ALLAH DOSTLARI

KENDİNİ ARAMAK

UYKUYA DALMIŞ BİLGİSİZ KİŞİYE ÖĞÜT VERMEK ÇORAK YERE TOHUM ATMAKTIR.            HZ.MEVLANA   Niyazi Mısr-i Hz.leri canlara cânân olan Allah’ı aradığını ve nerede bulduğunu şu dizelerde anlatır. SAĞIM SOLUM GÖZLER İDİM,DOST YÜZÜN GÖREN DEYÛ BEN TAŞRADA ARAR İDİM,OLCÂN İÇİNDE CÂNÂN İMİŞ İnsan kendi dışında Allah’ı ararsa bin sene ömrü olsa bile bulamaz. Onu arayanlar  kendinde buldum. ...

Devamını Oku »

M E Ş K

AŞKLA YANMAK ! SEVMEKTİR Aşkla; yandıkça yanmak, insanlığa varmaktır. Aşkla; sevdikçe anmak, yaraları sarmaktır. Aşkla; insanı bilmek, arzı tekrar kurmaktır. Aşkla; gözyaşı silmek, hazla davul vurmaktır. Aşkla; kalplere akmak, coşkun akan ırmaktır. Aşkla; âleme bakmak, esareti kırmaktır. Yanmak; aşkın narıyla, dağa ferman salmaktır. Yanmak; yürekten yanıp, deli âşık olmaktır. Yanmak; yanan ateşte, tekrar aşkla dolmaktır. Yanmak; sevgi gizini, arayıp da ...

Devamını Oku »

NAKŞİBENDİYYE

NAKŞİBENDİ TARİKATI,TARİKATIN USUL VE ADABLARI Nakşibendi tarikatı, Bahaeddin Nakşibend Muhammed bin Muhammed el- Buhari tarafından kurulmuştur ve İslam dünyasında çok yaygındır. “Nakşibendi” Farsça bir kelimedir. Ve “nakış yapan” demektir. Kalbi işlediği, kalbin üzerine süsler yaptığı için bu adı almıştır. Nakşibendi tarikatında temel esaslar şunlardır; Ehl-i Sünnet akidesine sıkı sıkıya bağlı olmak, Ruhsatı bırakıp azimetli olmak, Murakabeye devam ederek daima Hakk’a ...

Devamını Oku »

HUDAVERDİ | ALLAH DOSTLARI

ŞAH’I NAKŞİBEND HACE MUHAMMMED BAHAUDDİN (K.S.) Nakşibendi tarikatının imamı, seyyid külal hz.’nin en büyük halifesi,hakikatın piri, şeriatın rehberi,ehl-i sünnetin önderi,muhammed hace bahaüddin nakşibend üveysi-ül buhari(k.s.) hicri 718  –  miladi 1318 yılı,Muharrem-ül Haram ayının on dördüncü pazartesi  gecesi sabaha karşı-buhara’ya bir saatlik mesafede bulunan-kasr-ı arifan kasabasında dünyaya teşrif  etmişlerdir. Yine aynı yerde,Hicri 791-Miladi 1389 yılı,Rebiülevvel ayının üçüncü pazartesi gecesi rüh-i paki ...

Devamını Oku »

kurandan inciler

BİSMİLLÂHİRRAHMANİRRAHİM Bu dünyada iken kendi ellerinizle yapmış olduğunuzun karşılığıdır.Yoksa Allah kullarına zulmetmez.   (al-i imran:182)

Devamını Oku »

kurandan inciler

BİSMİLLÂHİRRAHMANİRRAHİM Eğer yasaklandığımız büyük günahlardan kaçınırsanız,sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir yere sokarız.(nisa:31)

Devamını Oku »

HÜDAVERDİ DİVANINDAN SEÇMELER

“HÜDAVERDİ DİVANINDAN SEÇMELER..HASAN BURKAY HASANEYNİL HÜDAVERDİ ZİKRULLAH 1996 RAMAZAN BAYRAMI İLAHİLER *BÜLBÜL İSEN GÜLE ÖTME KAFESTE *RABBİM SANA SIĞINIRIM”   ZİKİR ZİYAFETİ HASAN BURKAY pinhan35

Devamını Oku »

Değerli İslam Alimi: Ahıskalı Ali Haydar Efendi

        Değerli İslam Alimi: Ahıskalı Ali Haydar Efendi (K.S.) [HQ]Değerli İslam Alimi: Ahıskalı Ali Haydar Efendi (K.S) “Soyumdan değil, yolumdan gelen benim evlâdımdır.” Maneviyat dünyamızın önderlerinden Ali Haydar Efendi, 1870 yılında Batum’un Ahıska kasabasında doğmuştur. 1894’te Erzurum’daki Bakırcı Medresesi’nde devrin ünlü alimlerinden ders almıştır. Buradaki eğitiminin ardından, İstanbul Fatih Camiinde ünlü Beyazıd dersiamlarından (öğretmenlerinden) Çarşambalı Hoca Ahmet ...

