Yazar Arşivi: kozlu

İSVİÇRE

İSVİÇRE İsviçre, büyük Avrupa medeniyetlerinin kesiştiği bir noktada yer alır. Kantonlarının hakikî birer devlet olduğu bu federal ülke, Avrupa’nın başka hiçbir ülkesinde bulunmayacak kadar çok özelliği bünyesinde barındırır. Ekonomisinin yapısı, ileri derecede uzmanlaşması, büyük çokuluslu şirketlere sahip olması ve ünlü banka sektörü Avrupa Birliği’ne girmesini zorlaştırmaktadır. 1815’te benimsenmiş olan tarafsızlık politikasına sıkı sıkıya bağlı olan İsviçreliler, işsizliğin artmasına rağmen Avrupa’daki ...

Devamını Oku »

İSVEÇ

İSVEÇ İskandinav devletlerinin en büyüğü ve en kalabalığı olan İsveç, dünyada kişi başına düşen gelir bakımınden başlarda gelir ve koruyucu devlet modelinin de belki en gelişmiş örneğidir. İsveç Krallığı ticaretinin büyük kısmını, aralarında dil ve kültür birliği bulunan İskandinav ülkeleriyle yapmaktadır, bununla birlikte dünya ekonomisine de iyice açılmıştır. Ama tam Avrupa Birliği’yle bütünleşme sürecine girmişken ciddî bir bunalım geçirmekte, özellikle ...

Devamını Oku »

İSTİHDAM VE İŞSİZLİK

İSTİHDAM VE İŞSİZLİK Bir işten daha açık seçik olan ne vardır? Pek çok sanayileşmiş ülkede kitlesel işsizliğin yavaş yavaş artması ve bir türlü önlenememesi XX. yy’ın bu son döneminde, bir işi olmak veya işsiz olmak apaçık, nesnel gerçekler gibi görünmektedir. Bununla birlikte, istihdam ve işsizlik düşüncelerinin bile çok yakın tarihli olduklarını saptamak için tarih içinde biraz geriye gitmek yeterlidir. Kışı, ...

Devamını Oku »

