Osmanlı Padişahları

Gülhane Hatt-ı Hümayunu’nun İlanı 3 Kasım 1839

Sultan Abdülmedd Han

Gülhane Hatt-ı Hümayunu’nun İlanı 3 Kasım 1839 Gülhane Hatt-ı Hümayunu, Sultan Abdülmecid Han zamanında, Mustafa Reşid Paşa tarafından hazırlanarak, Topkapı Sarayı’mn Gülhane Bahçesi’nde (bugünkü Gülhane Parkı) okunmuştur. Birtakım ıslahat programlarını bildiren fermana, yeni nizamnamelere yer verdiği için, “Tanzimat Fermam” da denmiştir. Mustafa Reşit Pa- şa’nın İngilizlerin telkiniyle düzenlediği ferman, Osmanlı Devleti’nin yıkılışını hazırlayan unsurlardan biri olmuştur. Sultan Abdülmecid Han, fermanın içinde ...

Devamını Oku »

Abdulhamit Han İstanbul Yolunda

Abdulhamit Han İstanbul Yolunda ” Memleket elden gittikten sonra hayatımın ne kıymeti var! “ Alatini Köşkü’ne getirildiği günden beri şahsî hürriyeti elinden alınan ve memleketin başına gelen felaketler kendisinden saklanan Abdülhamid Han’ı İstanbul’a dönmeye razı etmek için acı gerçekleri açıklamak zorunda kalmışlardı. İkisi gayr-i Müslim, üç kişilik hal’ heyetinin Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın huzuruna çıkmalarının ve padişahın Selanik’e götürülmesinin üzerinden ...

Devamını Oku »

Kanije Kalesi’nin Fethi

Kanije Kalesi’nin Fethi Kanije şehri bugünkü adıyla Nagykanizsa, Macaristan’da bir şehir olup Balaton Gö- lü’nün güneybatısında yer almaktadır. Şehrin kalesi, milâdî 1295- 1300 yıllarında inşa edilmiştir. Kale, 1532 yılında Kanunî Sultan Süleyman Han’ın, Alaman Seferi olarak da bilinen Üçüncü Macaristan Seferi esnasında Osmanlılar tarafından fethedildi. Fakat bu fetih kalıcı olmadı ve bir süre sonra kale AvusturyalIların eline geçti. Beşgen bir ...

Devamını Oku »

Bulgaristan Prensinden Gelen Mektup!..

Bulgaristan Prensinden Gelen Mektup!.. Osmanlı Devleti’nin ilk yıllarında, Rumeli’ye geçişin he- men ardından Osmanlı idaresine giren Bulgaristan’a OsmanlI’nın tam hâkimiyeti. 1878’lere kadar devam etmiştir. Bu tarihteki meşhur Osmanlı-Rus Harbi’nin (93 Harbi) kay- bedilmesi ile beraber, Rusya’nın da deste- ği ve kışkırtmasıyla, diğer pek çok Balkan ülkesinde olduğu gibi Bulgaristan’da da parlayan bağımsızlık kıvılcımları (ki bu kıvılcımlar yüzünden Balkanlar bugün bile ...

Devamını Oku »

Orhan Gazi’nin Miğferi Denize Dökülmekten Son Anda Kurtuldu

Orhan Gazi’nin Miğferi Denize Dökülmekten Son Anda Kurtuldu ”Daha önceden çürümeye başlayan kılıçlan, miğferleri Marmara Denizi nin ortasına dökmüşler. Dökülmekte olan eşyaların arasında Orhan Gazi’nin miğferini buldum…” (İbrahim Hakkı Konyalı Öncekilerin hatıra ve miraslarını korumak, onlara olan sevgi ve saygının bir ölçüsüdür. Bu, şahıs bazında böyle olduğu gibi devlet bazında da böyledir. Peygamberler, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve Ashab-ı Kiram’dan günümüze ...

Devamını Oku »

Osmanlı Basınından

Sahte Paralara Aldanılmaması İlan Edilirdi Osmanlı Bankası’nın beşer liralık banknotlarından taklit edilerek piyasaya sürülen birkaç sahte para, piyasaya sürenlerle beraber Zabtiye Nezareti tarafından yakalanmıştır. Tahkikata (araştırmaya) son derecede dikkatle devam edilmekte ise de piyasaya daha fazla sahte para sürülmüş olması ihtimalinden dolayı devlet hâzineleri ve bankalarca kağıt paraların kabulünde ihtiyatlı olunması ve dikkatli davranılması gerektiği ilan edilir. (ikdam, numara: 7, ...

Devamını Oku »

HATIRALARLA ABDULHAMİT HAN

HATIRALARLA ABDULHAMİT HAN “Hiçbir fani ihtirasım yoktur. Şu son günlerimde tek gayem, vatanı selâmet ve huzur içinde görmektir. Tecrübe, devlet hayatında büyük mazhariyettir. Ben hizmet arz etmezsem Allah ve tarih huzurunda mesul ve menfur olurum. Vebal, mani olanın olsun…” Sultan Abdülhamid Han’ı Selânik’ten İstanhul’a ulaştıran Ali Fethi Okyar anlatıyor… Loreley İstanbul limanına yanaşınca, Alman sefirini oldukça kalabalık maiyeti ile karşılar ...