Devamını Oku »

YUNUS EMRE

YUNUS EMRE (K.S.)Yunus Emre (k.s.) yani Türkmen oğlu âşık Yunus’un, hangi tarihte yaşadığı ve nerede doğup, nerede vefat ettiği kesin olarak bilinmemekle beraber, son zamanlarda bulunan bir kayda göre: Hicrî 638 – Milâdî 1240 -1241 yıllarında doğduğu; Hicrî 720 – Milâdî 1320 – 1321 yıllarında vefat ettiği ifade edilmektedir.Âşık Yunus’un Anadolu’da dokuz yerde makamı vardır. Eskişehir ile Karaman, bu türkmen ...

Devamını Oku »

VEYSEL KARANI

VEYSEL KARANI (K.S.)Veysel Karani (k.s.) nâmından da anlaşılacağı veçhile, Yemen’in Karan köyünde doğmuştur. Bu mübârek zât, Zamân-ı Saâdet’te bulunmuş ise de madde gözü ile Cenâb-ı Peygamber Efendimizi (s.a.v.) görememiştir. Medine-i Münevvere’ye geldiğinde, Halife Hz. Ömer (r.a.) ile görüşmüştür. Sıffıyn muharebesinde Hz. Ali (r.a.) tarafında bulunmuş, Hicrî 37 yılında şehit olmuş­tur.Tabiîn’den sayılan bu zâtın gözleri irice olup, saçı kızıla çalardı, iki ...

Devamını Oku »

SULTAN-ÜL ULEMÂ BAHÂÜDDİN VELED

SULTAN-ÜL ULEMÂ BAHÂÜDDİN VELED (K.S.)Sultan-ül ulemâ lâkabıyla mâruf Belh’li Muhammed Bahâüddin Veled hz.’in (k.s.) babasının adı Hüseyin Celâleddin Hatibî’dir. Annesi Harzemşah hanedânına mensup olup, Sultan Alaeddin Muhammed Harzemşah’in kızıdır. Nesebi, Ebû Bekir’e ( r.a.) varan Bahâüddin Veled, Mevlâna Celâleddin-i Rumî’nin babasıdır.Bahâüddin Veled hz., Şeyh Necmeddin-i Kübra hz.’nin hulefâsından-dır. Babası ve büyük babası Belh şehrinin en büyük âlimleri idi. Çok genç ...

Devamını Oku »

SIRRI SAKATÎ

SIRRI SAKATÎ (K.S.)Sırrı Sakatı Abdülkasım bin Mugleş (k.s.) Hicrî 153 – Milâdî 767 yılında dünyaya teşrif etmiş; doksan sekiz yıl muammer olduktan sonra, Hicrî 251 -Milâdî 865 yılında Bağdat’ta irtihâl-i dâri beka etmiştir. Kabr-i şerifi Şevniye’-dedir. Bağdat’ta olan bu kabristanlık, daha çok, evliyâ ve sâlih kimselerin medfun bulunduğu meşhur bir kabristanlıktır. Yeri bellidir ve daima ziyarete açıktır.Sırrı Sakatî hz., Mâruf-u ...

Devamını Oku »

ŞEYH VEFA

ŞEYH VEFA (K.S.)Şeyh Muslihiddin Mustafa İbni Vefa ( k.s.) Hicrî 800 – 900 yılları arasında yaşamış, büyük velîlerdendir. Konya’da dünyaya teşrif etmiştir. Seksen bir yıl ömür sürmüştür. İstanbul’da fenâ âleminden bekâ âlemine irtihâl eylemiş, kendi isminin verildiği Vefa semtinde, cami avlusuna defnedilmiştir. Türbesi el’an mâmur ve ziyaretgâhdır.Çocukluğu ve tahsil hayatı Konya’da geçen Şeyh Vefa hz., daha küçük­ken, maddî ve manevî ...

