wiki

TAVENER

(John), İngiliz besteci (Londra 1944). Lennox Berkeley’in öğrencisi oldu; Kabil ve Habil kantatıyla (1965), sonra özellikle The Whale (Balina) [1968] dinsel kantatıyla tanındı. Dinsel alana ayrıcalık tanımayı sürdürdü (Celtic Requiem, 1969; Requiem for Father Malachy [Peder Malachy’ye requiem], 1973). There- se operası (1973-1976) Covent Garden’da 1979’da oynandı.

Devamını Oku »

TAVALİ

Kısmetler, talihler, Tasav. insanın gönlünde Tanrı adlarının birbirinin ardı sıra görünüş alanına çıkması. (Böylesi bir durumda bir nur niteliğinde olan Tanrı adlarıyla insanın gönlü ışıyıp aydınlanır ve tüm kötülüklerden arınır. Kişinin içine kapanarak Tanrı adı olan bu nurları seyre dalması bir ibadet sayılır.)

Devamını Oku »

TAVAF

Kabe’nin çevresini hac sırasında hızlı adımlarla dolaşma. (Bk. ansikl. böl.) Esk. Herhangi bir şeyin etrafını dolaşma. ANSİKL. Tavaf sırasında yürüyüşe Hacerıesvet’ın bulunduğu köşeden (rükün) başlanır ve Kâbe sol yana alınarak, sağa, kapı yönüne doğru gidilir. Tavaf, Kâbe çevresinde yedi kez dolaşılarak tamamlanır. Her dönüşe şavt denir. Bu şavtlardan dördü haccın farzlarından (erkân), üçü ise vaciplerindendir. Hac sırasında yerine getirilen üç ...

Devamını Oku »

TAVA

1- Yiyecekleri kızartmaya yarayan, geniş dipli, yüksek kenarlı, uzun saplı, metal kap —2. Bu kapta kızgın yağda kızartılarak pişmiş yemek: Balık tava. Ciğer tavası. Patates tava. —3. Bir bahçede, fide yetiştirmek için ayrılmış bölüm. Coğ. Kıreçtaşlarında kimyasal erime ile meydana gelen ve genellikle boyutları bir -iki yüz metreyi geçmeyen kapalı çukurlara Anadolu’nun bazı yörelerinde verilen ad. Dolin, koyak, tokurdan ile ...

Devamını Oku »

TAV

1-İşlenecek bir nesnede bulunması gereken ısı, nem derecesi olması durumu Toprak sürülmek için tam tavında. Demi tavında dövülür (atasözü). 2- Hayvanlarda semizlik, dolgunluk. 3- Bir şey yapmak için en uygun an, durum: Tavın daysa patrondan bugün zam isteyeceğim 4- Arg. Oyun, hile 5. (Bir şeye, bir kimseye) tav olmak, aldanmak, kanmak (arg,), Tav vermek, gerekli ölçüde ısı ya da nem ...

Devamını Oku »

TAUBACH

Almanya ‘da yer, Thüringen eyaleti sınırları içinde, Weimar yakınında. Merck gergedanlarının ve fillerinin kemiklerinin ortaya çıkarıldığı tarih öncesi katmanı; bu kemikler Moustier endüstrisi araç gereçlerle birlikte bulundu; ayrıca neandertal tipte dişler de ele geçirildi.

Devamını Oku »

TAU

(Max), alman yazar (Beuthen 1897 – Oslo 1976). 1938’de Norveç’e göç etti Eleştirmen ve Fischer-Verlag’ın edebiyat danışmanı olarak önemli bir rol oynadı; ayrıca romanları (Glaube an den Mens- ehen, 1948), denemeleri ve anıları (1961 -1968) da vardır.

Devamını Oku »

TATVİL

1-Uzatma. 2. Tatvil bila tail, gereksiz ayrıntı. Tatvil-i kelam, sözü gereksiz yere uzatma: “Şimdi tatvil-i kelama hacet yoktur.”

Devamını Oku »

TATVAN

Doğu Anadolu bölgesinde Bitlis iline bağlı ilçe; 81 992 nüf. (1990); 1 235 km2; merkez bucağı dışında 2 bucak, 50 köy. Merkezi, Bitlis’in 25 km K.D.’sunda, Van gölü kıyısında Tatvan, 54 071 nüf. (1990). Et kombinası, yem fabrikası. Perlit yatakları. Van gölünün D. kıyısını B. kıyısına bağlayan feribot seferlerinin başlangıcı ve işletme merkezi. Tersane.