Devamını Oku »

GENÇ PADİŞAHTAN ÖRNEK ALINACAK SİYASET DERSİ

Sultan ikinci Mahmud Han’ın temsilî bir resmi

GENÇ PADİŞAHTAN ÖRNEK ALINACAK SİYASET DERSİ Osmanlı padişahları, devlet idare etme konusunda benzeri görülmemiş bir ileri görüşlülüğe sahiptiler. Verdikleri kararlar, yaptıkları işler bugünün siyasetçilerine büyük dersler verecek tecrübelerle doludur. Padişahlar içinde çocuk denecek yaşta tahta geçenler olduğu gibi daha gençliğinin baharında saltanat gömleğini giyenler de olmuştur. Bunlardan birisi de Sultan ikinci Mahmud Han’dır. 1785 yılında doğmuş ve 1808 yılında padişah ...

Devamını Oku »

BİR ZAMANLAR HERKES OSMANLI’YA HAYRANDI

BİR ZAMANLAR HERKES OSMANLI’YA HAYRANDI Hiç Avrupa şehirlerinden birine gittiniz mi? Yahut şöyle soralım: Avrupa görmüş biriyle oturup konuştuğunuz oldu mu hiç? Veya Amerika’ya gidip gelmiş birinden bir şeyler duym uşluğunuz var mıdır? Türkiye ile o memleketleri mukayese ederiz hep değil mi? Yurtdışına giden dostlarınız nasıl anlatmışlardır kim bilir öve öve o yerleri. Şehirlerin düzen ve intizamı, tertemiz sokaklar, muntazam ...

Devamını Oku »

“Müjdeler Olsun Ey Osman!”

Osman Gazi’nin minyatürü

“Müjdeler Olsun Ey Osman!” Şeyh Edebâlî, Osman Gazi’nin kayınpederi ve büyük bir İslâm âlimidir. Doğduğu ve ilim tahsil ettiği yerler, tarihlerde farklı anlatılmaktadır. Horasan-Merv’de, Suri- ye-Şam’da veya Karamanoğullarının topraklarında doğmuş ve buralarda eğitim görmüş olabilir. Ama pek çok âlimden fikıh, tefsir, hadîs vb. ilimleri tahsil ettiği, tasavvuf yoluna girip manevi olgunluğa kavuştuğu konusunda bütün kaynaklar hemfikirdir. Bir rivayete göre de ...

Devamını Oku »

OSMANLI DONANMASINDA DENİZALTILAR

Abdulhamit Han denizaltını Haliçte deneme yaparken

19. asrın sonlarında dünya devletlerinin çoğu denizaltı nedir bilmezken, Osmanlı Devleti iki tane denizaltıyı donanmasına katmıştı. OsmanlI’nın elindeki bu meçhul silahın nasıl bir şey olduğunu merak edenlerin sayısı hayli çoğalmış, casuslar bu denizaltının fotoğraflarım çekmek için olmadık yollar denemişlerdi. Bazı tarihçiler Osmanlı n؛n’itelve D yıkılma sebebi olarak, devle- tin medeniyet trenini kaçırdığını, özellikle askeri ve teknolojik sahalarda çağının gerisinde kaldığını ...

Devamını Oku »

Hazret-i Osmân-ı Zinnureyn(r.a) Efendimize hürmeti

Hazret-i Osmân-ı Zinnureyn(r.a) Efendimize hürmeti Peygam ber Efertdimiz’in iki kerîmesiyle evlenme nimetine mazhar olduğu için kendisine, iki nur sahibi manasına gelen “Zi’n-nûreyn” denildi. Hicretin dokuzuncu yılında H azret-i Ümmü Gülsüm (r.anhâ) da vefât edince Peygam ber Efendimiz: “Yâ Osman, bir kızım daha olsaydı, onu da sana verirdim.” buyurdular. Bakî veya Bakî’u’l-Garkad kabristanı, Medîne-i Münevvere’nin güneydoğusunda Mescid-i Nebevî’nin yakınında bulunmaktadır. Bakî’, ...

Devamını Oku »

Çin’in Başşehri Pekin’de Bir Osmanlı Eseri

Çin’in Başşehri Pekin’de Bir Osmanlı Eseri îttihad-ı İslâm Siyaseti çerçevesinde Sultan İkinci Abdülhamîd Han 19. yüzyılın imkânlarıyla, herkesin ona düşman olduğu bir devirde dünyanın öbür ucu olan Çin’in başşehri Pekin’de, kapısında Osmanlı bayrağı dalgalanan “Pekin Hamîdiye Üniversitesi”ni açmıştır. Altı yüz seneden uzun bir târihe sahip olan Osmanlı Devleti’nin bıraktığı miras, gerek arşiv vesikaları olsun gerek çeşitli kütüphânelerde bulunan binlerce el ...