İSRAİL

Kırkçeşme suları Fatih döneminde şehre dağıtıldı minde Mimar Sinan pek çok su kaynağının şehre ı ladı. Sinan’ın kurduğu su düzeni XIX. yy’a kadar nı karşıladı. Ancak XIX. yy’da nüfusun artması, y rin açılması, sık sık çıkan büyük yangınlar su so me getirdi. Yeni su kaynakları arandı; bu kaynak aktaracak düzenlemeler yapıldı. Şehrin su ihtiy; ması 1882’de yabancı sermayenin kurduğu «Ders ti»ne ihale edildi. Şehrin aydınlatılmasına da XIX dı. 1846’da ev ve dükkânların önüne kandil ya dc zorunluğu getirildi. 1853’te yalnız Dolmabahçe saraylarının aydınlatılması için havagazı sağlaya yapıldı. Sarayların tüketiminden artan gazla Be (Caddei Kebir) aydınlatıldı (1855). II. Abdülhamıc lerle İstanbul’a elektrik verilmesini engellediği içi: tiyet’in ilanına (1908) kadar şehir elektrikle aydın şım alanında da önemli adımlar atıldı. 1850’de ! Boğaziçi’nde düzenli vapur seferleri başlattı. 187! vay Şirketi ilk hatlarını ulaşıma açtı. 1875’te Ti başladı. 1873’te Sirkeci-Edirne ve Haydarpaşa-lzr rı işletmeye açıldı. 1895’te Galata, 1900’de Sirke' yapımı tamamlandı. Böylece İstanbul limanının sinde ilk adım atılmış oldu. 1876’da Birinci Meşr di. Kanunuesasî hazırlandı. 1877’de ilk Me< açıldı. 1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı sırasında! Yeşilköy’e kadar gelmesi şehirde büyük heyeı Ayastefanos Antlaşması’nın (1878) imzalanmasıı ordusu çekildi. Bu savaşta 200 000 göçmen İstanb vaşı gerekçe göstererek Meclisi Mebusan’ı kapat mid döneminde hafiyelerin denetlediği şehirde e halif hareket hemen engellendiği için şehir halkı sürdü. Padişahı Kanunuesasî’yi yeniden uygular İkinci Meşrutiyet’i ilan ettiren rejim muhalifleri değil Selanik ve Manastır gibi Rumeli şehirlerine çebildiler. Meşrutiyet düzenine karşı şehirde tutı tığı «31 Mart Vakası» diye bilinen ayaklanma Se Hareket Ordusu tarafından bastırıldı. Birinci Dünya Savaşı ve Osmanlı döneminin sonu Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul zor gün Devletleri Osmanlı Devleti’ni safdışı bırakmak an karadan Çanakkale’yi aşarak İstanbul’a ulaşmak i; kale’deki direniş bu girişimin başarılı olmasını en vaşm sonunda Osmanlı Devleti’nin yenilgiyi kabı doros Mütarekesi’ni imzalamasının ardından Ista di. Şehirde 450 yıl Türklerle birlikte yaşayan azmi di zaferleriymiş gibi kutladılar. 15 mayıs 1919’da 1 lılar tarafından işgali İstanbul’da büyük tepkiyle yük mitingler düzenlendi. Osmanlı Devleti’nin sc busan'ı 12 ocak 1920'de işgal altındaki İstanbul’da lis 28 ocak 1920 tarihli gizli oturumunda Misakı mesi’ni kabul etti. 15 mart 1920’de İtilaf Devlet aralarında mebusların da bulunduğu 150 kişi) 16 martta da İstanbul’u resmen işgal ettiklerini a kuvvederinin denetimindeki İstanbul hükümetle aşmayan, çok sınırlı yetkileriyle Anadolu’daki Mi bastırmaya çalıştılar. İstanbul’da vatansever aydır rı gizli örgüder Anadolu’daki direnişe yardımcı ol Cumhuriyet dönemi İstanbul Kurtuluş Savaşı’mn ardından, Mudanya hükümleri gereğince, Türk ordusu 6 ekim 1923’te İst ekim 1923’te Ankara başkent olunca İstanbul siyasî ama Türkiye’m ticaret ve kültür merkezi olarak kal şında 1 milyonu aşan nüfusu 1927’de 700 000’e düşt luş Savaşı sırasında yanan, yıkılan Anadolu şehirleri ha iyi durumdaydı. Şehrin imarında Henri Pros (1937) plan temel alındı. Bu planda Haliç kıyıları sar rak ayrılmıştı. Daha sonra Eyüp’ün kuzeyi, Zeyt köy un dış kesimi, Maltepe-Kartal arasıyla Pendik j sanayi alanları kabul edildi (1949). 1950’den sonra paralel olarak şehrin nüfusu hızla arttı. Sanayi bölg gecekondu semderi oluştu. 1960’larda gecekondulaş ken imarlı alanlarda apartmanlaşma hızlandı. Artan paralel olarak apartımanların boyları yükseldi. Boğa birleştiren Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülı lan yeni yerleşim alanlarının açılmasını kolaylaştırd eski şehir merkezi Unkapam (1837) ve Galata (1845) köprüleriyle Galata’ya bağlandı. Elçiliklerin, azınlıkların ve yabancıların yaşadığı; Avrupa örneği lokanta ve kahveleriyle, Avrupa malı satan mağazalarıyla, Batı’dakine benzer eğlence yerleriyle ünlenen Pe-ra'ya (Beyoğlu) Batılılaşmayı benimseyen Türkler de yerleşmeye başladılar. Abdülmecit atalarının yüzyıllardır oturduğu Topkapı Sarayı’m bırakıp 1853’te yaptırılan Dolmabahçe Sarayı’na taşındı. Sonraki yıllarda Boğaziçi’nde Beylerbeyi (1865), Çırağan (1894) ve Yıldız sarayları yapıldı. XVIII. yy'da kurulan kışlaların çevresinde XIX. yy'da Rami, Halıcıoğlu, Taksim, Maçka, Gümüşsüyü, Harbiye semtleri oluştu. Feshane’nin açılmasıyla Haliç çevresinde sanayileşme başladı. İstanbul’da belediye hizmetleri 1842’de İstanbul’un ilk imar planı Moltke tarafından hazırlandı. Birtakım önlemler de içeren bu plan 1847’de yayımlanan «Eb-niye Nizamnamesi» nin de öncüsü oldu. 1854'te İstanbul Şehremaneti Dairesi kuruldu. Bu dairenin görevleri arasında belli başlı tüketim mallarına konan narhın uygulanması, yol-kaldırım yapımı, şehrin temizlik işlerinin yürütülmesi, esnafın denetimi, vergi ve resimlerin toplanması gibi belediye hizmederi vardı. Yine aynı yıl Beyoğlu ve Galata’yı kapsayan ve Paris belediyelerini örnek alan 6. Dairei Belediye kuruldu. Bu belediye dairesinin başarılı çalışmaları belediyelerin yaygınlaştırılmasına yol açtı ama zaten bir Avrupa şehri görünümünde olan Galata ve Beyoğlu’ndan çok farklı yapıda ve geri olan semtlerin belediyeleri aynı başarıyı gösteremedi. İstanbul’un bir Batı şehri gibi imarı için «Islahatı Turuk Komisyonu» kuruldu. Bu komisyon öncelikle Hocapaşa yangını (1864) gibi büyük yangınların açtığı alanlarda planlama girişimlerinde bulundu. Şehrin gelişmesini engellediği gerekçesiyle, 1864’te Galata surları yıkıldı. Şehre yeterince su sağlanması daha Fatih döneminde bile önemli bir sorun olmuş, padişah bu konuyla bizzat ilgilenmişti.

Devamını Oku »

İSKANDİNAVYA

İSKANDİNAVYA Avrupa’nın kuzeyinde yer alan İskandinavya özgün bir kültüre sahiptir (Ortaçağ’da İzlanda’da gelişen bir destan türü olan saga şüphesiz bu kültürün en mükemmel ifade şeklidir) ama, Vikingler’in yayılma döneminden bugüne kadar gene de sürekli olarak Avrupa’ya yönelmiştir. Günümüzde de İskandinavya’yı oluşturan devletler Avrupa Topluluğu’nun kapısını çalıyorlar. TARİH Avrupa’nın kuzeyinde tarihî bir bölge olan, İskandinavya, başlangıçta İskandinav yarımadası (bugünkü İsveç ve ...

Devamını Oku »

İRLANDA

İRLANDA İrlanda’nın bir tezatlar ülkesi olduğunu söylemek yanlış olmaz. VT.-VII. yy’larda Latin kültürünü Barbar Batı’ya yayan misyonerler İrlanda’dan, Avrupa’nın bu uç noktasından yola çıktılar. Dikkate değer bir fizikî birliğe sahip olan İrlanda bitmek bilmeyen dinî ve siyasî çatışmalarla bölündü. Topraklarına ve geleneklerine çok bağlı olan İrlandalılar ülkelerinden uzakta yaşamaya devam ettiler. Joyce ve Beckett gibi İrlandalı yazarlar ancak İrlanda’dan kaçtıktan ...

Devamını Oku »