Devamını Oku »

ŞEMSEDDÎN-İ TEBRİZÎ

ŞEMSEDDÎN-İ TEBRİZÎ (K.S.)Şemsi Tebrizî’nin ismi Muhammed bin Ali bin Melikdad’tır. Ebû Bekir Selebaf adındaki sepetçilik yapan bir zâttan tövbe, Baba Kemal’den telkin, zamanın en büyük velîsi Rükneddin Necâşî’den sohbet yolu ile tarikat alan bu büyük ve meşhur velînin doğum ve vefatı hakkında açık bir malûmat yoktur. Bununla beraber, Hicrî 642 – Milâdî 1244 yılında Konya’ya geldiği bilinmekte ve o zaman ...

Devamını Oku »

ŞÂBAN-I VELÎ

ŞÂBAN-I VELÎ (K.S.)Şeyh Hacı Şâban-ı Velî (k.s.) Kastamonu’ya yakın Taşköprü kazâsında dünyaya gelmiştir. Doğum tarihi belli olmamakla beraber, emsâlleri gibi uzunca bir ömür sürdükten sonra, Milâdî 1569 yılında Hakk’ın râhmetine kavuşmuştur. Kastamonu’da yapmış olduğu dergâhına defnolmuştur.Hâlvetiye tarikatının Şâbaniyye koluna adını veren Hacı Şâban-ı Velî hz., Kastamonu’da Kur’ân ve hadîs ilimlerini tahsil ettikten sonra, kuvvetli bir imâna sahip coşkun bir hâl-i ...

Devamını Oku »

RABİAT’UL ADEVİYE

RABİAT’UL ADEVİYE (r.a.h.)Hicrî 95 – Milâdî 713 yılında Basra’da dünyaya gelen Râbiat’ul Adeviye (r.a.h.), Hicrî 185 – Milâdî 801 yılında yine Basra’da irtihâl-i dâri beka eylemiş, cemâl âlemine göçmüştür. Doksan yıl muammer olan Râbia Sultan, İslâm dünyası içinde yaygın bir şöhrete sahiptir. Zâhid, dindar ve fazîlette örnek, asrının numune-i misâlî denilebilecek seviyede kâmil bir hanımdı.Râbia Sultan’ın muhterem pederi İsmail Efendi, ...

Devamını Oku »

MA’RÛF-I KERHÎ

MA’RÛF-I KERHÎ (K.S.)Ma’rûf-ı Kerhî hz., meşâyihin önde gelenlerinden, Sırrı Sakatî’nin ve bunun gibi nice büyüklerin üstâdıdır. Bağdat’a yakın Kerh köyünde dünyaya gelmiştir. Anne ve babası müslüman olmayan Ma’rûf-ı Kerhî (k.s.) hz.’nin künyesi Ebu Mahfuz, babasını adı Firuz’dur.Ruhban okuluna gönderilmek suretiyle, bâtıl olan dine hizmet ettirilmek istendi. Halbuki kendisi daha çocuk iken, İslâm dininin büyüklüğünü idrâk etmişti. İç âlemindeki imân huzmeleri, ...

Devamını Oku »

İSMAİL HAKKI BURSEVÎ

İSMAİL HAKKI BURSEVÎ (K.S.)Ünlü bir Türk bilgini, ahlâkçısı ve mutasavvıfı olan İsmail Hakkı Bursevî (k.s.) Kocabalkan eteklerinde, Aydos kasabasında, Hicrî 1063 – Milâdî 1653 yılında doğdu. Babası Bayram oğlu Mustafa olup, İstanbul’ludur.İsmail Hakkı Bursevî on bir yaşında iken, Aydos’tan Edirne’ye gelerek, tahsiline burada devam etti. Devrinin âlimlerinden İslâmî ilimleri okuduktan sonra, tekrar Aydos’a döndü. Yirmi yaşında Celvetiyye tarikatına intisâb etti.Daha ...

Devamını Oku »

İBRAHİM BİN EDHEM

İBRAHİM BİN EDHEM (K.S.)Belh Sultanı İbrahim ibni Edhem hz.’nin künyesi Ebu İshak’dır. Hicrî 160 yılında dünyaya teşrif etmiş; Hicrî 262 yılında, yüz iki yaşında iken irtihâl-i dâri beka eylemiştir. Türbesi Şâm-ı Şerif de olup, el’ân ziyaretgâhdır.Neseb-i şerifleri Hz. Ömer’e ulaşır. İmâm-ı A’zam Ebu Hanife hz. onun için, “Efendimiz ve yazılı senedimiz”; Cüneyd-i Bağdadî hz. de, “İlimler anahtarı” derlerdi.Belh şehrinin sultanı ...

Devamını Oku »