Devamını Oku »

TATLISUYENGECİGİLLER

Eski Dünya’nın tropikal ya da yarı tropikal bölgelerinde tatlısularda yaşayan yengeçler familyası. (Bazı türlerine 2 000 m yükseltilerde bile rastlanır.

Devamını Oku »

TATLISULEVREĞİGİLLER

Kuzey yarıküre’nin tatlısularında yaşayan, üyelerinde sırt ve kuyrukaltı yüzgeçlerinin bir bölümü dikenli, karın yüzgeci göğüs üzerinde göğüs yüzgeçlerine dikey duran kemiklibalıklar familyası. (Tatlısu levreği, benekli tatlısu levreği, sudakbalığı, zingel ve Avrupa ile Kuzey Amerika’da yaşayan yakın türler bu familya da yer alır.

Devamını Oku »

TATLISU UÇANBALIĞI

Güney Amerika’da tatlısularda yaşayan, göğüs yüzgeçlerini çırparak su dışına fırlayıp uçuşlar yapabilen bazı küçük kemiklibalıkların ortak adı. (Başlıca cinsi: Gasteropelecus; Characidae familyası.)

Devamını Oku »

TATLISU MİDYESİ

Tatlısularda yaşayan bir midye cinsi (Unio). —ANSİKL. Tatlısu midyelerinin kavkısı eşitsiz ikiçenetli, ince ve iç yüzde kalın sedeflidir. Menteşesi birbirine kenetlenen dişlerden oluşur. Bu midyeler akarsuların ya da gölcüklerin dibinde yaşar. Kavkılarından eskiden sedef düğme yapılırdı.

Devamını Oku »

TATLISU MELEKBALIĞI

Amazon ve rio Negro havzalarında yaşayan, akvaryumlarda sıkça beslenen kemiklibalık. (Böcekler ve larvalarla beslenir; dayanıklıdır, bakımı kolaydır. Üremesi ilginçtir, melez türleri vardır. Bil. a. Pterophyllum scalare; sihlidgiller familyası, boyu 15 cm’ye kadar.)

Devamını Oku »

TATLISU LEVREĞİ

1-Batı Avrupa ve Kuzey-batı Asya’nın tatlısulu göl ve ırmaklarında yaşayan, iki sırt yüzgeçli (birincisi dikenlidir) kemiklibalık. (Bil. a. Per- ca fluviatilis; tatlısulevreğigiller familyası.) [Bk. ansikl. böl.] 2. Nil tatlısu levreği, Afrika tatlısularında bulunan çok iri kemikli- balık. (Pulları çok iridir. Solungaç kapakçıklarının dikeninin uzunluğu, ağırlığı 140 kg dolayındaki balıkta 2 m’yi bulur. Eski Mısır’da özellikle de Esnek’te saygı görmüş ve ...

Devamını Oku »

TATLISU KEDİBALIĞI

ABD kökenli, 1871’de Avrupa’ya getirilen yırtıcı kemikli balık. (Bazı Avrupa ırmaklarında yaşamaya uyarlanan tatlısu kedibalığı birçok yerli sazanın yok olmasına yol açtı. Bil. a. ictalurus melas; tatlısu kedi balığıgiller familyası.)

Devamını Oku »

TATLISU ISTAKOZU

Tatlısu da yaşa yan yenilebilir kabuklu. (Istakoz ve langus- tin gibi deniz türlerim de içeren ve yürüyen on ayaklıların bir alt takımı olan tatlısu ıstakozlarının örnek tipidir; bunların temel özelliği, güçlü bir çift kıskaç ve kuyruklarındaki yüzme paletidir.) [Bk. ansikl. böl.] (Eşanl. KEREVİT, KEREVİDES.) ANSİKL Zool. ve Balıkç. Tatlısu ıstakozunun sağlam bir kabukla korunan başlı- göğsü ve altı bölütten oluşan ...

Devamını Oku »

TATLILAŞMAK

1-Tatlı duruma gelmek; tatlanmak. 2- Bir kimse söz konusuysa, cana yakın, hoş, sevimli bir duruma gelmek: Bu çocuk büyüdükçe tatlılaşıyor.

Devamını Oku »