün özelliklerini kendinde toplayan parça, örnek: Gelmediği için sözlerimden ve düşündüklerimden ancak hafif bir numune verip geçiyorum (R. H. Karay). Çünki numuneden aslı tayin edecek kadar zekâya maliktim (Ahmed Rasim). Hünkârım! diyor, insan kâinatın küçük bir numunesidir. Her şey ondadır (N. Araz). || Esk. Numune-i imtisal, örnek alınabilecek şey. — Huk. Numune üzerine ...

Devamını Oku »

MALATYA’DA SURİYELİLER İÇİN ‘GÖRMEZDEN GELMEYİN’ KAMPANYASI

MALATYA’DA SURİYELİLER İÇİN ‘GÖRMEZDEN GELMEYİN’ KAMPANYASI Malatya Valiliği, Türk Kızılayı Genel Başkanlığı tarafından Suriyeli mülteciler için başlatılan ‘Görmezden Gelmeyin’ kampanyasına dikkat çekmek amacıyla yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, kentte 15 bini aşkın Suriyelinin yaşadığı hatırlatılarak, Suriyelilerin acil ihtiyaçlarının karşılanması için kampanyaya destek verilmesini istendi. Malatya Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Suriye’deki iç savaş ve şiddet ortamından dolayı 11 milyon Suriyelinin evlerini ...

Devamını Oku »

NUMİDİA’LILAR. Afrika berberi halkı

NUMİDİA’LILAR Afrika berberi halkı NUMİDİA’LILAR. Tar. Afrika berberi halkı. Çoğu göçebe olan bu halkın tarihi ancak Roma devrinde iyi bilinir. Numidia’-lılar ilkel berberi medeniyetinden sadece babaerkil aile düzenini aguellid’i, yani krallığı muhafaza ettiler. M.ö. III. yy.da, Batıda Masaesyles krallığını (doğuda Amp-sağa [Rummel] ev batıda Muluya ile sınırlanmıştı) ve Doğuda Massyli’ler krallığını (şimdiki Konstantin’in doğu kısmı) meydana getiriyorlardı. Ünlü ve savaşçı ...

Devamını Oku »

NUMİDİA («Numidia’lılar ülkesi»)

NUMİDtA («Numidia’lılar ülkesi»). Esk. coğ. Roma çağında önce askerî arazî, sonra imparatorluk eyaleti. Juba Il’den alman ve Augustus tarafından prokonsüllüğe bağlanan (M.ö. 25) Numidia, sınırlan içinde hemen hemen özerk bir konfederasyon bulunmasına rağmen, askerî bir ülke haline getirildi. Sözü geçen konfederasyon, TTıap-sus savaşından sonra (M.ö. 46), Sezar tarafından kurulmuştur ve Cirta*, Chullu (Col-lo), Rucicade (Philippeville) ve Milevi (Mila) şehirlerini içine ...

Devamını Oku »