Devamını Oku »

OSMANLI PADİŞAHLARI İÇKİ İÇERMİYDİ ?

OSMANLI PADİŞAHLARI İÇKİ İÇERMİYDİ ? “Hayatları boyunca sarayın kapısından girmemiş ve girmeye de imkânı olmayan kişilerin kin ve nefretle dolu ve hatırat adı altındaki müsveddelerini kaynak göstererek Osmanlı padişahları hakkında nasıl hüküm verilebilir?” Son zamanlarda Osmanlı padişahlarının ve bilhassa Sultan İkinci Abdülhamîd H an’ın içki içtiğine dâir mesnetsiz bir iddia evirilip, çevrilip yeniden gündeme getirilmiştir. Kendilerine azami saygı ölçüleriyle hitap ...

Devamını Oku »

PADİŞAH DA ALKIŞLANIR

PADİŞAH DA  ALKIŞLANIR Alkış; takdir ifade etmek, bir şeyin beğenildiğini, hoşa gittiğini anlatmak için günümüzde sadece el çırpmak şeklinde yapılan bir fiildir. Alkışlarla sözler kesilir, alkışlarla insanlar sevinir… İnsanoğlunun, takdirini neden bu şekilde ifade ettiği bilinmez… Aslında “alkış”; övmek, medh ü sena etmek, şükretmek ve dua etmek manalarına gelen “al- kamak” fiilinden türetilmiş Türkçe bir kelimedir. İslâm tarihinde ise devlet ...

Devamını Oku »

Sultan Abdülazîz Han’ın Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e Büyük Hürmeti

Sultan Abdülazîz Han’ın Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e Büyük Hürmeti Sultan A bdülazîz Han, M edîne-i M ünevvere’den ne za man mektup gelse, abdest tüzeler, “Bunlarda Medîne-i Münevvere’nin tozu var.” diyerek öpüp alnına koyduktan sonra başkâtibe okuturdu. Sultan İkinci Mahmûd Han’ın oğlu ve Sultan Abdülmecîd Han’ın kardeşi olan Sultan Abdülazîz Han şehzâdeliğinde çok iyi bir tahsil gördü. Gösterişten hoşlanmayan ve sade bir ...

Devamını Oku »

Osman Gâzi’nin Rüyası

Osman Gâzi’nin Rüyası Babası Ertuğrul Gâzi’nin yerine geçen Osman Gâzi, atasının yolunu tutarak gazâ meydanında savaşan gâzilere bey oldu. Âlimlere ve din büyüklerine bütün varlığıyla inanmakta, bu üstün ve seçilmiş zümreden yardım dilemeyi de âdet edinmişti. Bu yüzden her an, zamanın söz ehli, yüce makam sahibi Şeyh Edebâlî’nln hizmetinde bulunur, ondan manevî destek ve dua beklerdi. Bir gece, her zaman ...

Devamını Oku »

BULGARİSTAN’DAKİ OSMANLI VAKIFLARI

SUNUŞ 1902-1904 yılları arasında Bulgaristan Emareti Komiserliği yapan Ali Ferruh Bey, bölgedeki Müslüman ahalinin çeşitli meseleleri ile meşgul olmuş, pek çok konuda ayrıntılı raporlar düzenleyerek Yıldız Sarayı’na göndermiştir. Komiserliğe tayin edildiği sırada kendisine gönderilen bir iradede Bulgaristan’da özellikle Sofya’daki vakıfların eski ve yeni durumu, bu konudaki çalışmalar ve vaktiyle alınmış olan kararlar hakkında bir rapor sunması istenmiştir. Ali Ferruh Bey ...

Devamını Oku »

OSMANLI’DA RAMAZAN

OSMANLI’DA RAMAZAN Ramazan-ı Şerif kamerî (ay esasına dayanan) ayların dokuzuncusudur. Mukaddes kitabımız Kur’ân-1 Kerîm’in bu ayda indirilmeye başlaması ve farz olan oruç ibadetinin bu ayda yapılması sebebiyle Müslümanlar Ramazan-ı Şerife daha fazla hürmet gösterirler ve bu ayda dinî hususlarda daha dikkatli olurlar. Aynı şekilde ecdadımız Osmanlı zamanında da bu aya büyük ehemmiyet verilmiş. On Bir Ayın Sultanı en iyi şekilde ...

Devamını Oku »

OSMANLI RESMİ KIYAFETLERİ ALBÜMÜ

OSMANLI RESMİ KIYAFETLERİ ALBÜMÜ Osmanlıların, özellik le saray mensupları ve devlet adamlarının kıyafetleri çeşitlilik ve renklilik bakımından çok zengindir. Kıyafetler üzerinde birçok araştırm alar yapılmış, resimler çizilmiştir. Bu çizim lerin yer aldığı en önemli eserlerden birisi Arif Mehmed Paşa’nm 1863 tarihli Mecmû’a-i T esâvîr-i Osmâniye isimi albümüdür. Esasında on iki cilt olarak hazırlanan albümün birinci cildi Türkçe ve Fransızca olarak ...

Devamını Oku »